Gülseli KENARLI - Güven USTA / İstanbul, () - HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin Sultanbeyli Meydanı'nda düzenlenen mitinginde konuştu. Demirtaş, şunları söyledi: "Ülkenin cumhurbaşkanı olmuş, ama fesat yuvası haline gelmiş maalesef. Küçük çocuklar artık o televizyona çıktığında korkuyorlar. Tanımıyorlar ama korkuyorlar. Bakıyorlar ki bu adam bağırıyor, çağırıyor, korkuyorlar. Aman küçük çocuklara izletmeyin. Küçük çocukların psikolojisi için iyi değil. Büyükler olarak siz de izlemeyin, bir şey kaybetmezsiniz. O kadar hakareti, o kadar tehdidi dinlemek zorunda değilsiniz." “SEN CUMHURUN BAŞI OLARAK, BÜTÜN BU CUMHURUN, YANİ HALKIN BARIŞ İSTEĞİNİ ELİNİN TERSİYLE İTTİN" “Biz tarafsız bir cumhurbaşkanı olsun diye defalarca çağrı yaptık. Ama kabul etmiyor. Ülkenin geleceği ile ilgili tek başına söz verme hakkını kendinde görüyor. Meydandaki insanlar barış iştiyor, bunlar HDP'li. AKP'nin tabanına sorsan, barış istiyor. MHP'ye sor, barış istiyor. CHP'ye sor, barış istiyor. Kimse bu ülkede kan, gözyaşı istemiyor. Kimse evladının ölmesini, öldürmesini istemiyor. Ama sen cumhurun başı olarak, bütün bu cumhurun, yani halkın barış isteğini elinin tersi ile ittin. Sen o nedenle halkın başkanı falan olamazsın. Halkınla ters düştün, halkın barış isteğine savaş kararı ile yanıt verdin. O nedenle halkın başkanı olmayan bir zata biz de cumhurbaşkanıymış gibi davranmak zorunda değiliz. Sen kendi partinin başısın, AKP'nin Genel Başkanı'sın. Seçim kampanyasının da Cumhurbaşkanı sıfatıyla geçen dönem yürütmedin mi? Yine yapacak, göreceksiniz. Vazgeçmez, huylu huyundan vazgeçmez. Geçmişte ne yaptıysa, yaptığı iyi kötü bu ülkeye sunduğu ne varsa, biz hepsi ile ilgili, geçmişte yaptığı bütün yanlışlarla ilgili elbette ki hukuk çerçevesinde hesap vermesinden yanayız. Ama biz asla kendisine ne düşmanlık güttük ne kişiselleştirdik. Sadece hukuk çerçevesinde davranmasını istedik. Sadece hukuka ve halkın iradesine saygılı olmasını istedik." “BU YALANLARIN HESABINI SEN ÖBÜR DÜNYADA NASIL VERECEKSİN?" “7 Haziran'dan bu yana, öncesinde de sonrasında da bize söylemediği yalan kalmadı. Atmadığı iftira kalmadı. Savaşı HDP çıkarmış, HDP kandan besleniyormuş. Yahu Allah şahittir, haydi milletten 3-5 kişiyi kandırdın, sen yaradanı nasıl kandıracaksın, bu yalanların hesabını sen öbür dünyada nasıl vereceksin? Bu nedenle sizler 1 Kasım'da barış konusunda bir seçim yapacaksınız. Çünkü ülkeyi kan gölüne döndüren bu siyaseti bir kez daha mahkum ederseniz ve 'Hayır biz HDP olarak sana savaş yaptırmayacağız' derseniz, barış gelir bu ülkeye. Daha güçlü bir şekilde barışı haykırırsanız, barış gelir bu ülkeye." “BİZ KENDİMİZİ İNKAR EDECEK DEĞİLİZ" "Şu sokaklara saldıkları provokatör çetelere bakmayın, Türkiye toplumu barıştan yanadır. İnanın Türk halkı ekseriyetle barıştan, kardeşlikten yanadır. Buna emin olun. Şu binalara saldırttıkları, işverenlerin dükkanlarını yaktırttıkları mafya bozuntularına bakmayın. Türkiye toplumunun gönlü, yüreği birbirine açıktır. İstanbul'da da böyledir, Edirne'de, İzmir'de de böyledir. Siyasi kimliğine bakmadan, mezhebine, etnik kimliğine bakmadan, önce insan olarak birbirimize yüreğimizi açalım. Sonra çözülemeyecek sorunlarımız yoktur. Demokrasi içerisinde her sorunumuzu konuşarak çözmek istiyoruz. Biz kendimizi inkar edecek değiliz. Bir siyasi kimliğimiz var, bir inancımız var. Anadilimiz, tarihimiz, kültürümüz, geçmişimiz var. Bunları inkar edecek değiliz. Zaten inkar etseydik, Kürt sorunu diye bir şey olmazdı. Onurlu bir halk nasıl durması gerekiyorsa öyle durduğumuz için bugün bu zulmü görüyoruz. Her onurlu halk nasıl duracaksa, biz de öyle durduğumuz için bugün bu saldırılar altındayız."