İSTANBUL, () – Terör Uzmanı Dr. Eray Güçlüer, “ABD dünyayı havadan kontrol ediyor. Rahatsızlığı görünürde S-400 füze sistemi gibi ifade edilse de aslında Doğu Akdeniz’de ve Orta Doğu’da Türkiye ile ABD çıkarlarının çelişmesinin S-400’e yansımasıdır” dedi.


 

Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Terör Uzmanı Dr. Eray Güçlüer, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında Kremlin Sarayı'nda gerçekleştirilen Türkiye-Rusya Üst Düzey İş Birliği Konseyi 8’inci Toplantısını ve ardından ABD yetkililerinin açıklamalarını değerlendirdi. Dr. Güçlüer, toplantının her ne kadar ekonomik, ticari, kültürel ve turizm gibi başlıklar altında yapılsa da arka planda ciddi bir uluslararası siyaset olduğunu dile getirdi.


 

Toplantının ana gündem maddesinin askeri iş birliği, S-400, Suriye ve Orta Doğu olduğunu vurgulayan Dr. Güçlüer, “Şu anda Rusya’yı güvenlik bürokrasisi yönetiyor ve Rus milli sermayesini de çoğunlukla askerlerden oluşan bu bürokrasi elinde tutuyor. Türkiye’nin Rusya ile güvenlik anlamında yaptığı iş birliğinin önü daha açık. Çünkü güvenlik konuları yönetimden kaynaklı daha kolay ilerliyor” diye konuştu.


 

“ORTA DOĞU’DA ABD İLE TÜRKİYE’NİN ÇIKARLARI ÇELİŞİYOR”


 

Dr. Güçlüer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in görüşmesinden hemen önce ABD Dış İşleri Bakanı Mike Pompeo ile ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’nin Türkiye’nin S-400 alması halinde tercih yapmak zorunda kalacağı ve Fırat’ın doğusuna Türkiye’nin olası operasyonunun ‘yıkıcı sonuçları olacağı’ şeklindeki açıklamalarını toplantıya gönderme olarak yorumladı.


 

ABD VE TÜRKİYE’NİN ÇIKARLARI ÇELİŞİYOR


 

Türkiye ve ABD ilişkilerinde gerginliğin toplantıya yansıdığını ifade eden Dr. Güçlüer, “Çünkü Rusya Türkiye ile önemli stratejik ilişkiler kuruyor. Rusya, ABD’nin bu ilişkiye etkisinin de farkında. ABD’nin rahatsızlığı görünürde S-400 füzeleri gibi ifade edilse bile makro açıdan baktığımız zaman Doğu Akdeniz’de ve Orta Doğu’da Türkiye ile ABD çıkarlarının çelişmesinin S-400 üzerinden iki ülke ilişkilerine yansımasıdır” diye konuştu.


 

TÜRKİYE BÖLGEDE STRATEJİK AVANTAJLAR ELDE EDİYOR


 

ABD’nin havadan kontrol edemediği hiçbir ülkeyi müttefik olarak yanında tutmak istemediğini aktaran Dr. Eray Güçlüer, “ABD dünyadaki üslerine ağırlıklı olarak hava gücünü konuşlandırmıştır. Dolayısıyla ABD’nin uydu teknolojisiyle birlikte dünyayı havadan kontrol ettiğini söylememiz mümkün. Türkiye’nin Suriye’ye olası operasyonları söz konusu, yıllardır ABD’nin yatırım yapıp desteklediği, PKK, PYD terör örgütleri meselesi de var. Bütün bunlara karşı kendi milli hava savunma sistemini kuran bir Türkiye, Doğu Akdeniz enerji eko-politiğinde ve Ortadoğu güvenlik denkleminde doğal olarak stratejik avantajlar elde ediyor” ifadelerini kullandı.


 

“ABD, TÜRKİYE’NİN S-400’Ü ALMASINI ÖNLEYEMEYECEĞİNİ BİLİYOR”


 

ABD’nin Türkiye’ye yönelik, politik, askeri ve ekonomik baskılardan vazgeçmediğinin altını çizen Dr. Güçlüer, “ABD eğer Türkiye’nin çok yönlü stratejik kapasitesi nedeniyle Suriye’deki PKK ve PYD’ye hava desteğini sağlayamazsa, bu terör örgütlerinin bölgedeki varlığı ortadan kalkar. ABD, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füze sistemlerini alacağı konusunda kanaat getirmiş durumda ve bunu önleyemeyeceğini de biliyor. Ayrıca milli imkanlarla geliştirilmekte olan Bora, Hisar ve Siper füze sistemleri de Türkiye’nin elini güçlendiriyor. Emperyalizmin temel kuralı, sizi yok edebiliyorsa eder, edemezse dost olur. Şu an böyle bir kritik süreçteyiz. ABD, Türkiye’ye yönelik, politik, askeri ve ekonomik baskılardan vazgeçmiş değil, kısa vadede vaz geçecek gibi de görünmüyor” dedi.