CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, "Grup toplantılarını özledim. Yasama faaliyetlerine düzenli olarak katılacağım. Ben de siyasetin bir parçasıyım. Buraya sık sık gelip, gidersem çok daha rahatlayacağım. Yeniden siyaset yapmak bana iyi gelecek; çünkü sevdiği işi yapması, insanı rahatlatıyor ve moral oluyor" dedi.
CHP'den 24 Haziran 2018 seçiminde Antalya milletvekili olarak seçilen; ancak sağlık sorunları nedeniyle 21 Şubat 2019'da Meclis'te yemin edebilen Deniz Baykal, törenden sonra ilk kez TBMM'ye geldi. Baykal'a Meclis'e gelirken, oğlu Prof. Dr. Ataç Baykal eşlik etti. Ana binada kendisi için ayrılan özel odayı da ilk kez gören Baykal, basın mensupları ile sohbet etti. Sağlık durumunun iyi olduğu gözlenen Baykal, başta Meclis olmak üzere CHP grup toplantılarını özlediğini dile getirdi.
'HER ŞEY GELİP GEÇİCİ'
Doktorların hastalığı süresince ellerinden gelen ve yapılması gereken her şeyi yaptıklarını anlatan Baykal, "Hocalar ve aile herkes elinden geleni yaptı. Ben de kendime dikkat etmeye çalışıyorum. Bugüne kadar her şeyi yaptık; ama hayat öyle bir şey ki hiçbir şeyin güvencesi yok. Yaşadıkça bunu görüyor insan. Hiçbir şeyin güvencesi yok. Her an her şey olabilir. Her şeye hazır olmak lazım. Bu bir imtihan. Hayatın ilgi çekiciliği de buradan geliyor" diye konuştu.
'YENİDEN SİYASET YAPARSAM RAHATLAYACAĞIM'
Siyaseti sevdiğini ve siyaset yapmanın kendisine moral olacağını belirten Baykal, "Grup toplantılarını özledim. Yasama faaliyetlerine düzenli olarak katılacağım. Ben de siyasetin bir parçasıyım. Bu siyaset dünyasında buraya sık sık gelip gidersem çok daha rahatlayacağım. Yeniden siyaset yapmak bana iyi gelecek; çünkü insanın sevdiği bir işi yapması insanı rahatlatıyor ve moral oluyor" dedi.
'KRİTİK DÖNEMDEN GEÇİYORUZ'
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Deniz Baykal, Suriye'deki gelişmelerin hatırlatılması üzerine şunları söyledi:
"Kritik bir dönemden geçiyoruz; dünyada, bölgemizde. Yazılı tarihin belki en sıkıntılı dönemlerini yaşıyor bölgemiz. Ülke olarak biz de kuruluşumuzdan bu yana karşılaştığımız en ciddi krizlerden biriyle karşı karşıyayız. Milli mücadeleyi başardık. Bir büyük mucizedir, destandır. Cumhuriyeti kurduk. Bunlar bizim repertuarımız. Elimizin altında, kasamızda duruyor. Merkez Bankası'nın ihtiyaç akçesi gibi değil, gerçekten orada duruyor. Açtığın zaman önünde; milli mücadele, cumhuriyet. Şimdi demokrasiye geçme mücadelesi veriyoruz. Şimdi cumhuriyet döneminin ileri aşamasına geçmeye çalışıyoruz. Demokrasiyi kurumsallaştırıp sadece seçimden ibaret değil, yargı bağımsızlığıyla güçler ayrılığıyla kurumsallaşmasını tamamlamış hesap verilebilirliği oturmuş bir siyaset sistemi olarak demokrasiyi yerleştirmeye çalışıyoruz. Son dönemde hukukla demokrasi arasındaki ilişkiyi rayına oturtmayı hala başaramadık; ama bunların hepsini aşacağız, hiç tereddüdüm yok."
Baykal, iç ve dış siyasete ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, hükümetin, gelişen tüm konular hakkında muhalefet partilerini bilgilendirmesi gerektiğini vurguladı.
'DEMOKRASİ DE OLACAK HUKUK DA'
Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerine yapılan atamaları da değerlendiren Deniz Baykal, "Bu demokrasi- hukuk ilişkinin oturtulamamış olmasından kaynaklı sorunlar. Siyaset elbette olağanüstü önemli. Siyasetin temeli de demokrasi. Demokrasi de halkın iradesi ama her şey bozulduğu gibi siyaset de bozulabilir. Her şeyin ölçüsünü yakalamak lazım. Bu da deneyimle orantılı. Yaşanmadan bu olmuyor. Bunun kitabı yok. Demokrasi de olacak hukuk da olacak" dedi.