Fatih TURAN-Selçuk BAŞAR-Uğur AYDIN-Emre KOLTUK-Aleyna BAYRAM/TRABZON,() - CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, döviz kurlarındaki hareketlilik ilgili Türkiye'nin siyasi ve sinsi bir oyunla karşı karşıya olduğunu belirterek, “İlan ediyorum, oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz. Şunu bilmelerini istiyorum, teslim olmayacak, üretmeye, ihracatımızı artırmaya devam edeceğiz. Rekor büyüme oranları ile hedeflerimize yürümeye devam edeceğiz. Siz dolarla üzerimize gelirseniz, biz de başka yollarla işlerimizi yürütmenin çarelerini arayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, memleketi Rize’den helikopterle geldiği Trabzon’da, partisinin Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katılarak partililere seslendi. Kentte bir otelde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Erdoğan Erdoğan, Trabzonlulara 24 Haziran seçimlerinde kendilerine verdikleri destekten dolayı teşekkür etti.
Türkiye’deki döviz kurlarındaki hareketlilik ile ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle dedi:
“24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçiminde şahsıma verdiğiniz destek için sizlere şükranlarımı sunuyorum. Yanımızda olduğun müddetçe Allah'ın izniyle hem sandıkta hem sahada, önümüzde kimse duramaz. Ben buna inanıyorum. Milletimizin iradesini sandıkta yönlendiremeyenler her dönemde farklı araçlarla üzerimize geldiler. Provokasyonla, darbe ile yapamadıklarını şimdi parayla gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Buna açık ifadeyle ‘Ekonomik savaş derler’. Ülkemizde döviz kurunun 15 Temmuz öncesi bulunduğu 2,8 lira seviyesinden, bugün 6 lirayı geçmesinin ne ekonomik, ne de mantıklı bir izahı vardır. Türkiye bundan 20 yıl önce Asya ülkelerinde yaşandığı gibi bir finans krizi ile mi karşı karşıya? Hayır. Türkiye bundan 10 yıl önce Amerika ve İngiltere'de olduğu gibi bir mortgage krizi ile mi karşı karşıya? Hayır. Türkiye Yunanistan'ın 6-7 yıl önce ilan ettiği gibi resmi bir iflas mı yaşadı? Hayır. Buna rağmen, kredi kuruluşları bak onu yine yükseltiyorlar. Niye? Dedim ya ekonomik savaş. Siyasi kararlar, üretimde, ihracatta, turizm ve ticarette bir daralma mı söz konusu? Hayır. Peki, öyleyse kopan bunca fırtınanın sebebi nedir? Ekonomik hiçbir sebebi yok. Peki, bu işin bir adı var mıdır? Evet vardır. Bunun adı Türkiye'ye operasyon çekmektir. Operasyonun amacı da ülkemiz ekonomisinin savunma mekanizmalarını etkisiz hale getirerek, ülkeyi finanstan başlayıp siyasete kadar varan tüm alanlarda teslim almaktır, Türkiye’ye ve Türk milletine diz çöktürmektir.”
‘BİRİLERİ KAPILARI KAPATIR, MEVLAM BAŞKA KAPILAR AÇAR’
‘Dolarla üzerimize gelirseniz, biz de başka yollarla işlerimizi yürütmenin çarelerini arayacağız’ diyen Erdoğan, “Trabzon'dan ilan ediyorum; oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz. Şunu bilmelerini istiyorum, teslim olmayacak, üretmeye devam edeceğiz. İhracatımızı artırmaya devam edeceğiz. İstihdamımızı genişletmeye devam edeceğiz, fabrikalarımızın çarklarını işletmeye devam edeceğiz. Rekor büyüme oranları ile hedeflerimize yürümeye devam edeceğiz. Siz dolarla üzerimize gelirseniz, bizde başka yollarla işlerimizi yürütmenin çarelerini arayacağız. Şimdi meydanda turistleri gördüm. Kardeşlerim, siz zaten misafirperversiniz. Onlara misafirperverliğinizi daha da arttırın. Çünkü onlar size, birileri dolar kaçırırken onlar da size dolar getiriyor. Birileri kapıları kapatır, Mevlam başka kapılar açar. Sevgili gençler, kulakları vardır duymazlar. Dilleri vardır hakkı konuşamazlar, kalpleri mühürlüdür, bunu bileceğiz. Çok önemli mesafeler kat ettik. Türk milleti kendisine tokat atana öteki yüzünü dönecek bir halk değildir. Biz gördüğümüz dostluklar karşısında ne kadar kadirşinas isek, maruz kaldığımız düşmanlıkların cevabını misliyle verecek kadar da şedit bir milletiz. 81 milyonluk bir ülkeyle stratejik ortaklığını, müttefikliğini, terör örgütleriyle ilişkileri uğruna feda edene 'Hadi güle güle' deriz” diye konuştu.
‘BAŞKA BİR DİLDEN ANLIYORLAR. BİZ O DİLLERİ DE KONUŞMASINI BİLİRİZ’
ABD’nin yaptırım açıklamalarına tepki gösteren Erdoğan şunları söyledi:
“Seninle Afganistan'da beraberim, Somali'de beraber olduk, Bosna'da beraber olduk ve şu anda Kabil'de havalimanını biz koruyoruz. Böyle müşterek stratejik bir ortağına, kalkıp da PYD, YPG gibi terör örgütlerini sahiplenerek bir kenara nasıl koyarsın. 5 bin TIR silahı Kuzey Suriye'ye taşıyorsun, 2 bin silah yüklü mühimmat yüklü uçağı Suriye'ye getiriyorsun ve terör örgütlerine teslim ediyorsun. Bunları bize karşı kullandırıyorsun. Bu da yetmiyor kalkıp terör örgütleriyle ilişkisi olan bir papaz için 81 milyonluk Türkiye'yi feda etmeye kalkıyorsun. Kusura bakma gereği neyse bir hukuk devleti olarak biz onu yaparız. Kalkıp da talimatla Türkiye'ye boyun eğdiremezsiniz ve biz bu güne kadar her şeyi hukuk içerisinde götürelim istedik ama gördük ki hukuk dilinden anlamıyorlar. Başka bir dilden anlıyorlar. Biz o dilleri de konuşmasını biliriz. Eğer hukuk diline varsanız biz varız ama hukuk diline yoksanız kusura bakmayın. Biz hukuk diliyle konuşmaya devam ederiz. Tüm dünyaya ticaret savaşı açan ve buna ülkemizi de dâhil edene cevabımızı yeni pazarlara, yeni işbirliklerine yeni ittifaklara yönelerek veririz. Şurada hale bakın demir çelikte vergileri artırıyor, vergi koyuyor vesaire. Ya biz Dünya Ticaret Örgütü'nün bir üyesiyiz, Dünya Ticaret Örgütü'nün kuralları içerisinde böyle bir şey yok. Ben yaptım, oldu mantığıyla böyle bir şey olamaz. Nitekim şu anda ABD'de her yer kaynıyor. Ne diyorlar yapılan iş yanlış. Doğru değil tabii ki biz de uluslararası ticaret hukuku neyi söylüyorsa onu söyleyerek yolumuza devam edeceğiz. Uluslararası gümrükte hukuk neyse onu söylemeye devam edeceğiz. Biz kalkıp da ben yaptım oldu mantığıyla hareket etmeyeceğiz. Türkiye'yi sadece Edirne'den Kars'a dar bir coğrafyadan ibaret sananlar yarın attıkları her adımda bunun böyle olmadığını göreceklerdir”
'SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ'
Meselenin ne döviz kuru ne de papaz olmadığına işaret eden Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
“Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Hiç kimsenin memleketimiz üzerinde ne siyasi, ne askeri, ne ekonomik ameliyata girişmesine izin vermeyeceğiz. Bu millet nice mücadeleleri bileğinin hakkıyla, zaferle neticelendirmiş bir millettir. Emin olun bu defa da başaracağız. Kardeşlerim, meselenin döviz kuru olduğunu, yargılanan papaz olduğunu, demir ve alüminyum vergisi olduğunu sanacak kadar basit düşünenler varsa bir an önce silkinip kendilerine gelsinler. Zaten burada Kılıçdaroğlu gibi düşünenler yok ben biliyorum. Çünkü yerli ve milli düşünme mantığı ne yazık ki bu zatta yok. Ama Sayın Akif Bey olumlu bir yaklaşım ortaya koydu. Ona teşekkür ediyorum. Ama genel başkanı bunu ortaya koyamadı. Niye, o ne yerlidir ne millidir. Sayın Bahçeli'ye teşekkür ediyorum kendisi hem yerlidir hem millidir. Gençler, Kurtuluş Savaşı'nı milletimiz yine aynı hissiyatla aynı azimle aynı inançla verdi ve zafere ulaştı. 15 Temmuz darbe girişimi bir kez daha bu milletin ‘ya şehit olurum ya gazi’ diyerek istiklali ve istikbali için yollara düştüğü bir imtihandı. Hamdolsun, bu imtihandan da anlımızın akıyla çıktık. Şehitlerimiz oldu, gazilerimiz oldu ama namusumuz, bildiğimiz vatanımızı, ezanımızı, bayrağımızı içimizdeki hainleri, alçakları, teröristleri maşa olarak kullanan emperyalistlere teslim etmedik.”
‘PARA DEDİĞİNİZ BUGÜN YOKTUR, YARIN BULURSUNUZ’
Siyasi ve sinsi bir oyunla karşı karşıya kaldıklarına işaret eden Erdoğan, “Aynı çevreler bununla kalmayıp, güney sınırlarımız boyunca bir terör koridoru kurmaya kalktılar. Yaptığımız sınır ötesi operasyonlarla bu planı da bozduk. Baktılar ki sahada bizimle başa çıkamıyorlar, her zaman ki gibi yine bel altı işlere yöneldiler. Zaten bizim siyasette de, diplomaside de, işte son örnekte olduğu gibi ekonomide de en büyük üzüntümüz karşımızda şöyle delikanlıca mücadele eden rakipler bulamamış olmamızdır. Bir kez daha siyasi ve sinsi bir oyunla karşı karşıyayız. Allahın izniyle bunun da üstesinden geleceğiz. Yeter ki bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım, hep birlikte Türkiye olalım. Bunu başardığımızda gerisi kolaydır. Para dediğiniz bugün yoktur, yarın bulursunuz, ‘yatırım’ dediğiniz 2 gün gecikir, 3'üncü gün daha hızlı bir şekilde yaparak telafi edersiniz. Onlar şu anda bizim sakalımızı tıraş ediyorlar, bilmiyorlar ki yarın çok daha gür çıkacak. Ama inancınızı, imanınızı, kardeşliğinizi kaybettiğinizde diğerlerinin hiçbir önemi kalmaz. Burada da söylüyorum: yastık altı dövizi olanlar, dolar, euro, altın lütfen bunları, bankalarda Türk lirasına çevirsinler ki, bunlara istikbal ve istiklal mücadelemizi bu şekilde verelim. Buna var mıyız?” ifadesinde bulundu.
‘GEREKİRSE SİNCARI’DA BU KAPSAMA ALACAĞIZ’
Terörle ilgili mücadelenin kararlıkla sürdüğünü de kaydeden Erdoğan şöyle dedi:
“Türkiye’nin büyüklüğü içerde ve dışarıda neler yaşarsa yaşasın yatırımdan üretimden projeden fabrikalarının çarklarını döndürmekten esnafının tezgâhını faal tutmaktan vazgeçmiyor oluşundan kaynaklanıyor. Bugün de aynısını yapıyoruz. Terör örgütleri ile sınırlarımızın içinde ve dışında kesintisiz bir mücadele yürütüyor her hafta ortalama 50 teröristi etkisiz hale getiriyoruz. Suriye’de Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı ile güvenli  hale getirdiğimiz bölgelerde yenilerini ekleme hazırlığında son aşamaya geldik. İnşallah yakında yeni yerleri de özgürleştirmiş ve güvenli hale getirmiş olacağız. Irak’ta Kandil'i terör yuvası olmaktan çıkartmaya yönelik adımları atıyoruz. Gerekirse Sincarı’da bu kapsama alacağız. Ekonomide 100 günlük icraat programımızı harfiyen uyguluyoruz. Orta vadeli program ve 2019-2023 stratejik planı ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Hazinemizle, maliyemizle, bankalarımızla, özel sektör temsilcilerimizle, yurt dışındaki alternatif finans kaynaklarımızla mağruz kaldığımız saldırıyı göğüsleyecek tedbirleri alıyoruz. Ülkemize destek veren ve verecek olan dostlarımıza şimdiden teşekkür ediyorum. İhracatçılarımız alternatif pazarlar bulmak için gece gündüz çalışıyor. Turizmde gerçekten bereketli bir sezon geçiriyoruz. Şu an itibari ile edindiğimiz bilgiler geldiğimiz nokta inşallah yıl sonu itibari ile 40 milyon turiste ulaşacağız. Üretim çarklarını daha da hızlandırmak için sanayiciye, esnafa, tüccara her türlü desteği vermekte kararlıyız. Bütçe disiplinine önem veriyor, yatırım planlamamızı buna göre yapıyoruz.”
Toplantının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Haziran seçimlerinde partisi ve kendisine verdikleri desteklerden ötürü teşekkür etmek için Atatürk Alanı’nda düzenlenen programa katılacak.

FOTOĞRAFLI