CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "10 milyonu aşkın seçmenin olduğu İstanbul'da kalkıp da 13-14 bin farkla bir seçimi kazandım havasına kimsenin girmeye de hakkı ve salahiyeti yoktur" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde basın toplantısı düzenlendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu toplantıyla Vladimir Putin ile yılbaşından itibaren üçüncü defa yüz yüze görüşme gerçekleştireceklerini belirterek, ikili ilişkileri değerlendireceklerini, Suriye başta olmak üzere bölgesel ve küresel gelişmeleri ele alacaklarını aktardı. 

Erdoğan, “Ticaret hacmimiz geçtiğimiz yıl yüzde 15'lik bir artışla 26 milyar dolara ulaşmış bulunuyor. Ancak bu rakamın çok daha üzerinde bir potansiyele sahip olduğumuza inanıyorum. Ziyaretimde ekonomik ilişkilerimizi nasıl geliştirebileceğimizi, ticaret hacmimizi nasıl artırabileceğimizi Sayın Başkanla ele alma fırsatımız olacak. Ayrıca ülkemizde ve Rusya'da yatırımları, yatırım planları olan Türk ve Rus iş adamlarıyla da bu seyahatimizde bir araya geleceğiz ve Sayın Başkan Putin'le iş adamlarımıza hitap edecek, onlarla da görüş alışverişinde bulunacağız. Vize serbestisi konusu da elbette gündemimizde yer alan önemli bir başlık. Öncelikle hususi pasaport sahipleriyle tır şoförleri için vize muafiyetinin acilen uygulamaya geçmesi, sonrasında da bunun tüm vatandaşlarımıza teşmil edilecek şekilde genişletilmesi hedefimizdir" dedi. 

"HER ŞEYİYLE  HAZIR KONUMDAYIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan basın toplantısında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı. 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rusya ziyaretinde masada bir operasyon olacak mı?" sorusuna, “Bütün hazırlıklarımız bizim yapılmış durumda. Bütün sınır boyunca hazırlıklarımız, olması gereken her şeyiyle  hazır konumdayız. O sır cümle var ya, o sır cümle aynen masadadır, bir gece ansızın gelmesi gereken ve ya gelinmesi gereken yere gelebiliriz. Bunlarda bizim yine bu seyahatimizde özellikle baş başa görüşmemizde ve ikili görüşmemizde ele alacağımız konulardır" şeklinde cevap verdi.

"1948'DEN BU YANA YAPTIKLARI HER ŞEY YASADIŞIDIR"

Netanyahu'nun Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşimi konusunda, “Oraları İsrail ilha edeceğiz" sözlerinin hatırlatılması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Netanyahu'nun yaptığı her iş uluslararası hukuka aykırıdır. Bunların bugüne kadar yasal olarak yaptıkları hiçbir şey yok.  1948'den bu yana yaptıkları her şey yasadışıdır. Birleşmiş Milletler'in (BM) almış oldukları kararlara da aykırıdır. Ama Amerika'yı arkalarına almak suretiyle bugüne kadar hep bu adımları atmışlardır. Başkent meselesinde attıkları adımlarda da yine Amerika başı çekmiştir. Tabi arkasından pek gelen olmamıştır o ayrı mesele. Amerika'nın dayatmasıyla şöyle birkaç yer bunlara uymuştur. Golan ile ilgili olarak atılan adımda yine bunu görüyoruz. Batı Şeria'da yine bunu görüyoruz. Amerika böyle bir adımı atarken buna BM uymuş mudur? Hayır. BM Güvenlik Konseyi'nden buna olumlu bir şey çıkmış mıdır? Hayır. Ama sadece aynı takım elbiseyle, aynı kravatla çıkıp Amerika'da bir basın toplantısı yapmak suretiyle bu işi adeta oldu bittiye getirmek istemeleri ve yarın İsrail'de yapılacak seçim öncesi bir seçim yatırımı noktasından böyle bir adımın atılması ve Ortadoğu'ya maalesef yeniden bunların bir karanlık gelecek hazırlaması kabul edilebilir bir şey değildir. Bugün de yine bu ziyaretimizde bu da bizim masamızda olacaktır. Bunu da ayrıca görüşeceğiz. Kesinlikle Batı Şeria Filistinlilerin topraklarıdır. Ve bu Filistinlilerin topraklarında İsrail'in attığı işgal adımlarından yine bu bir tanesi olmuş olacaktır. Ve bugüne kadar bizler nasıl Filistinlilerin yanında yer aldıysak, yer almaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu. 

"BUNDAN SONRAKİ SÜREÇ BUNUN YARGI SÜRECİDİR"

Seçim değerlendirmesi sorulması üzerine ise Erdoğan şunları söyledi:

“Usulsüzlükler bazı değil, bütünü usulsüz. Böyle bir durum olduğu için zaten bu yola başvuruluyor.  Bu işin seçim süreci bitti. Bundan sonraki süreç bunun yargı sürecidir.

Yargı sürecinde de bu işin patronajı biliyorsunuz Yüksek Seçim Kurulu(YSK) 'ndadır. Burada şimdi YSK, özellikle tüm siyasi partiler olsun, sadece AK Parti'ye ait olan bir şey değil.

Bizler, bize gönül vermiş tüm halkımızın özellikle demokratik haklarını kullanma noktasında, onların hukukunu da bizim yine hukuk çerçevesinde koruma mecburiyetimiz var. Ne diyor vatandaş 'benim hukukumu koru çünkü biz burada organize bazı suçların işlendiğini gördük, görüyoruz'.

Bizler de siyasi parti olarak örgütlü bazı eylemlerin yapıldığını tespit etmiş durumdayız. Zaten YSK'ya giderken biz bu belgelerle, bilgilerle hatta televizyon, kamera tespitleri var. Bütün bu tespitlerle beraber nerede, nasıl ne gibi yolsuzluklar yapılmış? Boş arazide, tarlalar adres olarak gösterilmek suretiyle, bundan daha delillendirilmiş bir şey olabilir mi? Bu adımı atacağız. Ortada 320, 330 bin civarında şu anda geçersiz oy var.  

'Bunun sayımını yapamayız' diyorsanız o zaman bunun ötesinde bir şey var. Yapılabilecek hukuk içerisinde bir şey var. Bizim de YSK'dan beklemek en tabii hakkımızdır. Geçmişte Türkiye'de Yalova'da Ağrı'da bunların örnekleri var.

Dünyada bırakın itirazları, Amerika'da yüzde 1 gibi bir sıkıntılı oy miktarı olsa bakıyorsunuz erken seçime gidiyor orada. Yahut da erken demeyeyim, yeniden seçime gidiyor.

Çünkü bu kadar az bir farkla seçimin kazanılması halkı rahatlatmaz diye düşünüyorlar. Şimdi 10 milyonu aşkın seçmenin olduğu İstanbul'da kalkıp da 13-14 bin farkla bir seçimi kazandım havasına kimsenin girmeye de hakkı ve salahiyeti yoktur. Çünkü İstanbul'da bu işin çok daha huzurlu olabilmesi için, gönüllerin huzur bulabilmesi için burada hakikaten bütün yasal olarak müracaat edilmesi gerekli itiraz mercileri neresidir? İlçe, il seçim kurulu. Bir üstü YSK'dır. Bu itirazlar biter çıkan netice de başımız gözümüz üstüne deriz. Olay bu kadar basit" 

“TEMENNİM ODUR Kİ EN İDEAL ŞEKİLDE NOKTAYI KOYARIZ"

Erdoğan, bir gazetecinin “YSK, AK Parti aleyhine bir karar verirse başka başvuracağını bir hukuki merci bulunuyor mu? YSK'nın kararı nihai midir?" sorusuna ise, “Örgütlü müdahalenin için savcılıklara duyurular var. O ayrı bir konu. Savcılıklar bunun gereğini o delilere dayalı olarak yapacaktır. İşin o boyutu ayrı. Bu işin hırsızlık boyutu. Bir de sandıkta hırsızlıklar var. Bizim YSK'ya gidişimiz sandıklardaki örgütlü müdahaleye yöneliktir. O ayrı bir iş. Ama direği ise ayrı bir konu. Her iki kanaldan yürütülecektir. Temennim odur ki en ideal şekilde noktayı koyarız" diye cevap verdi.

"HER HANGİ BİR RAHATSIZLIK DUYMAYIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'nin İstanbul'a astığı pankartlarla ilgil soruya da, “Yasalara ters bir pankart asılmadıktan sonra kimsenin söyleyecek bir şeyi yoktur. Bazen televizyonlarda izliyoruz, 'Niçin teşekkürler İstanbul megabordlara asıl diye soruyorlar' veya bunu tartışıyorlar koca koca önünde kariyerleri olan tipler. Onlar bunu tartışıyor. Biz seçim geçilmiş ve bu seçimin neticesinde ben genel başkanım İstanbul'daki adayımla beraber biz bu seçimde her türlü iradesini ortaya koyan İstanbul halkına teşekkür etmekten daha doğal, daha tabiİ ne olabilir.  Pankart asmakta bir sorun yok. Aynı şeyi Bay Kemal'de adayıyla beraber İstanbul'un her yerine asabilir. Ona da mani bir hal yok. Burada 'Teşekkürler İstanbul' ifadesini kullanmaya bilir de 'İstanbul kazandı' diyebilir. Desin. Ama bütün mesele YSK'nın noktayı koyduğu o son andır. Buraya bakmamız lazım. Bunlar bizi çok da rahatsız etmez, biz bu konularda rahatız. Hem ne kadar karşı taraf bunlardan rahatsız oluyorsa da bizim İstanbul halkına teşekkür etmemizden daha doğal, daha tabi ne olabilir. Kolay bir şey değil. Bu kadar insan, 11 milyon geliyor burada oyunu kullanıyor ve o gün bütün hassasiyetiyle buna gönlünü veriyor. Burada bir irade tecelli ediyor. Buna muhalefette teşekkür eder, biz de teşekkür ederiz ve bundan dolayı da herhangi bir rahatsızlık duymayız" dedi. 

RUSYA'YA  HAREKET ETTİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan toplantının ardından Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi'nin Sekizinci Toplantısı'nı gerçekleştirmek üzere Moskova'ya hareket etti. 

Erdoğan'ı Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak uğurladı. Erdoğan ile birlikte Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, MİT Başkanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir de Moskova'ya gitti.  Erdoğan'ın uçağa binmeden önce Ali İhsan Yavuz ile bir süre sohbet ettiği görüldü.