‘KİMSENİN MAĞDURUTİNE İZİN VERMEYECEĞİZ’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eskişehir’in Odunpazarı ilçesindeki müze açılışlarının ardından bir otelde parti teşkilatıyla bir araya geldi. Burada partililere seslenen Erdoğan, kimsenin mağduriyetine izin vermeyeceklerini ifade ederek, “AK Parti sadece milletin hizmetkarı değil aynı zamanda vicdanıdır. Mesela bir süredir İstanbul başta olmak üzere çeşitli belediyelerden işten çıkartılan insanların feryatlarını duyuyoruz. Tam tersi bir durum olsa AK Partili belediyelerde bu tür işten çıkarmalar olsa gök kubbeyi bizim üzerimize yıkmaya çalışacak olanlara bakıyoruz, en küçük bir ses, seda yok. Bu neyi gösteriyor? Bu, ikiyüzlülüğü gösteriyor. Samimi değiller. Bizim belediyelerimizde böyle bir şey oldu mu? Olmadı ama bunlar hemen gelir gelmez işçileri iş yerlerinden çıkarmaya, tam okulların açılacağı bir dönemde bunları acaba neyi var, neyi yok bakmadan kapıların önüne koydular. Aynı şekilde Diyarbakır'da analar evlatlarını, bölücü örgütün elinden kurtarmak için destansı bir mücadele veriyor. Yine 'kadın hakları, çocuk hakları, insan hakları' diyerek her fırsatta ortalığı ayağa kaldıranlardan en küçük bir ses seda duydunuz mu? Yok. Hani vardı ya 'Galatasaray anneleri', Galatasaray Lisesi'nin önünde toplanıyorlardı, 'cumartesi anneleri' diye nam salmışlardı. Kıyamet kopuyor muydu? Kopuyordu. Peki, o zaman oraya gelip giden bu sanatçılar vesaireler şimdi Diyarbakır'da çocukları dağa kaçırılan bu hanım kardeşlerimizin yanına uğradılar mı? Herhangi bir açıklamaları var mı? Yok. Üstelik de dalga geçiyorlar. Bu ikiyüzlüler ekmeklerinin peşindeki işçilerimizi, evlatlarının peşindeki anaları yalnız bırakıyor diye biz de geri duracak değiliz” dedi.
Türkiye’de meydana gelen orman yangınlarını terör örgütü PKK’nın üstlendiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ormanlar yakıldı. PKK, 'ormanları biz yaktık' diye açıklamalarda bulundu mu? Bulundu. Peki Taksim’de 12 tane ağacın yeri değiştirildi diye kıyamet koparanlar, o Geziciler bu kadar orman yakılırken, şu anda bunların sesi çıkıyor mu? Hani çevre dostu bir parti var ya, bu partiden bir ses var mı? Yok. Buradan ben teşkilatlarıma yeniden çağrıda bulunuyorum. Tüm gücümüz ile bizler bu ikiyüzlüleri milletimize anlatmamız lazım. Kimin çevre dostu olduğunu milletimize anlatmamız lazım. Bu canım ormanlarımızı yakanları milletimize anlatmamız lazım. Bu HDP denilen partinin nasıl bir parti olduğunu, PKK’nın bunun arkasında nasıl bir örgütlenmenin peşinde olduğunu anlatmamız lazım. Bu terör örgütü olarak bu insanları 14, 15, 16 yaşındaki çocukları dağa kaçıranları, öğretmenlerimizi kaçıranları anlatmamız lazım. Tüm gücümüzle, ekmeklerin peşindeki işçilerin de, evlatlarına kavuşmadan başka gayeleri olmayan anaların da yanlarında olacağız. Hatta şov yapmaktan başka bir şeyini görmediğimiz muhalefet belediyelin boşluklarını, diğer kurumlarımız ve imkanlarımız ile biz kapatacak, hiç kimsenin mağduriyet yaşamasına mahal vermeyeceğiz” diye konuştu.
‘FAİZ DÜŞTÜKÇE, ENFLASYON DA DÜŞECEKTİR’
Türkiye’nin önünde güvenlikten ekonomiye kadar acil mesafe kat edilmesi gereken alanlar olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, faizlerin ve beraberinde enflasyonun da düşeceğini söyledi. Perşembe günü para piyasası kurulu toplanacağını kaydeden Erdoğan şunları söyledi:
“Türkiye’nin önünde, güvenlikten, ekonomiye acil mesafe kat etmesi gereken alanlar var. Biz Türkiye’yi 17 yılda bölgesinin ve dünyanın en güçlü ülkelerinden biri haline getirirken, nice benzer sıkıntıları aştık. Nice benzer mücadeleleri verdik. Allah’ın izni ve milletimizin desteği ile bunların da üstesinden geleceğiz. İşte sizler de takip ediyorsunuz. Enflasyon düşüyor mu? Faizler iniyor mu? Daha da inecek. Perşembe günü yine para piyasası kurulu toplanıyor, ben inanıyorum ki daha da düşecek. Siz de göreceksiniz. Faiz düştükçe, enflasyon da düşecektir. Bunu göreceksiniz. Kur istikrarı sağlandı. İkinci çeyrekte, ilk çeyreğe göre büyüdük. İstihdam artıyor. İhracatımız rekorlar kırıyor. Göreve geldik. 17 yıl önce ihracatımız 36 milyar dolardı. Şimdi 170 milyar doları zorluyoruz. Nereden nereye geldik. Ekonomimizin en büyük zaafı olarak gösterin cari açığımız tarihimizde hiç olmadığı kadar iyi bir seviyeye geldi. Piyasalarda gözle görülür bir kıpırdanma başladı. Geçtiğimiz ağustos ayındaki kur saldırısının ardından başlattığımız dengelenme süreci başarı ile sürüyor. Şimdi yeninden büyümeyi güçlendirme, bu aşamaya geçiyoruz. Önümüzde çok ciddi fırsatlar var. Ülkemizi, bölgesinde ve dünyada tasarım, üretim ve ticaret merkezi haline getirmeye her zamankinden daha yakınız.”
‘SURİYE’DEKİ TUZAĞI KISMEN BOZDUK’
Haftaya Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump ile yüz yüze görüşeceğini anlatan Erdoğan, Suriye konusunun yeniden ele alacaklarını ve söylenenlerle uygulamaların birbirini tutmadığını söyledi. Suriye’de Türkiye’ye yönelik ‘tuzağı’ kısmen bozduklarını ifade eden Erdoğan, “Suriye’de ülkemize kurulan tuzağı kısmen bozduk. Şimdi gündemimizde Fırat’ın doğusu var. Onu da birkaç haftaya kadar öyle ya da böyle ama mutlaka çözüm yoluna koymuş olacağız. 21-22’sinden sonra Amerika’dayız. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu var. Büyük ihtimalle Sayın Trump ile ayrıca görüşmemiz olacak. Bu konuları tekrar, bundan bir hafta önce kadar telefon ile görüşmüştük. Orada yüz yüze tekrar ele alacağız. Fırat’ın doğusunda ne gibi adımlar atacağımızı konuşacağız. Çünkü, söylenenlerle uygulananlar birbirini tutmuyor. Onun için bunu çözmemiz lazım. Suriye’nin kuzeyinde YPG/PYD gibi terör örgütlerine eğitim veriliyor ise, bizim bunu hazmetmemiz, bizim bunu kabul etmemiz mümkün değil. Çünkü, 30 bin TIR’ı aşkın bu bölgeye silah araç, gereç Amerika tarafından gönderildi, Irak üzerinden. Bunlar buraya niye gelir? Kiminle savaşacak bunlar? Savaşacakları tek ülke var Türkiye. Biz bunlara eyvallah eder miyiz? Bunlara sessiz kalabilir miyiz? Şimdi bize verilen bazı sözler var. Bu sözlerin ne denli yerine getirildiğini göreceğiz. Avrupa başta olmak üzere tüm dünyaya İdlib'den kaynaklanacak sıkıntıları asla tek başımıza yüklenmeyeceğimizi açıkça ilan ettik, perşembe günü. Dedik ki, 'Ya bu yükü paylaşacaksınız, paylaşmamanız halinde kapıları açarız'. Çünkü şu ana kadar 40 milyar dolar gibi bir rakamı biz harcadık ama Avrupa Birliği'nden Kızılay'ımıza, AFAD'a gelen destek 3 milyar euro civarında. Yani Türkiye, bu 4 milyon mültecinin yüküne nasıl katlanacak ? Kusura bakmasınlar, burada oldu oldu, olmadı kapıları açmaktan başka çare yok. Hep biz mi düşüneceğiz, biraz da onlar düşünsün. Suriyelilerden ülkemizdeki 350 binini kendimizin güvenli hale getirdiği yerlere yerleştirdik. Diyoruz ki gelin güvenli bölge ilan edelim. Bu güvenli bölgeye bunları yerleştirelim. Bunu Sayın Trump’a söyledim, Sayın Putin’e söyledim, Merkel’e söyledim. Hepsine söyledim. Ya çok güzel bir teklif. Çok güzel bir teklifse gelin bunları yapalım. Biz inşaatları üstlenelim. Sizler de mali destek verin, lojistik destek verin ve şöyle bir 30 kilometre derinlikte 450 kilometre karelik alana bu işi yerleştirelim. E güzel, güzelse hadi desteği verin. Oraya gelince ses yok. Biz bu adımı atmaya mecburuz. Eğer güvenli bölge oluşmazsa bu işi aşamayız. Fırat’ın doğusundaki güvenli bölge çalışmamızı tamamladığımızda en az 1 milyon insanı da orada iskan etmeyi planlıyoruz. Derdimiz bu. Diğer bölgelerde istikrar sağlandıkça dönüşler artacak ve mülteci akını sebebiyle karşılaştığımız sosyal ve ekonomik sorunlar da kendiliğinden çözüm yoluna girmiş olacaktır. Gördüğünüz gibi ümit var olmak için sebebimiz çok. Yeter ki biz kendi içimizde birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi güçlü tutalım. Bilhassa AK Parti’ye yönelik siyaset mühendisliği oyunlarına karşı uyanık olalım ve asla saflarımızda gedik açılmasına izin vermeyelim. İşte burada teşkilatımız, hep birlikteyiz. AK Parti ne kadar güçlü ve icraatçı olursa Türkiye de o kadar etkili ve operasyonel şekilde yoluna devam edecektir” ifadelerini kullandı.
‘BÜYÜK KONGRE TAKVİMİMİZİ BAŞLATTIK’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7’nci olağan büyük kongre takvimlerini 7 Ekim'de başlatarak, AK Parti'yi millete daha iyi hizmet edecek şekilde tahkim ve tahdil etme sürecine girdiklerini söyledi. AK Parti’nin hiçbir zaman değişime direnmediğini anlatan Erdoğan, “Tam tersi, her zaman olumlu yönde değişimin önünü açmıştır. Aynı şekilde, diğer hizmet alanlarında da milletimizin beklentilerine ve taleplerine uygun şekilde değişim kanallarını işletmeyi sürdüreceğiz. Yaptığımız 1 yıllık değerlendirme, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin başarıyla işlediğini, sadece uygulama ile ilgili küçük dokunuşlara ihtiyaç olduğunu gösterdi. Yargıda reformun müjdesini milletimizle zaten paylaşmıştık. Şimdi bunun somut adımlarını atmaya başlıyoruz. Sağlık alanında, şehir hastanemiz var mı? Devlet hastanemiz var mı? Gelirken ne dedik? Biz eğitim dedik, sağlık dedik, adalet dedik, emniyet dedik. Türkiye'yi bu 4 temel taş üzerinde yükselteceğiz dedik. Ardından ulaşım, enerji, tarım, bütün bunlarla beraber, işte yanı başımızda Polatlı, adeta tarımın merkezi halinde, geçenlerde ben orada açılışı yaptım. Arkadan eşim gitti. O da orada Ata tohumları ile ilgili bir çalışmayı başlattı. Böylece tarımda çiftçinin yanında kim var, bunu da ortaya koyan yine biziz ve olmaya da devam edeceğiz. Hep söylediğimiz gibi durmak yok yola devam. Eskişehir'de sizlerin aynı anlayışla gece gündüz çalışacağına inanıyorum. Bu duygular içerisinde kongrelerimizi yaparken özellikle başta ilçelerimizin, ilimizin Ömer'lerini bulacağız. Bu ne demek? Kanaat önderlerini bulacağız ve bunlarla yönetimlerimizi oluşturacağız. Bazıları bunu farklı yere çekerler. Çeksinler, bununla ne demek istediğimiz belli ve büyük kongreye giderken de inşallah merkez karar yönetim kurulumuz da böyle oluşturacağız. Aynı şekilde kadın kollarımızı böyle oluşturacağız. Ayşeler, Haticeler, Fatmalar, böyle oluşturacağız böyle seçeceğiz. Gençler yine bu şekilde olacak. Bizim gençlerimizin kimlerden oluştuğunu biliyorsunuz. Burada hassas olacağız. Teferruata girmeme gerek var mı? Ona göre de gençlik teşkilatlarımız çok daha gayretli olacak gençliği ile kadın kollarıyla ana kademeleri ile inşallah Eskişehir teşkilatımız, bu kongrelerden çok daha güçlü bir şekilde çıkacak” diye konuştu.