HDP'nin Edirne Cezaevi'nde bulunan cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş ile ilgili yapılan tahliye başvurusunun reddedilmesi ile ilgili gerekçeli karar yazıldı. Gerekçeli kararda, tutuklama tedbirinde ölçülülük bulunması ve adli kontrol hükümlerinin de yetersiz kalacağı kanaatiyle tahliye talebinin reddine karar verildiği kaydedildi.
Ankara 19'uncu Ağır Ceza Mahkemesi tutuklu yargıladığı HDP'nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş için yapılan tahliye başvurusunu dün akşam saatlerinde reddederken, gerekçeli kararını da yazdı. Mahkeme heyeti kararında, Demirtaş'ın üzerine atılı suçları işlediği iddiasına yönelik olay tutanakları, deliller, tanık beyanına dayanan kuvvetli suç şüphesinin varlığı ve tutuklama nedeni olarak öngörülen katalog suçlara dikkat çekti. Demirtaş'ın daha önce adli makamların huzuruna kendiliğinden gitmeyeceğini belirtmesi ve savunmasının da tamamlanmamış olmasına atıfta bulunulan kararda, "Tutuklama tedbirinde ölçülülük bulunması ve adli kontrol hükümlerinin de yetersiz kalacağı kanaatiyle tahliye talebinin reddine karar verildi" denildi.
BİR HAKİM, TAHLİYE YÖNÜNDE OY KULLANDI
Tahliye talebinin reddi kararına katılmayan üye hakim ise karşı oy gerekçesinde, Yüksek Seçim Kurulu'nun 24 Haziran'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde Demirtaş'ı da adaylar arasında saydığını belirtti. Hakim karşı oy gerekçesini ise şöyle açıkladı:
"Yasama yetkisinin sahibi olan parlamento ve onu oluşturan milletvekilleri, anayasal sınırlar içinde toplumda var olan farklı siyasi görüşlerin temsilcileridirler. Serbest seçimlerle halkın adına karar alma yetkisi verilen milletvekillerinin asli görev alanı parlamento olup, sahip oldukları görev alanı üstün kamusal yarar ve önem içermektedir. Siyasi faaliyetlerde her ülkenin kendi koşulları içinde yasalar ile sınırlamalar getirilebileceği söylenebilirse de, milletvekillerinin yasama faaliyetlerinde anayasal bir koruma alanına sahip olduğu açıktır. Aslolan halkın siyasi iradesinin engellenmemesi ve hakkın özünün etkisiz hale getirilmemesidir. Seçilmiş milletvekillerinin yasama faaliyetlerini yerine getirmelerini engelleyecek ölçüsüz müdahaleler halk iradesiyle oluşan siyasal temsil yetkisini ortadan kaldıracak, seçmen iradesinin parlamentoya yansımasını önleyecektir."
Hakimin karşı oy gerekçesinde, sanık Selahattin Demirtaş'ın önceki dönemlerde milletvekilliği, parti eş genel başkanlığı yaptığı ve cumhurbaşkanlığına aday olduğu da kaydedildi; 24 Haziran'daki seçimde cumhurbaşkanlığına adaylığının sadece salıverilmesini sağlamak amacı ile yapıldığını söylemenin mümkün olmadığı ifade edildi.