Ferit DEMİR/TUNCELİ, () - HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, askeri darbe karşıtlarının büyük bir sınavdan geçtiğini belirterek, "Eğer Kürt güvende değilse, kimse güvende olamaz. Eğer Alevi güvende değilse, kimse güvende olamaz. Kadın güvende değilse, hiç kimse güvende olamaz" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, partisinin Tunceli'de Seyit Rıza Meydanı'nda düzenlediği, 'Darbeye hayır, demokrasi hemen şimdi' adı altında düzenlenen mitinge katılıp halka seslendi. Yüksekdağ, tarih boyunca darbelere ve esarete karşı direnç gösterdiklerini belirterek, bugün direnişle bezeli tarihin önemli bir dönüm noktasından geçtiklerini söyledi. Askeri darbe tehlikesine karşı olanların büyük bir sınavdan geçtiğini belirten Yüksekdağ şöyle konuştu:
"Bizler tarihimiz boyunca bu sınavı verdik. Her darbe bizlere karşı, halklarımıza karşı gerçekleştirildi ve askeri darbeler karşısında OHAL, sıkıyönetimler karşısında bizler daima özgürlüğün saflarında olduk. Halkın demokratik haklarının saflarında olduk. Bizim yerimiz hiçbir zaman değişmedi. Bizim yerimiz her zaman darbelerin karşısında, özgürlüğün yanında, özgürlük direnişinin tam ortasında. Ama bugün darbeye karşı olduklarını söyleyenlerin yeri değişiyor. Bir yerde duramıyorlar. Tutarlı bir demokratik irade, tavır, tutum ortaya koymuyorlar ve böyle bir niyetleri, böyle bir iddiaları yok. Onlar hemen demokrasi istemiyor. AKP saray iktidarının bugün darbenin karşısında olduğunu iddia eden ve evet askeri darbenin de karşısında olan AKP, saray iktidarı, demokrasinin yanında değil. Darbeye karşı çıkarken eğer, onu karşınıza alırken eğer, demokrasinin yanında değilseniz, darbe karşıtlığınızın bizim gözümüzde kıymeti yoktur. Bu darbe karşıtlığı kötürümdür, bu darbe karşıtlığı başka bir darbe zihniyetinden besleniyordur. Bakın onlar darbeyi ilk defa 15 Temmuz'da gördüler, kendi iktidarları boyunca. Ama bizler yıllardır darbeyle yaşıyoruz. Son bir yıldır AKP saray iktidarının uyguladığı politikalar, halkımızın bütün yaşam alanlarını bir darbe coğrafyasına dönüştürdü. Bir yıldan bu yana darbe koşulları, Kürt halkının topraklarında hüküm sürüyor. Abluka altındaki kentlerde darbe, sokağa çıkma yasağı, olağanüstü hal uygulamaları, saldırıları yaşanıyor ve biz bir yıl boyunca bu darbenin sadece Kürt'ü değil, sadece ezilenleri değil, bu darbeyi ortaya çıkaranları da vuracağını söyledik."
'KÜRT GÜVENDE DEĞİLSE HİÇ KİMSE GÜVENDE OLAMAZ'
Kürtlerin, Alevilerin ve kadınların güvende olmayacağı bir Türkiye'de kimsenin güvende olamayacağını savunan HDP'li Yüksekdağ, sözlerini şöyle tamamladı:
"Demokrasiyi sağlamak için, herkese demokratik haklarını sağlamak için artık bu topraklarda kimsenin kaybedecek zamanı yoktur. Onlar, askeri darbeyi püskürtenler sadece kendileri için demokrasi istiyorlar. Sadece kendi güvenlikleri için bir mücadele yürütüyorlar, bir savaş yürütüyorlar. Ama eğer Kürt güvende değilse, hiç kimse güvende olamaz. Eğer Alevi güvende değilse, kimse güvende olamaz. Kadın güvende değilse, her gün bu topraklarda, bu sokaklarda ölüm, şiddet, zulüm, bu yaşamın bir parçası haline getirilmişse, kimse hiçbir yerde huzur bulamaz. İşte bizler bugün için darbeye karşı hemen demokrasi, hemen özgürlük ve herkese demokrasi, herkese özgürlük diyoruz. Onlar yine tek taraflı politikaları, siyasetleriyle her zaman kendilerine Müslümandı biliyorsunuz, kendilerine demokratlardı, bugün de kendi kendilerine 'sen, ben, bizim oğlan' bir araya gelip, darbe karşıtı demokratik bir uzlaşma geliştirdiklerini iddia ediyor. Bakın ne kadar çürük bir yer. O durdukları çürük yerleri defalarca söyledik, uyardık. Çürük yerlerde duruyorsunuz. Kötü malzemelerle iktidarınızın temellerini atıyorsunuz. Ayrımcılıkla, kinle, nefretle, şövenizmle, tekçilikle, farklılıkları görmeden ve dikkate almadan bir demokrasi iddiası ortaya koyamazsınız, iki zulüm ve savaşla iktidarda kalamazsınız dedik. Bugünde birbirine benzer siyasi yapılar sarayda yan yana dizilip, demokratik bir uzlaşma geliştirdiklerini düşünüyorlar ve böyle iddia ediyorlar. Kim yok o sarayda, Halkların Demokratik Partisi yok. Bizim sarayda olma merakımız yoktu hiçbir zaman. Bundan bir rahatsızlıkta duymuyoruz, ama siyasetin bütün kademelerinde Halkların Demokratik Partisi'ni dışlayarak, bizleri dışlayarak, bu memleketin devrimci, demokratik güçlerini, emek ve özgürlük güçlerini dışlayarak, sadece bununla kalmayarak bu kesimleri, zulmün en ağırını saldırıların en ağırını düzenleyerek bir araya gelip uzlaşma geliştirebileceklerini sanıyorlar. Kusura bakmayın uzlaşamazsınız da ve oluşturduğunu o sahte uzlaşma fotoğraflarının altında kalırsınız aynı zamanda."
Yüksekdağ, mitingin ardından vatandaşlarla bir araya gelerek çay içip, sohbet etti.

FOTOĞRAFLI