HÜR Dava Partisi (Hüda-Par) desteğiyle Diyarbakır'dan Bağımsız Milletvekili adayı olan Zekeriya Yapıcıoğlu, "Süreç tıkanmaktadır, bitti bitecek, masa devrildi devrilecek. Halkın yoğun bir şekilde barış ve çözüm istemesi, masadan kalkmak veya masayı devirmek niyetinde olanların da bu noktadaki cesaretini kırmaktadır" dedi. Bağımsız Diyarbakır Milletvekili Adayı Zekeriya Yapıcıoğlu, gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda, temel referanslarının İslam olduğunu söyledi. Çözüm sürecini değerlendiren Yapıcıoğlu, şöyle konuştu: "Adına çözüm süreci denilen bugün gelinen aşamada devleti temsilen masada oturan hükümetin gasp edilen hakları tanımak için bazı şartlar ileri sürdüğünü insan hakkıysa, bunların herhangi bir nedenle ertelenmesi veya şarta bağlanması kabul edilemez. Bir örnek vereyim mesela her kesimden, her siyasi görüşte Kürtler'in ana dilde eğitim talebi var. Fakat hükümet böyle bir hakkın varlığını bile şu anda kabul etmemektedir. Bazı hakların, ana dilde bunun içerisin de sayılabilir. Bunun verilebilmesi için silahlı unsurların yurt dışına çekilmesi ve silahın bırakılması şart olarak ileri sürülmektedir. Elinde silah olan kişiler sadece değil elinde silah olmayanlarda bunu talep etmektedir. Mesela benim elimde silah yok, benim kendi çocuğuma kendi dilinde eğitim alabilmesini isteme hakkım vardır. Ve ben bu hakkımı kullanıyorum. Bir başkasının elindeki silahın bırakılması şartına bağlanması benim için kabul edilebilir bir şey değildir. Çözüm sürecinin yürütülmesinde hükümetin görüştüğü HDP veya PKK onlarında çözüm süreci konusunda, samimiyet eksikliği olduğuna inanıyoruz. Kendi taleplerini Kürt halkının talepleriymiş gibi kendi taleplerini öncelemekteler. Kendileri için alanı genişletme fırsatı olarak bunu kullanmaktadırlar. Bu nedenle süreçte sık sık tıkanıklarla karşılaşmaktadır. Süreç tıkanmaktadır, bitti bitecek, masa devrildi devrilecek. Bütün bu tartışmalar kanaatimce halkın yoğun bir şekilde barış ve çözüm istemesinden dolayı masadan kalkmak veya masayı devirmek niyetinde olanların da bu noktadaki cesaretini kırmaktadır ve masayı devirmeye cesaret edememektedirler." Gazetecilerin, HDP'nin baraj aşıp aşmayacağı yönündeki sorusu üzerine Yapıcıoğlu, kendilerinin barajın tamamen kaldırılması gerektiğini düşündüklerini söyledi. Yapıcıoğlu, şöyle devam etti: "Adil bir şey değil bu keşke daha önce kaldırılmış olsaydı ve bugün siyasi gündemin önemli bir kısmını bu baraj tartışmaları veya HDP barajı aşacak mı, aşmayacak mı oluşturmasaydı. HDP'nin parti olarak seçime katılması bu yönde bir karar alması şüphesiz kendi taktirleridir. Bu konuda mutlaka kendi hesaplarını yapmışlardır. Fakat kanaatime göre bugünkü tabloya göre HDP'nin barajı aşması kolay değil. Tabi bu yapılan tahminlerin yanılma payı mutlaka vardır. Barajı aşarsa iyi, aşmazsa kötü, böyle bir yorum ne kadar doğru olur bilmiyorum ama barajın varlığı kötüdür. Milletten önemli oranda oy alan partilerin zalimane barajdan dolayı meclise hiçbir vekil gönderememesi iyi bir şey değil elbette. Fakat bu HDP'nin seçimidir bu riski göze almıştır."