BOSNA Hersek'in başkenti Saraybosna'da Avrupa'da yaşayan Türkler ile bir araya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kimi Avrupa ülkeleri; şahsımıza, ülkemize karşı terbiyesizlik düzeyinde tavırlar sergiliyorlarsa bunun sebebi, oradaki Türklerin dağınıklığıdır. Gerçek gücümüzü ortaya koymayalım, diye 'Türk', 'Kürt', 'Türk', 'Alevi', 'Sünni' diyerek bizi kasten bölüyorlar. Sadece bölmekle kalmıyor, birbirimize düşürüyorlar" dedi. Erdoğan, Avrupa'daki Türklerden, yaşadıkları ülkelerin vatandaşlıklarını almalarını da istedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nce (UETD) Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da düzenlenen 6'ncı Olağan Genel Kurulu'nda, Avrupa'da yaşayan Türkler ile bir araya geldi. Kongrenin düzenlendiği yaklaşık 12 bin kişi kapasiteli J.A. Samaranch Olympic Hall- Zetra Spor Salonu, kongreden saatler önce tıklım tıklım doldu. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı Saraybosna'da salona alınanlar, tek tek aramadan geçirildi. Kongreye Avrupa'nın çeşitli ülkelerinin yanı sıra Balkan ülkelerinden de yoğun katılım oldu. Kongreye katılanlar, ellerinde Türkiye ve Bosna Hersek bayrakları taşıdı. Salonda Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Kudüs'te yaşamını yitirenler için saygı duruşunda bulunulurken, Türk ve Bosna Hersek milli marşları ile Kur'an okundu.

'BOSNA HERSEK, SÖZDE DEĞİL ÖZDE DEMOKRAT OLDUĞUNU GÖSTERMİŞTİR'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Bakir İzzetbegoviç ve eşi Sabija İzzetbegoviç, birlikte sahneye çıkarak, kongreye katılanları selamladı. İki lider ve eşleri, ayakta alkışlandı
.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Demokrasinin beşiği olduğunu iddia eden anlı, şanlı Avrupa ülkelerinin sınıfta kaldığı bir dönemde Bosna Hersek, bizlere burada bir araya gelme imkanı sağlayarak, sözde değil; özde demokrat olduğunu göstermiştir. Gerçek dostluk, kardeşlik, yoldaşlık işte bugünlerde belli olur. Artık bu kıtada yaşayan kardeşlerimize, 'gurbetçi' değil; 'Avrupalı' diyoruz. Dün acı vatan olan Avrupa, bugün artık yeni yurt haline geldi. Her ne kadar birileri bizleri ayırmak için ellerinden geleni yapsa da altını çizerek söylüyorum; başaramayacaklar" diye konuştu.
'YAŞADIĞINIZ ÜLKELERİN VATANDAŞLIĞINI MUTLAKA ALIN'

Avrupa'da yaşayan Türklerden yaşadıkları ülkelerin vatandaşlığını mutlaka almalarını isteyen Erdoğan, şunları söyledi:
"Cumhuriyetin kuruluşundan sonra tek parti CHP'si döneminde milletimizin tarihi ile bağları kopartılmaya çalışıldı. Medeniyetimizin ve tarihimizin binlerce yıllık birikimini yok sayan bu anlayışı biz yıktık. Milletimizi yeniden geçmişi, kültürü, değerleri ile buluşturduk. Sizlerle her buluştuğumda söylediğimi tekrarlıyorum. Yaşadığınız ülkelerin vatandaşlığını mutlaka alın. 'Almam' demeyin. Alın, veriyorlarsa alın. Çifte vatandaşlığa izin veren ülkelerde zaten sorun yok. Mavi kart başta olmak üzere Türkiye'deki haklarınızı hiçbir kayıp olmadan kullanabileceğiniz formüller geliştirdik. Dininize ve dilinize çok iyi sahip çıkın, bunları kaybettiğinizde kaybolursunuz. Çocuklarınıza ana dillerini en iyi şekilde öğretmenin yanında, bulunduğu ülkenin en iyi eğitimini almasını çalışın. İyi Türkçe bilmeyen; iyi Almanca, İngilizce, diğer dilleri de iyi şekilde öğrenemez, konuşamaz. Tabi bu arada Boşnakça'yı bir kenara koyamayız."

'DÖVİZLE ASKERLİK' AÇIKLAMASI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupalı Türkler ile bazı müjdeleri paylaşmak istediğini dile getirerek, şöyle konuştu:
"Yurt dışındaki çocuklarımızın ana dilimiz Türkçeyi öğrenmeleri için proje desteklerimizi çeşitlendiriyoruz. Bu kapsamda hafta sonu okulları ile çocuklarımızın ana dilleri Türkçe'yi ve kültürümüzü öğrenmelerini teşvik edeceğiz. Diasporadaki üniversitelerde gençlerimize ayrılan kontenjanları 2 katına çıkarıyoruz. Yurt dışındaki vatandaşlarımıza yönelik kamu hizmetlerini basitleştirmeye yönelik atacağımız adımlardır. Dövizle askerliği 6 bin Euro'dan bin Euro'ya düşürmekle kalmadık. 38 yaşını aşmış ama dövizle askerliğe başvuramamış kişilerin sorunlarını da yakında çözüyoruz. Konsolosluk bölgelerinde, Yurtdışı Vatandaşlar Danışma Meclis'i oluşturacağız. Yeni dönemde TBMM bünyesinde Yurtdışı Tükler Komisyonu adı ile bir daimi komisyon kurulmasını tavsiye edeceğiz. Yurt dışındaki Türkçe Yerel Medyayı güçlendirmek için Basın İlan Kurumu'nun yurt dışındaki Türk medyasına da ilan ve reklam verebilmesinin önünü açacağız." 

'KİMSE KİRLİ PROPOGANDALARA KANMASIN VE ENDİŞE ETMESİN'

Konuşmasında birlik ve beraberlik vurgusu yapan Erdoğan, "Kişisel verilerin korunması, ulusal ve uluslararası hukuka uygun olarak vatandaşlarımızın menfaati esas alınacak şekilde bu da gerçekleştirilecektir. Kimse bu konudaki kirli propagandalara kanmasın ve endişe etmesin. TRT Türk yeniden yapılandırılarak yurt dışındaki vatandaşlarımıza daha geniş hizmet sunacak. Yurt dışından emekli olan vatandaşlarımızın ülkemizde yarı zamanlı çalışabilmeleri konusunda seçimin hemen ardından adım atmaya başlıyoruz. Dünyanın neresinde bir vatandaşımızın başı dara düşse orada olmak bizim boynumuzun borcudur. Avrupalı Türkler kendi aralarında ne kadar birlik olursa o kadar güçlü hale gelir" dedi. 

'SADECE BÖLMEKLE KALMIYOR BİRBİRİMİZE DÜŞÜRÜYORLAR'

Birlikteliğin herkes için faydasına dikkat çeken Erdoğan, "Kimi Avrupa ülkeleri; şahsımıza, ülkemize karşı terbiyesizlik düzeyinde tavırlar sergiliyorlarsa bunun sebebi, oradaki Türklerin dağınıklığıdır. Gerçek gücümüzü ortaya koymayalım, diye ya 'Türk', 'Kürt', 'Türk', 'Alevi', 'Sünni' diyerek bizi kasten bölüyorlar. Sadece bölmekle kalmıyor, birbirimize düşürüyorlar. Birliktelik herkesin faydasına, çıkarınadır. Bizleri küçük gruplar halinde tutarak hakkımızı, hukukumuzu kolayca çiğneyenler karşılarında tek yürek, beden olmuş bir Türk toplumu gördüklerinde emin olun çok farklı davranacaklardır. Avrupa devletlerindeki parlamentolarda ülkemize en büyük husumeti Türkiye kökenlilerin gösteriyor olması bize karşı kurulan tuzağın nerelere kadar vardığını gösteriyor. Bu oyunu da hep birlikte bozacağız" diye konuştu. 
Konuşmasında Avrupalı Türklerden ricada da bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizlerden ricam; yaşadığınız ülkelerdeki siyasi partilerde aktif olarak yer almanızdır. O parlamentolarda ülkemize hainlik edenler değil, sizler yer almalısınız. Buradan tüm Avrupa'daki kardeşlerimize sesleniyorum; şimdi bir olma zamanıdır" dedi.

'ÜLKEMİZDEKİ ADAYLAR DENİZDEKİ BALIKLAR GİBİDİR, ANLAMAZLAR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Haziran için Türkiye'nin tarihi bir seçime hazırlandığını belirterek, "24 Haziran'da sadece cumhurbaşkanı ve milletvekili seçmeyecek, ülkemizin gelecek bir asrının tercihini de yapacağız. Geçtiğimiz 16 yılda neler yaptığımızın en yakın şahidi sizsiniz. cumhurbaşkanı adaylarından bazıları Türkiye'de neler olup bittiğini bilmese de onlara adres olarak sizi veriyorum. Ülkemizde yaşayan bu cumhurbaşkanı adayları, denizdeki balıklar gibidir, anlamazlar. Onları denizden alıp karaya attığın zaman denizin kıymetini anlarlar" diye konuştu. 

'HAKİKATLERİ ANLAMAKTA ZORLANDIĞIMIZ ANLAR OLDU'

Türkiye'de yaşanan bazı olayları hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Gezi olaylarıyla başlayan 17- 25 Aralık darbe girişimiyle süren, terör olaylarıyla kanlı hale dönüşen, 15 Temmuz ihanetin tüm çıplaklığı ile ortaya çıktığı bir süreci hep birlikte yaşadık. Yeri geldi en yakınımızdakilere, yıllarca birlikte yol yürüdüğümüz arkadaşlarımıza dahi hakikatleri anlamakta zorlandığımız anlar oldu. Ülkemize kurulan tuzağı en iyi gören milletimiz oldu. Şahsımıza yönelik gibi gözüken; ama aslında milletimize ve devletimize diz çökertmeyi, istiklalimize ve istikbalimize diz çöktürtmeyi hedefleyenler, bu saldırılarda milletimizin dik duruşuyla avuçlarını yaladılar." 
Terörle mücadeleye de değinen Erdoğan, "Türkiye, bu dönemdeki mücadelesiyle ikinci bir Kurtuluş Savaşı veriyor. Ülkemize silah doğrultan son teröristi de imha edene kadar bize durmak yok; bu, böyle biline" dedi.

'YERLİ VE MİLLİ OLAN HERKESE KAPIMIZ AÇIKTIR'

Türkiye'de 24 Haziran'da yapılacak seçimlere ilişkin de açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Siyasi mahremiyetlerinden bile vazgeçerek milletvekillerinden seçmenlerine kadar her şeylerini, paylaşmaya kadar vardırdılar. Normal şartlarda yolda karşılaşsa selam vermeyecek olanlar, el ele kol kola karşımıza dikildiler. Biz ise 16 yıldır olduğu gibi bugün de sadece ve sadece milletimizle birlikte yürüyoruz. Bu yolculuğu yerli ve milli olan herkesle birlikte sürdürmeyi, onun için MHP ile 'cumhur ittifakı’nı kurduk ve BBP de bize katıldı ve 'cumhur ittifakı' da bu şekilde seçime girdi. Yerli ve milli olan herkese kapımız açıktır. Avrupalı Türkler olarak açık ara farkla bizlere destek oldunuz. Şimdi 24 Haziran seçimleri için bir kez daha sizlerin desteğine ihtiyacımız var. Türkiye'yi yeniden kaosa, belirsizliğe sürüklemek için kurulan şer ittifakına karşı 24 Haziran’da bizimle birlikte yürümeye var mısınız?" diye konuştu. 

İZZETBEGOVİÇ: BİRLİKTE ÇOK GÜZEL İŞLER YAPIYORUZ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan önce konuşan Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Bakir İzzetbegoviç ise Türkiye ve Avrupa'dan Türkleri Bosna Hersek'te bir arada görmenin çok güzel olduğunu söyledi. İzzetbegoviç, "Biz uzun zamandır beraberiz, birlikte çok güzel işler yapıyoruz, birlikte mücadele ediyoruz. Son kez Çanakkale'de Boşnaklar kendi ülkesi gibi Türkiye'ye koruyorlardı. Fakat tarih bizi ayırdı ve kısmetlerimiz hemen hemen aynıydı. Boşnakları ve Türkleri dininden, aidiyetinden, her şeyinden ayırmak istiyorlardı. Biz Boşnaklar zor bir dönemden geçtik. Nasıl ayakta kaldığımızı izah edemeyiz, Allah'ın yardımıyla olmuştur. Bugün ise Türkiye, ayakta kaldığını izah etmekte zorlanıyor. Bu kadar düşman ve Suriye'den gelen insanlar Türkiye'de yaşıyor. Türkiye buna karşı ilerliyor. Allah böyle bir kişi size bahşettiği zaman sizin de ona yardım etmeniz gerekiyor. Gerçek ortaya çıkması gerekiyor" dedi.

ERDOĞAN'A FAHRİ DOKTORA VERİLDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupalı Türklerle buluşmasının ardından Uluslararası Saraybosna Üniversitesi'nce tevdi edilen fahri doktora törenine katıldı. Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Bakir İzzetbegoviç ile Uluslararası Saraybosna Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof.Dr.  Hasan Zuhuri Sarıkaya, Uluslararası Saraybosna Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Yıldırım'ın da bulunduğu törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler ve Avrupa ülkelerini eleştirdi.

Üç yıllık hasretin ardından tekrar Saraybosna'da bulunmaktan mutluluk duyduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Uluslararası Saraybosna Üniversitesi'nin şahsıma tevcih ettikleri fahri doktora ünvanı için şükranlarımı sunuyorum. İnşallah bu anlamlı ünvanı hayatım boyunca gururla iftiharla taşıyacağım" dedi. Salondakilerin Ramazan ayını tebrik eden Erdoğan, "Rabbim bizi ve İslam ümmetini barış, huzur ve selametle idrak edeceğimiz Ramazanlar'a kavuştursun diye dua ediyorum. Hamdolsun bugün Saraybosna'da Ramazan'ın manasına uygun bir gün yaşadık ve yaşıyoruz" dedi. 

'TÜRKİYE'NİN BALKAN ÜLKELERİ İLE İŞBİRLİĞİNDEN RAHATSIZLIK DUYUYORLAR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan,  Türkiye ile Bosna-Hersek arasındaki ikili ilişkileri anlatarak şunları söyledi:
"Türkiye ile Bosna-Hersek ile arasındaki ilişkiler mükemmel düzeyde ilerliyor. İnşallah bu münasebetlerin çok daha ilerilere taşıyacağız. Elbette birileri Türkiye'nin Balkan ülkeleri ile işbirliğinin bu derece güçlü ve yakın olmasından rahatsızlık duyuyorlar. Kendi geçmişlerine, kendi münasebetlerinin derinliğine bakmadan ülkemizin Balkanlar'daki varlığını sorgulamaya yelteniyorlar. Oysa Türkiye aynı zamanda bir Balkan ülkesidir.  Bizim bu topraklarda yüzlerce yıllık tarihimiz en ücra köşelere kadar serpilmiş eserlerimiz var. Burada evladı, Fatihanlar yatıyor."  

ERDOĞAN'DAN OSMANLI ŞEHİTLERİNİN KABRİSTANI İÇİN TALİMAT

Bugün Aliya İzzetbegovic'in kabrini ziyaret ettiğini anımsatan Erdoğan, kabristanın yanı başında da Osmanlı şehitlerinin kabristanlığının bulunduğunu belirterek, ilgili bakandan oranın hemen ele alınması ve yeni baştan pırıl pırıl yapılması talimatını verdi.

'TÜRKİYE'Yİ BALKANLAR'DA ADETA HASIM BİR GÜÇ GİBİ GÖSTERMEYE ÇALIŞIYORLAR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de Balkanlar'dan diğer coğrafyadan insanların yaşadığını kaydederek, "Hal böyleyken Balkanlarla sınırı dahil olmayan ülkeler Türkiye'yi Balkanlar'da adeta hasım bir güç gibi göstermeye çalışıyorlar. Biz, bunların asıl karın ağrısını çok iyi biliyoruz. Türkiye'nin Balkanlar'da barış ve istikrarı koruma çabalarını bunların planlarına ve projelerine ket vurduğunun farkındayız. Bunlar Balkanları kendi nüfuz alanları olarak görüyor. Biz ise bu coğrafyanın kalıcı istikrara kavuşması, gerilim ile değil daima huzur ile istikrarla anılmasını istiyoruz. İnşallah bundan sonra mücadelemizi de aynı şekilde sürdüreceğiz" diye konuştu. 

'BUNLAR KİME İNSANLIK DERSİ VERİYOR?'

"Son dönemde bu doğrultuda çok önemli adımlar attık" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Gelecekte farklılıklardan güç alarak, yükselen bir Balkan ruhunu hep birlikte inşa edeceğiz. Son birkaç yıldır yaşadıklarımız bize Türkiye'nin dış politikada kendine belirlediği misyonun ne kadar doğru ve aynı zamanda zor olduğunu göstermiştir. Gerilim yerine işbirliğini, kavga yerine dayanışmayı, sömürü yerine paylaşmayı, zulüm yerine adaleti savunmak bu ülkelerin idamesi için samimiyetle mücadele etmek gerçekten çok zahmetli bir çabadır. Aslında, lafa gelince hemen herkes bu kavramları diline doluyor. Bugün bölgemizin ve dünyanın farklı köşelerinde, adaletin, barışın demokrasinin, ekonomik kalkınmanın ilk işbirliği çalışmalarının altını oyanlar, bu kavramları kullanmadan tek bir cümle dahi kurmayanlardır. Her fırsatta demokrasi havarisi kesilen, herkese insan hakları karnesi düzenleyen bu ülkelerin tek meselesi kendi çıkarlarıdır. Bunların çıkarları uğruna vazgeçmeyecekleri değer, çiğnemeyecekleri ilke yoktur. Menfaatlerini korumak için Balkanlar dahil dünyanın pek çok bölgesinde katliamlara nasıl ses çıkarmadıklarını hepimiz biliyoruz. Afrika'da elmas ve altın için hangi soykırımların altına imza attıklarını da çok iyi biliyoruz. Terör örgütlerinin, devlet terörü uygulayan zalimlerin önce göz yumup sonra mücadele bahanesiyle ülkeleri ve toplumları nasıl mahvettiklerini iyi biliyoruz. Bugün buna benzer tavırları Suriye'de Irak'ta, Yemen ve Libya'da son olarak da Filistin de yaşanan zulüm karşısında sergilediler. Aralarında 8 aylık bebekleri tekerlekli sandalyedeki engellilerin bulunduğu 64 Filistinli'nin vahşice öldürülmesine doğru dürüst tepki dahi göstermediler. Bunlar kime insanlık dersi veriyor? Bunlardan bizim alacağımız ders yok ancak bunların bizden alacağı çok ders var" ifadelerini kullandı. 

'DÜNYA 5'TEN BÜYÜK' SÖZLERİ

Erdoğan, bu yaşananlar için 'dünyanın 5'ten büyüktür' yönündeki sözlerini tekrar dile getirerek "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 5 üyesine dünya teslim olacak olursa yandık. 5 değil, bir ülke 'evet' derse tamam, 'hayır' derse yok. Böyle bir şey olabilir mi? Artık dünya 2'nci Dünya Savaşı şartlarını yaşamıyor. Onlar geride kaldı. Şimdi yeni bir dünya var. Bu yeni dünyayı 196 tane Birleşmiş Milletler Üyesi yeniden inşa etmek durumundadır. Filistinliler kurşunların hedefi olmayan, çocuklarını kaybetmiş anneler feryatları yükselmeye devam ediyor. Siz sırtınızı dönseniz de bugün milyonlarca insan açlık ve kıtlığın pençesinde hayatta kalma mücadelesi veriyor. Sürekli sırtları sıvazlanan zalimler, dünyayı hepimiz için yaşanılmaz hale getiriyor. Onun için biz de diyoruz ki 'zalimler için yaşasın cehennem'." diye konuştu.

TÜRKİYE VE BOSNA-HERSEK ARASINDA EĞİTİM VE ÖĞRETİM İLİŞKİLERİ 

Erdoğan, konuşmasında eğitim ve öğretime ilişkin açıklamalarda da bulundu. Erdoğan,  "Nitelikli, iyi yetişmiş, değerlerini özümsemiş, ufku açık, vizyonu geniş bir insan kaynağına sahip olmadan bu çabaların hakim kalmaya mahkumdur. Ülkemiz milletimiz ve işte bugün Bosna Hersek'te olduğu gibi kardeşlerimiz için müreffeh bir gelecek inşa etmek için biz gençliğe güveniyoruz. Bu anlayışla genç kuşakların eğitim ve öğretimine çok büyük hassasiyet gösteriyoruz. Sadece kendi evlatlarımızın değil dünyanın farklı köşelerindeki dostlarımızın, gençlerinin de hedeflerine uygun şekilde yetiştirilmeleri için çaba harcıyoruz. Bugün Türkiye'nin burslarıyla dünyanın 160 ülkesinden 17 bin öğrenci ülkemizde lisans, yüksek lisans ve doktora seviyesinde eğitim ve öğretim görüyor. Bunun yanında 15 bine yakın öğrenci kendi imkanlarıyla Türk üniversitelerinde eğitim alıyor. Şimdiye kadar Türkiye bursları kapsamında 860 bin öğrencimiz mezun olarak Bosna Hersek'e döndüler. Bosna Hersek'teki sertifikalı  kurslarına yaklaşık 6 bin öğrenci katılan Yunus emre Enstitüsü 'Tercihim Türkçe Projesi' kapsamında Bosna Hersek'e seçmeli yabancı dil olarak Türkçe hizmeti vermeye başladı. 2011-2012 eğitim öğretim yılında 43 okulda yaklaşık bin öğrenci ile başlayan projede bu yıl 8 bin 243 öğraenciye ulaşıldı. Bugün çatısı altında bulunmaktan büyük onur duyduğum Uluslararası Saraybosna Üniversitesi bu  misyonumuzun en güzel meyvelerinden biridir. Ağırlığı Uluslararası Saraybosna Üniversitesi'nde bulunmak üzere çeşitli şehirlerde bin 500'ün üzerinde Türk üniversite öğrencisi öğrenim görüyor. Uluslararası Saraybosna Üniversitesi kurucusu olan Sedef Vakfı, Bosna Hersek'te ayrıca bir ilk ve orta öğretim okuluyla da gençlerimize hizmet sunuyor" dedi. 

"BUNLARIN TÜRK'LÜK İLE ALAKASI YOK.  BUNLAR BAŞKA BİR MİLLETTEN"

Türkiye'deki kuruluş sürecini tamamlayan Maarif Vakfı'nın Bosna-Hersek'te kuruluş sürecini tamamladığını aktaran Erdoğan şunları söyledi:
"Bosnalı gençlere eğitim desteği vermek için kısa sürede harekete geçecektir. Bu kurumlarımızın Bosna Hersek'teki eğitim seferberliğini FETÖ ile mücadele bakımından da kritik önemde görüyoruz. Ülkemizde 15 Temmuz 2016 tarihinde teşebbüs edilen hain darbe girişimiyle uzun süredir mücadele ettiğimiz FETÖ'nün kirli yüzü açıkça ortaya çıkmış, haklılığımız ispatlanmıştır. Darbe girişimi esnasında pek çok ülke sessiz kalırken, Bosna-Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Sayın Bakir İzzet Begoviç'in şahsında Bosna Hersek'in göstermiş olduğu kararlı ve samimi dayanışmayı asla unutmayacağım. Sayın Bakir İzzet Begoviç'in de ifade ettiği gibi FETÖ, toplumun her alanına kollarını dolamış, bir ahtapot olarak varlığını sürdürmeye çalışıyor. Bu alanların başında ise eğitim geliyor. FETÖ'nün Bosna-Hersek'teki eğitim kurumlarını farklı isimler altında sürdürmeye çalıştığını ve çeşitli ülkelerin himayesine sığınma gayreti içerisinde olduğunu gayet iyi biliyoruz. Bu ülkelerin ileride Bosna-Hersek'e zarar vermemesi için FETÖ'nün okullarını kapatmasını isterken Bosna Hersekli öğrencilere de alternatifler sunmayı görev addediyoruz. İşte yanı başınızda malum okulları vardı. Şimdi ne oldu? İngiliz bayrağını çektiler. Bunlar bu kadar Türk... Bunların Türklük ile alakası yok. Bunlar başka bir milletten. Hem Türk hem Maarif Vakfı hem de Sedef Vakfı açtıkları açacakları eğitim yuvalarıyla bu ihtiyaçları gidereceklerdir.
 
GENÇLERE TAVSİYELER

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile Bosna-Hersek arasındaki siyasi ilişkilerin parlak bir gelecek vaat ettiğini aktararak iki ülke arasındaki eğitim ve öğretimde atılan adımlara değindi. Erdoğan, "Bu gelişme her iki ülkenin dilini bilen, hayatın her sahasında faaliyet gösteren ihtiyacı giderek artırmaktadır. Toplumların birbirine ihtiyacının giderek katlandığı bir dönemi yaşıyoruz. Bosna-Hersek gibi hamdolsun güzel bir ülkede böylesine güzide bir kurumda eğitim öğretim gören gençlere tavsiyem; çok araştırmanız, en az iki dili rahatça konuşabilmeniz, kendini en iyi şekilde yetiştirebilmenizdir. Okuldaki eğitimle yetinmeyin. Ülkenizdeki ve dünyadaki olup biten hadiseleri öğrenmek için ayrıca gayret sarf etmek zorundasınız. Çalışmaktan yılmamak, öğrenmekten usanmamak karşımızdakini anlamaya gayret etmek düsturumuz olmalıdır" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyet törenin ardından Türkiye'ye döndü.