CHP İstanbul Milletvekili ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu üyesi Dr. Ali Şeker, ihracat yapılan ülkenin koyduğu temel kriterlere uymadığı için iade edilen ihraç ürünlerin akıbetini Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca ve Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’ye yönelttiği soru önergeleri ile Meclis gündemine taşıdı. Şeker “İhracat yapılan ülkelerin kendi vatandaşlarına yedirmeyi uygun görmeyip, kimyasal kalıntı veya başka gerekçelerle iade ettiği meyve sebze ve diğer gıda ürünleri ne oluyor? Kimyasal kalıntı veya başka gerekçelerle iade edilen ürünler, imha edilmek yerine, iç piyasaya sürülüyorsa, ülkemizin kendi vatandaşlarının sağlığını ve güvenliğini hiçe sayması anlamına gelmektedir” dedi.

İhracatın ülke kalkınması için önemine de değinen CHP’li Şeker “AKP, 2023 hedefleri arasında, yıllık ihracat miktarını 500 milyar dolara çıkarmayı açıklamıştı. Yine 5 yıl sonra tarım ihracatımızı 40 milyar dolara çıkarmayı hedefliyordu. Ancak açıklanan en güncel ve resmi verilere göre, 2018 yılı Aralık ayında 13 milyar 879 milyon dolar, yıllık olarak da 168 milyar dolar ihracat gerçekleştirilmiş. Tarım ihracatımız da hedeflenenin çok altında. 2018 yılında 22.6 milyar dolarlık tarım ürünleri ihracatı gerçekleştirebildik” diye konuştu.

Türkiye’nin küresel dış ticarette başat bir aktör olabilmesi ve küresel dış ticaret pastasından aldığı payın büyümesi için ‘Türk Malı’ algısına ağırlık verilmesi gerektiğini söyleyen CHP’li Şeker, “Üreticilerimizin, ihracatçılarımızın sağlıklı ve güvenilir ürün üretimi konusunda bilinçlendirilmesi çok önemli. Tarımdan sanayiye, her alanda, dünyanın her yerinde ‘Türk Malı’ dendiğinde akla güvenilir ve sağlıklı ürünlerin gelmesini sağlamalıyız” dedi.

İade Edilen Ürünler İç Piyasaya mı Sürülüyor?

CHP’li Şeker kamuoyunda sıklıkla, ihracat yapılan ülkenin koyduğu asgari şartları taşımadığı için iade edilen ihraç ürünlere ilişkin haberlerin yer aldığını hatırlatarak ihracat yapılan ülkelerin kabul etmeyip geri gönderdiği bu ürünlerin akıbetinin belirsiz oluşunun vatandaşlar arasında ciddi bir endişeye yol açtığını belirtti. İade edilen ürünlerin iç piyasaya sürülmesi durumunda nihai tüketicinin bilgilendirilmesini gerektiğini söyleyen CHP’li Şeker, “Vatandaş ne yediğini, içtiğini, tükettiğini; çoluğuna çocuğuna ne yedirdiğini bilme hakkına sahip olmalı” dedi.

AB’nin ürünler için talep ettiği asgari kriterlerin ülkemizce de benimsenmesi gerektiğini belirten CHP’li Şeker, “Bu standartlar ülkemizce aranmadıkça halk sağlığını tehdit eden bu gıdalar vatandaşlarımızca tüketilmeye devam edecek” diye konuştu.

2017 yılında AB’nin Bildirdiği 3832 Vakanın 316’sı Türkiye’den

Ülkemizden AB ülkelerine ihraç edilen gıda ürünleri ithalatçı ülkenin gümrük kapısında analiz edilmekte, analiz sonucu uygun çıkarsa gıda maddesinin o ülkeye girişine izin verilmekte; aksi durumda ürünler ihracatçı ülkeye geri gönderilmektedir.

Ürünler üzerinde yapılan analiz çalışmaları sonucunda tespit edilen uygunsuzlukların derlendiği ‘Gıda ve Yemde Hızlı Alarm Sistemi (RASFF) 2017 Raporu’na göre AB tarafından AB’nin gıda güvenliği kriterlerine uygun olmadığı için bildirimi yapılan 3832 bildirimin 316’sı Türkiye kaynaklı. Rapora göre Türkiye kaynaklı gıda ürünleri hakkında 83 kez meyve ve sebzede tarımsal ilaç (pestisit) kalıntısı bildirimi, 70 meyve ve sebzede aflotoksin (kanser hastalığı etmeni olan küf) bildirimi, 65 kez kabuklu yemişlerde aflotoksin (kanser hastalığı etmeni olan küf) bildirimi, 70 kez kuru incirde mikotoksine (kanser vb. pekçok hastalık yapıcı bir çeşit küf) bildirimi, 57 kez kırmızı biberde pestisit kalıntısı bildirimi yapılmış.

RASFF sistemi tarafından tespit edilmiş sorunlu gıda ürünlerine göre, kanser vb. ölümcül pek çok hastalık etmeni olan aflatoksin içeren gıdalar arasında “meyve ve sebzeler” ile “kabuklu yemişler ve tohumlar” ürün gruplarında Türkiye kaynaklı gıda ürünleri toplamda en fazla bildirimi alırken yine kanser vb. ölümcül pek çok hastalık etmeni olan mikotoksin içeren gıda ürünlerinde Türkiye en fazla bildirimi fındık, antepfıstığı ve kuru incir üzerinden almış.

CHP’li Şeker önergelerinde aşağıdaki sorulara yanıt istedi:

- Son 5 yılda, ithalatçı ülkenin şart koştuğu asgari kriterleri sağlamadığı için iade edilen ürünlerin ekonomik karşılığı nedir?

- Son 5 yılda gerekli koşulları taşımadığı için iade edilen ihraç ürünlerin miktarı, çeşidi, iade eden ithalatçı ülke ve iade edilme sebeplerinin yıllara göre dağılımı nasıldır?

- Ürünlerin iade edilme sebepleri nelerdir?

- İade edilen ürünlerin iade eden ülkelere göre dağılımı nasıldır?

- Ülkemizin küresel pazarda sözü geçen, güçlü ve güvenilir aktör haline dönüşebilmesi için iade edilen ihraç ürünlerin miktarının azaltılması şarttır. Aksi durumda “Türk Malı” algısındaki olumsuz bakış açısı azalmak yerine artış göstermeye devam edecektir. Türk ürünlerine yönelik “güvenli ürün” algısı ve markasını oluşturmak için alınan tedbirler nelerdir?

- İhraç ürünlerinde yaşanan bu iadelerin Türk mallarına yönelik olarak küresel pazarda yaratacağı olumsuz etkinin boyutlarının tespiti için ne gibi çalışmalar yapılmaktadır?

- İade edilen ürünlerin ne kadarı, hangi yollar ile imha edilmiştir?

- İade edilen ancak imha edilmeyen, iç piyasaya sürülen ürünlerin miktarı ve çeşidi nedir?

- İthalatçı ülkelerce şart koşulan asgari koşulları yerine getirmediği için iade edilen bu ürünlerin tümüyle imha edilmeyip iç piyasaya sürülmesi ülkemizin kendi vatandaşlarının sağlığını ve güvenliğini hiçe sayması anlamına mı gelmektedir?

- Dış ticaretimizi olumsuz etkileyen bu iade konusunu en aza indirmek ve tarımsal ürün üretimimizi tümüyle modern, sağlıklı yöntemlerle gerçekleştirebilmek için ne gibi tedbirler alınması düşünülmektedir?