DEMİRTAŞ: "İKTİDARA GELİRKEN CEMAAT İLE PROTOKOL YAPTILAR"
Konya'nın Kulu ve Cihanbeyli ilçelerinde partisinin adaylarını tanıtan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Konya'da da partilileri ile biraraya geldi. Konya-Adana çevreyolu üzerinde bulunan Ciltaş Tesisleri'nde düzenlenen programda konuşan Demirtaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ve cemaate yüklendi.
MEŞRUYETİ BİTMİŞTİR
Konuşmasında halk olmadığı yerde siyasetin olmayacağını belirten Demirtaş, "Sadece yüzde 50'lere güvenerek siyaset yapılmaz. Sizin halk nazarında meşruyetiniz yoksa, sizin siyasi meşruyetiniz bitmişse aslında siyasi hayatınız bimiştir. Bugün AKP'nin kendinde kabul etmediği budur. Halk nezninde siyasi meşruyeti tartışılmalıdır artık. Önümüzdeki seçimlerde sandıkta bunun sonucunu göreceğiz. Kendisi halen bu halkı akılsız zannediyor. Hafızasız zannediyor. Gelecek sizlerden oy isteyecek. Seçim meydanlarında neyi anlatacak. Yol yaptık diyor, ama yolsuzluk yaptık demeyecek, diyemeyecek. Biz Türkiye olarak kendi silahlarımızı kendimiz yapıyoruz diye övünecek, ama kendi silahlarımızla 34 Kürt çocuğunu öldürdük, üstünü kapattık diyemeyecek. Merkez Bankası'nın kasasında şu kadar milyar dolar biriktirdik diyecek, ama şunun da kasasında, ayakkabı kutusunda şu kadar dolar biriktirdik diyemeyecek. AKP meydanlara çıktığında sizler hatırlatın" dedi.
İKTİDARA GELİRKEN CEMAAT İLE PROTOKOL YAPTILAR
Başbakanın her dönem mağdur ve haksızlığa uğramış edebiyatı yaptığını belirten Demirtaş şunları söyledi: "Şimdi de cemaatin mağduru rolünü oynuyor. Arkadaş biz mi git bunla arkadaş ol dedik. Onu biz mi zorladık. Biz mi sana git Fetullah Gülen ile arkadaşlık yap dedik. Bunlar iktidara gelirken protokol yaptılar, iş birliği yaptılar. Cemaat ile AKP el ele verip Türkiye'yi birlikte yönetme kararı aldılar. Hoca efendi 12 yıl boyunca Pensilvanya'dan buna dualar etti. 'Ayağına taş değmesin, Allah sana zeval vermesin' dedi. O günlerde Tayyip Erdoğan, hoca efendiyi yere göğe sığdıramıyordu. Kendisi de buradan ona dualar yolluyordu. Methiyeler düzüyordu. 'Artık ülkene dön, özledik' diyordu. O ordan ağlıyordu, bu buradan ağlıyordu. Göz yaşları sular seller gibi akıyordu. Hoca efendi orada dua ederken ağlıyordu. Ne oldu. İşler şimdi değişti. Rant büyüdü. Devleti ele geçirdiler. Artık savcılar, valiler, kaymakamlıklar, şehirler paylaşılmaya başlandı. Ticaret büyüdü. Büyüyünce ortaklıkta sıkıntılar çıkmaya başladı. Paylaşmada sıkıntılar çıkmaya başladı. Asıl arıza budur. İşler kötüye gidince hoca efendinin de tarzı değişti. Dualar bedduaya dönüştü. Daha dün ortak olan bunlar ortak kardeşler birbirine düşman oldular. Cemaat paralel devlet ve örgüt oluverdi. Bunlar daha yeni miydi. Biz bunların paralel devlet olduğunu AKP ile birlikte paralel devleti kurduklarını çok iyi biliyorduk."
CUMA NAMAZINA CİPLE GİDİYORLAR
Çalınanların, çırpılanların haddinin hesabının olmadığını ileri süren Demirtaş, "Simit parası bulamayan, bir somun ekmek parası bulamayan milyonlaca insanın yaşadığı bir ülkede kendine müslümanlanım diyen Başbakanın, bakanların, bu cemaat temsilcilerinin her birinin 4x4 lüks ciplerle cuma namazına gittiğini halk görmüyor mu? Sanırsın ki namazda farzdır. Her biri ayrı ciple gitmezse namaz kabul olmuyor. İnanın ki öyle. Başbakanın Ankara'da namaz kıldığı ekibiyle birlikte gittiği camilere bakın. Eskiden cuma namazlarında caminin önünde fakir fukara olurdu. İnsanlar oradan fakirlare yoksullara yardım ederdi. Şimdi ciplerden yer bulamıyorsunuz. Böyle bir müslümanlık anlayışı yerleştirdiler. 4 kişi namaza gidecek, bari aynı cipe binin. Yok ayrı ayrı 4 cipe binip cuma namazına gidenler var. Bunlar islamiyeti temsil ediyoruz diyorlar. Kusura bakmayın. Sizin yaptığınızın aynısını Amerika da yapan binlerce kapitalist var. Londra'da, İsrail'de yapan binlerce zengin var. Müslüman mısın, Yahudi misin hiç fark etmez. Paraya tapıyorsan haşa. Allah'ın, dinin paradır. Başka anlamı yoktur. Bunlar bu hale getirdiler kendilerini. Yoksa hocanın bedduaları bunları çarpmadı. Allah bunları çarptı. Hepsini çarptı" dedi. KISKANMA NE OLUR ÇAL SENİNDE OLUR
İktidarın İslamiyete de büyük zarar verdiklerini anlatan Demirtaş, şöyle konuştu: "Komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir diyen bir peygamberin dinine inanmışız biz. Bunlar gibi trilyonları götürüp milyonlarca dolar üzerinde keyif sürüp, servet oluşturup, ondan sonra çıkıp halkı kandıran bir anlayış islamiyet ve müslümanlık anlayışı olamaz. Kimse kimseyi kandırmasın. İslamiyette bu kadar servet biriktirme diye bir şey yoktur. Haramdır. İhtiyacından falasını biriktirmek haramdır. Bunu söyleyen ben değilim. Allah'ın kitabıdır. Kuran'dır. Bunların biriktirdiği Arap şeyhlerini ve krallarının hazinesini geçti. Bu nasıl bir müslamanlıktır. Ülkenin yarısı bunların malı mülkü oldu. Arap şeyhleri kıskanıyor bunları. Bu da 'Kıskanma ne olur. Çal senin de olur' diyor."
BUGÜNLERE KOLAY GELMEDİK
Bu günlere kolay gelmediklerini ifade eden Demirtaş, "Geldiğimiz noktada kötü bir nokta değil. Biz 30-40 yıl kuyruğumuzun olup olmadığını ispatlamakla geçirdik. Böyle zorluk yaşamış bir halkız. İnanın ki kuyruğun var mı, yok mu diye Kürtlerin profosörler nezninde tartıştığı bir ülkede biz siyaset yapıyoruz. Ne ön yargıları kırdık biz. Nasıl büyük hakaret ve tehditlerin imkanların içinden çıkarak buralara geldik. Çığ gibi büyüyeceğiz. Hiç kimsenin de tedirgin olmasına gerek yok. Biz milleti, zulmün ve zalimin elinden kurtarıyoruz. Biz iktidarları demokratikleştiriyoruz ve halka gerçek sahibine teslim ediyoruz. Biz emanetçiyiz" diye konuştu.