CHP'Lİ BAŞKANI ZİYARET ETTİ
SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Edirne'nin CHP'li Belediye Başkanı Recep Gürkan'ı makamında ziyaret etti. Edirne'nin hem tarihi hem de bugünkü şartlarda ayrı bir yeri olduğunu ifade eden Karamollaoğlu, "Biz, Edirne'yi her zaman önemseriz. Edirne'de belediye başkanlığı yapmak ayrı bir şeref vesilesi. Ben Sivas'ta belediye başkanlığı yaptım, bizim arazimiz geniştir ama bizde Osmanlı'dan kalan sadece küçük bir cami var, diğerleri Selçuklu Devleti'nden kalma. Son dönemlerde özellikle Osmanlı'nın Sultan Abdülhamit Han zamanında girişilen çabalarla yapılan binalar, yeni diyebileceğimiz, Osmanlı'nın son dönem binaları; gerek hükümet binası, gerek Sivas Lisesi bize yadigâr kalmış, ilçelere kolay ulaşabilmek için yollar yapılmış ama Sivas'ta genelde Selçuklu mimarisi hakim" dedi.
Başkan Gürkan'a görevinde başarılar dileyen Karamollaoğlu, "Allah yardımcınız olsun. Belediyecilik zevkli ama zor bir iş, çünkü halkın her türlü talebi ile karşı karşıyasınız. Hepsini çözmeye ne imkanınız ne de yetkiniz var. Ama ilgilenmeseniz de olmaz. Onun için belediye başkanları ister istemez dert babası olur" diye konuştu.

'TARİHİ MİRASIN EMANETÇİSİYİZ'

Kendisine yapılan ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Başkan Gürkan da "Ben belediyeciliği şöyle tanımlıyorum: Yaptığınız ne varsa konuşulmaz, yapmadığınız ne varsa hep gündemdedir. Bu da insanın fıtratında vardır, çok da anormal karşılamamak lazım. Gerçekten belediye başkanlığı farklı, özel ve değerli bir görev. Edirne gibi başkentte, belediye başkanlığı yapmak hem manevi anlamda hem onur anlamında hem de sorumluluk anlamında çok değerli. Edirne 1400 tescilli esere sahip. İstanbul'daki Tarihi Yarımada'yı bilirsiniz; devasa bir alandır, 10 bin 400 tescilli eser vardır. Metrekare anlamında kıyaslarsanız İstanbul'da 100 bin üzerinde tescilli eser olması gerekir. Tarihi miras diyoruz biz bu eserlere. Ama benim söylediğim bir söz vardır: Kendimizi mirasçı olarak görmememiz lazım. Çünkü mirasçılık iyi bir şey değildir. Mirasyedi olursun. Ben bu tarihi mirasın emanetçisiyiz diyorum ki aldığımızdan daha iyi bir şekilde gelecek nesillere bırakalım" dedi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun aynı zamanda kıdemli bir belediye başkanı olduğunu anlatan Gürkan, "Ben ziyaretiniz için bir kez daha teşekkür ediyorum. Bizden çok daha eski ve kıdemli bir belediye başkanısınız. Halk tarafından kabul görmüş bir siyasi partinin genel başkanısınız. Zaten buradaki teşkilatınız ile sürekli görüşüyoruz. Ziyaretinizden dolayı çok mutlu oldum. Kısa bir süre önce bende il başkanlığınızı ziyaret etmiştim; Edirne için ne yapabiliriz diye. Çünkü siyaset halka hizmet için var. Siyaset bir amaç değil sadece bir araç. Siyasi gücünüzü, imkanlarınızı halka hizmet için kullanmıyorsanız, yapmanızın da bir anlamı yok. Siyaset mutlaka olacak ama Edirne, her türlü siyasi anlayışın ve görüşün üzerinde olmalı. Edirneliler ile bu anlayışı dört yıldır sürdürdük, sürdürmeye de devam edeceğiz" diye konuştu.
Başkan Gürkan, daha sonra Karamollaoğlu ve beraberindekilere 118 yıldır belediye binası olarak kullanılan tarihi binayı gezdirerek, Atatürk Odası ve tarihi binanın duvarlarını süsleyen tablolar hakkında bilgi verdi.

'BU MEMLEKETİ SİZ İSYANA ZORLUYORSUNUZ'

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin düzenlediği 'Türkiye'nin meseleleri ve çözüm yolları' isimli konferansa konuşmacı olarak katıldı. Karamollaoğlu salona girişte 'Saadet gelecek, zulüm bitecek' sloganlarıyla karşılandı. Ak Parti hükümetinin politikalarını eleştiren SP Genel Başkanı Karamollaoğlu, adalet mekanizmasının felç olduğunu belirterek, "Bir ülkede adalet olmazsa huzur ve barış olmaz.

Bugün adalet mekanizması felç edildi. Bunun kabahatini Fetullah Gülen ekibine yüklediler ama bu ekip kendiliğinden bu makamlara gelmedi. Fetullah Gülen ekibini bu arkadaşlar getirdiler. Yıllarca beraber oldular, türküler söylediler. Belli bakanlıkları onlara tahsis ettiler. Adalet Bakanlığı'nı ben mi onlara... Siz verdiniz. Emniyeti kökten siz teslim ettiniz bu arkadaşlara. Başka müesseselerde yerleşmelerine, imtihanlara müdahale etmelerine, her imtihan döneminde 'burada hile var denilirdi' üstü örtülür başka bir hile ile. Gene onların istediği elemanlar seçilirdi. Sizin iktidarınız zamanında oldu ama bunu kabullenmek yetmiyor.

Siz burada 'Allah beni affetsin. Aldanmışım' diyerek kurtulamazsın. O insanlarında af dileme hakkı olduğunu mecburiyetindesin. Bu tek taraflı çalışmaz. Onun için şuanda Türkiye'de adalet müessesesi maalesef felç oldu. OHAL bundan dolayı kesinlikle 'biz bundan vazgeçemeyiz, korkuyoruz ikinci bir ayaklanma olabilir' diyor. Eğer siz böyle gider baskıyı arttırırsanız hiç tereddütünüz olmasın Allah muhafaza etsin ama bir kalkışma meydana gelir müsebbibi de siz olursunuz. 

Çünkü kalkışmalar baskı neticesinde, kalkışma bazen bir menfaati temin etmek için yapılır, bazen de baskıdan nefes alamayanlar isyan ederler. Bu memleketi siz isyana zorluyorsunuz. Zorlamayın, hata ediyorsunuz. Adalet olan yerde hata yapılır ama adalet mekanizması kendi hatasını düzeltir. Ama yöneticiler adalet üzerinde baskı kurarsa adalet tedavi edilemez" diye konuştu.