Mutlu YUCA- Taner BAYAR/BOLU, () - HDP'nin İstanbul 1'inci Bölge 2'nci sıradan milletvekili adayı gösterdiği Hüda Kaya, Ermeni halkının acısının hatırlanmasının önüne geçilmek için Çanakkale'de tören yapıldığını söyleyerek, "18 Mart ben bildim bileli Çanakkale Zaferi olarak kutlanırdı. Bir halkın acısının hatırlanmasının önüne geçmek için milli günlerinin tarihini bile değiştirtebiliyor bu insanlar" dedi. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Seçimlere Doğru Türkiye Halklarının Nabzı' konulu konferansa konuşmacı olarak HDP İstanbul Milletvekili Adayı Hüda Kaya katıldı. Türkiye Cumhuriyeti'nin Ermeni halkının acısını konuşmaya tahammül edemediğini savunan Hüda Kaya, şunları söyledi: "Anlı şanlı Osmanlı, ondan sonra güya Osmanlı'yı ortadan kaldırmaya yönelik gerçekleştirilen bir Türkiye Cumhuriyeti. Aldıkları mirası başarıyla yerine getirdiklerini görüyoruz. Nasıl Yavuz Selim'ler zamanında çok büyük kıyımlar yaşattılarsa, daha sonra da Dersim'de bu katliamları nasıl yaşattıklarını, nasıl anlı şanlı Osmanlı tarihinden aldıkları mirası hakkıyla yerine getirmekte hiç de geri kalmadıklarını göstermiş oldular. Aynı şekilde Ermeni halkı için de bu böyle. İçinde bulunduğumuz bir 100'üncü yıl dönümü var. Büyük bir katliamın, soykırımın hala tartışılıyor olmasını bile abes görüyorum. Soykırım olarak kabul etsek ne yazar etmesek ne yazar. Soykırım deseniz ne olur demeseniz ne olur. Zalimler için diyorum bunu. Bugün egemen olan ve kendilerini söz ve iddia iradesinde gören bugünkü idare için söylüyorum. Ortada büyük bir kıyım var, büyük bir insanlık ayıbı var, büyük bir utanç var. Ve siz bu utançla yüzleşme yerine gündemi saptırıyorsunuz. Utancınızın üzerini örtmeye çalışıyorsunuz." Hüda Kaya, Avustralya'dan gelen Anzakları anarken Ermenilerin acılarının konuşulmadığını söyleyerek, şöyle devam etti: "18 Mart ben bildim bileli Çanakkale Zaferi olarak kutlanırdı. Bir halkın acısının hatırlanmasının önüne geçmek için bile milli günlerin tarihini bile değiştirtebiliyor bu insanlar. Öylesine yamulmuş bir mantık ki tarihi bile yerinden ediyor. 18 Mart'ın anlamını ve önemini kalkıp 24 Nisan'a getiriyorlar. Yeter ki bir halkın utancı konuşulmasın, örtbas edelim, gündemi meşgul edelim, diğer taraflar bunun farkına varmasın. Yıllardır Çanakkale'de Anzaklar için anmalar yapılırken, medeniyetlik, çağdaşlık edebiyatları yapılırken, tabiki yapılsın ama Avustralya'dan gelen Anzaklara yer açıyorsun ama sizin kendi ellerinizle katlettiğiniz bir halkın acısını konuşulmasına tahammül edemiyorsunuz." Diyanet İşleri Başkanlığı'nı eleştiren Hüda Kaya, "Bugünkü Diyanet, dinin devlet tekeline alınmasının kurumsallaşmış halidir" dedi.