Kemal ATLAN-Hakan TÜRKTAN/ESKİŞEHİR, () - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Eskişehir'de sanayicilerle yaptığı toplantıda, "Sanayici, ekonominin kamu yöneticisidir. Sanayiciyi ekonominin kamu görevlisi olarak görürüz biz" dedi.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, karayoluyla Ankara'dan Eskişehir'e geldi. Kılıçdaroğlu, aralarında Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Yılmaz Büyükerşen, CHP milletvekilleri Gaye Usluer, Utku Çakırözer ve Cemal Okan Yüksel'in de bulunduğu çok sayıda partili tarafından Organize Sanayi Bölgesi (OSB) girişindeki polis kontrol noktasında karşılandı. Kendisini karşılamaya gelenlerle tek tek tokalaşan Kılıçdaroğlu, daha sonra OSB'de bulunan Eskişehir Sanayi Odası'nı (ESO) ziyaret etti. ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu, burada sanayicilerle bir araya geldi. Burada konuşan Kılıçdaroğlu, sanayiciler için şunları söyledi:
"Sanayici, ekonominin kamu yöneticisidir. Yani sanayici, kendisini aşan bir insandır. Üretime girdiyse üretiyorsa sanayici, bir süre sonra kendisi için değil; ülkesi için üretmeye başlar. Dolayısıyla sanayiciyi ekonominin kamu görevlisi olarak görürüz biz. Çünkü sanayici üretir, uluslararası alanda rekabet eder, sanayici yaşamak ister, daha fazla vergi ödeyip, toplumun saygın kişisi olmak ister. Sanayicinin böyle bir özelliği vardır. O açıdan emek harcayan, Türkiye'nin büyümesine katkıda bulunan, ürettiği ürünleri dünyanın dört bir köşesine gönderen sanayicilere dünyanın her tarafında saygı duyulur. O saygı duyan insanlardan birisi de benim."
'EKONOMİNİN DEĞİŞİME İHTİYACI VAR'
Türkiye ekonomisinin büyük değişime ve dönüşüme ihtiyacı olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Bu büyük değişim ve dönüşümü yakalayamazsak geçmiş olsun hepimize. Bu gerçeği de önümüze koyalım. Osmanlı sanayi devrimini kaçırdığı için battı. Cumhuriyet kurulduğunda toplu iğne üretecek fabrika yoktu, bez üretecek fabrika yoktu. Cumhuriyet devrimi ile biz sanayiyi yakalamaya çalıştık. Fabrikalar kurduk. 1925 yılında Kayseri'de uçak fabrikasının temeli atıldı. Hiç kimse bu gerçeği unutmasın. 1940'lı yıllarda Türkiye uçak ihraç eden ülkeydi. Kendi silahımızı yaptık. Osmanlı'nın parasını basacak mili bankası yoktu. Türkiye Cumhuriyeti ilk defa 1930 yılında Merkez Bankası'nı kurarak, kendi parasını bastı. Cumhuriyetin kurucu değerleri çok önemlidir" diye konuştu. 
Yargı bağımsızlığının ve medya özgürlüğünün de önemli olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, sanayicilerin katma değeri yüksek ürünler üretmesi gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Eğer biz teknolojiyi kaçırırsak dijital dünyayı kaçırırsak 21'inci yüzyılda geriye düşmüş oluruz. Osmanlı, sanayi devrimini kaçırdı; bizim teknoloji devrimini kaçırmamamız lazım. Bilgi dünyasını kaçırmamamız lazım. Bunun mücadelesini vermemiz lazım" dedi. 
'TÜRKİYE DOLARA BOĞULUR'
Sağ ve sol kavramlar konusunda görüşlerini açıklayan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, 17'nci yüzyılın kavramlarıyla 21'inci yüzyılın sorunlarının çözülemeyeceğini söyledi. 15 bin doları yakalamanın, 5 yıl içinde sıradan bir olay olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Ekonomide kriz ya da ekonomide sorun var. 'Gelirseniz büyük bir borç var'. Evet, bunları bilmez miyim? Biz biliyoruz. Aşabilir miyiz? Çok rahat aşabiliriz. Nasıl yapacağız? Eğer siz bütün komşularınızla barışık olursanız bu sorunu çok rahat aşarsınız. Söyledik. Ortadoğu Barış ve İş Birliği Teşkilatı kuracağız. Kim? Türkiye İran, Suriye, Irak. 4 devlet bir araya geleceğiz. Ortadoğu Barış ve İş Birliği Teşkilatı'nı kuracağız. Kısa adını da koyduk, OBİT. OBİT ne yapacak? 'Kardeşim niye kavga ediyoruz biz?' Bu saydığım 4 devlet, aynı zamanda akraba devletler. Emin olun, Türkiye dolara boğulur."
'AB İLE İLİŞKİLERİ DÜZELTİRİZ'
Türkiye'de demokrasi olduğunda yatırım ve çalışma ortamının da yaratılacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Dış politikada da barışı sağladığınız andan itibaren tüm dünyaya açılabilirsiniz. Avrupa Birliği ile ilişkileri düzeltiriz. Geldiğimiz nokta şu. Avrupa Birliği bize fasıl açsın, biz o faslı yapalım. Bize dayatsın, dayattıktan sonra yapalım? Niye biz kendimiz yapmıyoruz? İlla birisinin fasıl açması mı lazım? AB süreci önemli demokrasi açısından, uygarlıkla buluşma açısından önemlidir" diye konuştu. 
Teröre karşı oldukları belirten Kılıçdaroğlu, "FETÖ ile bir mücadele verildiğine inanmıyorum. Parası olan, arkası olan çıkıyor; gariban içeride. 33 ere 7 kez ömür boyu hapis cezası veriyor. Erin ne günahı var? Komutanlarını serbest bırakıyorsunuz. FETÖ ile mücadele bu mudur? Parayı bastıran, arkası olan dışarı çıkıyor; gariban içeride kalıyor" dedi.
Vergi reformu ve kayıt dışı konularına da değinen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Biz bir politika önerdik. 8- 9 kez Af Kanunu çıktı veya bir Af Kanunu çıkacak nasılsa niye ödeyeyim; diyorlar. Batıda böyle af yoktur. Biz şunu önerdik. Vergi ve sigorta borcu olamamak kaydıyla 1 yıl vadeli 0 faizli kredi açacağız. Bu ne demek? Sanayici üretir, daha fazla işçi çalıştırır, vergi borcunu zamanında öder. Bu projede herkes kazançlı olacak." 
'MİTİNGE GELMİYORSUNUZ'
24 Haziran seçimlerine de değinen Kılıçdaroğlu, sanayicilere yönelik şunları söyledi:
"Önümüzde hepimizin sorumluluğunu taşıdığımız bir alan var. 24 Haziran. Sizden tek isteğim şu. Sandığa giderken düşünerek gidin, ülkenin geleceğini düşünün. Hepimizin sorumluluğu var. Ben dilimin döndüğü kadar anlatıyorum. Neden bunları bir miting yapıp anlatamıyorum? O mitinge sizler gelmiyorsunuz. Gelmemekte belki haklısınız. İşiniz var, gücünüz var; ama bizim oturup dertleşmemiz lazım. Türkiye'nin geleceği konusunda oturup, dertleşmemiz lazım. 'CHP statükocu parti'. Doğrudur, bir dönem statükocu partiydi. Son 6- 7 yılda en değişimi yaşayan parti CHP'dir." 
Sanayicilerin beklediği ara elemanı OSB'lere kuracakları teknoloji liseleriyle karşılayacaklarını belirten CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Biz sizin beklediğiniz ara elemanı yetiştirmek için teknoloji liseler kuracağız. En az 6 yıllık olacak, OSB'lerde olacak. 3'üncü sınıftan itibaren alanında staj görecek, okuldan mezun olduğunda işi hazır olacak. Bu teknoloji liseleri yatılı olacak. Hiçbir zaman ailelere yük olmayacak. OSB ile Milli Eğitim Bakanlığı müşterek olacak" diye konuştu. 

FOTOĞRAFLI