CUMHURBAŞKANLIĞI Sözcüsü İbrahim Kalın, "Bizim Suriye rejimiyle bir temasımız, diyaloğumuz söz konusu değil. Oraya dönük bir mesaj iletmemiz gerektiğinde bunu zaten İran ve Rusya üzerinden yapmaktayız. Bunu da öncelikle sınır güvenliğimizin sağlanması çerçevesinde yürütüyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan kabine toplantısının ardından açıklama yaptı. Kalın, 31 Mart yerel seçimlerinde AK Parti'nin aldığı oy, Cumhur İttifakı'nın aldığı oy dikkate alındığında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a olan güvenin tekrar teyit edildiğine dikkat çekti. Seçimlere yönelik yapılan itirazları değerlendiren Kalın, "Yapılan itirazlar, sandığa giden seçmen ile onun iradesinin olduğu gibi yansıtılması arasında yaşanmış olan muhtemel ihlalleri, hukuksuzlukları, kasıtlı veya kasıtsız yanlışlıkları ortaya çıkartmayı hedeflemektedir. Cumhurbaşkanımızın daha önce ifade ettiği gibi nihai karar Yüksek Seçim Kurulu'nundur. YSK'nın kararı da bizim temel kabulümüz olacaktır. Böylece milletin iradesi sandığa yansıdığı şekliyle siyasi ve hukuki kimlik kazanacak" diye konuştu.
'TÜRKİYE'NİN SINIRLARINI, SINIR ÖTESİNDE SAĞLAMAMIZ HEDEFTİR'
Kalın, kabine gündeminde Türkiye’nin iç ve dış  güvenliğinin görüşüldüğünü, terörle mücadeleye aynı kararlılıkla devam edileceğini kaydederek, "PKK-PYD-YPG olsun DEAŞ, FETÖ gibi terör örgütleri olsun bunlara karşı yoğun ve kapsamlı mücadelemiz devam edecektir. Terörle mücadele, sadece Türkiye içinde verilen bir mücadele değildir. Türkiye'nin sınırlarını, sınır ötesinde sağlamamız öncelikli hedeftir" dedi. 
'42 MİLYON, E-DEVLET'İ ETKİN OLARAK KULLANIYOR'
Kalın, kabine toplantısında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın bürokrasinin azaltılması ve e-devle'tin güçlendirilmesiyle ilgili bir sunumu olduğunu vurguladı. Kalın, "Dijital dönüşüm sürecinin altını çizmek isterim. Vatandaşların devletle ilgili işlemlerinde günlük kolaylığı artıran önemli unsur, 42 milyon vatandaş e-devleti etkin olarak kullanıyor. Bu sitem üzerinden geçtiğimiz yıl 2,5 milyar hizmet gerçekleştirildi. 18 Nisan itibarıyla yapılan hizmet, 1 milyarı aşmıştır" diye konuştu.
'İDLİB'DE MUTABAKATIN KALICI OLMASI HEDEFİMİZ'
Kalın, Suriye ile ilgili süreci yakından takip ettiklerini belirterek şöyle devam etti:
"Buradaki savaşın sona erdirilmesi, siyasi geçiş sürecinin seçimler yoluyla sağlanması için çalışmalar devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın Moskova’yı ziyareti sırasında bu konu ele alındı. Beklentimiz, anayasa komisyonunun çalışmalarına bir an önce Birleşmiş Milletler çatısı altında başlaması. Astana süreci başarılı şekilde devam ediyor. İdlib’deki mutabakatın kalıcı hale getirilmesi, öncelikli hedefimiz. Burada sahada yaşanan gelişmelerin kolay olmadığını, farklı dinamikleri içinde barındıran bölge olduğunu ifade etmek isteriz. Afrin-Cerablus hattında genel olarak sükûnetin hakim olduğunu ifade edebiliriz. Beklentimiz, Münbiç yol haritasının bir an önce hayata geçirilmesi ve Fırat'ın doğusunda hiçbir terör unsurunun barındırılmasına müsaade edilmemesi. Münbiç'e kadar olan Türkiye-Suriye sınırı içerisinde bugün güvenli bir bölge fiilen oluşmuş durumdadır. Burada güvenli bölge meselesi de öncelik arz eden bir konu. Beklentimiz sürecinin devam etmesi, güvenli bölgenin kurulması, bunun da Türkiye'nin kontrolünde olmasıdır."
'ESAD İLE ARABULUCULUK ARAYIŞIMIZ SÖZ KONUSU DEĞİL'
Kalın, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif'in, Türkiye ziyareti öncesinde Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşmesinin, Türkiye ile Suriye arasında arabuluculuk yaptığı şeklinde yorumlanmasını değerlendiren Kalın, "Zarif’'n Şam’dan sonra Ankara'ya gelmesi bu tür yorumlara sebep olmuş olabilir. Ama bizim böyle bir arabuluculuk arayışımız söz konusu değil. Rejimle bir temasımız, diyaloğumuz söz konusu değil. Oraya dönük bir mesaj iletmemiz gerektiğinde bunu zaten İran ve Rusya üzerinden yapmaktayız. Bunu da öncelikle sınır güvenliğimizin sağlanması çerçevesinde yürütüyoruz. Bundan sonrası ile ilgili de tabi ki İran ile yakın olmaya devam edeceğiz. Kastettiğiniz manada bir arabuluculuk süreci söz konusu değil" diye konuştu.
KIDEM TAZMİNATI KONUSU
Kalın, kıdem tazminatı düzenlemesi ile ilgili, "İşçi, işveren çevrelerinin tedirgin olmasını gerektirecek bir durum söz konusu değil. İlgili paydaşların görüşleri alınacak. Bakanların katılımı sağlanacak, mutabakat temin edildikten sonra konu Cumhurbaşkanımıza iletilecek. Endişe verici bir durumun olmadığını ifade etmek isterim" dedi.
Üçüncü 100 günlük eylem planı ile ilgili de konuşan Kalın, "100 günlük eylem planında yöntemi değiştiriyoruz biraz. 100 günlük eylem planı açıklaması modelinden çeyrek dönemlik bir takip ve raporlama süreci olacak. Her bir çeyrekler, ilgili birimlerin çalışmaları raporlanacak ve iletilecek. Yılda iki defa Cumhurbaşkanımız bizzat kendisi açıklayacak" diye konuştu.
'TÜRKİYE F-35 TEKNOLOJİSİNİN BİR ORTAĞIDIR'
Kalın, F-35’lerle ilgili sürece de değinerek, "Türkiye, F-35 teknolojisinin ortağıdır, ortağı olmaya da devam edecektir. Biz, F-35'lerin sadece bir müşterisi veya alıcısı değiliz. Türkiye elbette F-35 teknolojisinin bir ortağıdır, proje ortaklarından birisiyiz. Bunun bir parçası olmak en doğal hakkımız. Teknoloji transferi konusunda beklentimiz, müttefiklerimizin öncelikli olarak bu yolun önünü açmalarıdır" dedi.​
'YSK'NIN KARARI BİZİM İÇİN NİHAİ KARARDIR'
Kalın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasını almasıyla ilgili ise "İtirazlar devam etmektedir. Hukuki süreçlerin kullanılması her partinin en demokratik hakkıdır. Cumhur İttifakı'nın itirazda bulunması partilere ve adaylara tanınmış demokratik bir haktır. Bunlar tüketilir, tamamlanır, bunlar bittikten sonra YSK'nın vereceği karar bizim için de nihai karardır. O zamana kadar mazbatasını alan başkanlar, başkanlıklarına devam ederler; ama farklı bir durum söz konusu olursa da hukuki süreç neyi gerektiriyorsa o süreçler işletilir"  diye konuştu.
'YENİ ASKERLİK SİSTEMİ'
Yeni askerlik sistemine ilişkin çalışmaların devam ettiğini belirten Kalın, "Bu sistem ile ilgili kanun taslağı büyük oranda hazırlanmış durumda. Ve bu Meclis'e sevk edilecek. Orada da çalışıldıktan sonra kanun haline gelecek. Meclis açıldığı zaman gündeme gelecek" dedi. 
'BU TAVIR TÜRKİYE'Yİ İNCİTMİŞTİR'
İbrahim Kalın, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı HDP’li Ahmet Türk’ün ilk belediye meclisi toplantısında İstiklal Marşı'nı okutmadığı iddiasına ilişkin soruya da, "Mardin’de yaşanan bu hadise, AK Parti'li bir belediye başkanının hatırlatması üzerine düzeltildi. Böyle bir ikaza ihtiyaç duyulması bile bu seçimlerin bir beka meselesi olduğunu teyit etmiştir. İstiklal Marşı hepimizin, 82 milyonun marşıdır. Buna karşı doğal refleksin ne olması gerekir; okunmasıdır, ruhlarında bunu hissetmesidir. Özellikle yönetici makamında olan kişilerin. Bu tavır Türkiye’yi, Mardin’i, Mardinliyi incitmiştir. İzah edilecek bir tarafı yoktur. Umarız bu tür hatalar tekrar edilmez. Bundan gocunanlar varsa kendilerini muhasebeye çekmeleri gerekir" dedi.