Hakime TORUN / ANKARA () - BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, gündeme ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Isparta'daki trafik kazasında midibüsün kapasitesinin üstünde yolcu almasının kazaya davetiye çıkardığını ifade eden Davutoğlu, "Minibüsün kapasitesinin üstünde yolcu alması temel sebep, bütün vatandaşlardan, şoförlerden, iş verenlerden bir ricada bulunuyorum: Kendilerinin ve yanlarında çalıştırdıkları işçilerin hayatlarını göz önünde bulundursunlar. Onların mutlulukları hayatları garanti edilmeden kazanılan hiçbir para gerçek anlamlılık vermez" dedi.

Karaman Ermenek'teki maden kazasına ilişkin Davutoğlu, "İşçilerimizden rica ediyorum kendi haklarının takipçisi olsunlar. Hiçbir şekilde onlara tanına hakların ihlal edilmesine izin vermesinler. Hükümet olarak yakın takip içiresindeyiz" dedi.

"Kobani için tekrar sokak çağrısı yapıldı" şeklindeki açıklamayı değerlendirmesi istenen Davutoğlu, "Bu olan olaylardan ders alınmadığını gösteriyor. Halkımızı sükûnete ve bu tür şiddet çağrılarına kesinlikle cevap vermemeye davet ediyorum. Umarım HDP yetkilileri bu gelişmelerden gerekli dersi alırlar ve gerçek bir siyasi parti gibi davranma yönünde hareket ederler" dedi.

"İŞ VERENLER YANLARINDA ÇALIŞTIRDIKLARI İŞÇİLERİN HAYATLARINI GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURSUNLAR"

Isparta'daki trafik kazasından dolayı duyduğu üzüntüyü dile getiren Davutoğlu, kaza yapan midibüsün kapasitesinin üstünde yolcu almasının kazaya davetiye çıkardığını ifade ederek, "Minibüsün kapasitesinin üstünde yolcu alması temel sebep, bütün vatandaşlardan, şoförlerden, iş verenlerden bir ricada bulunuyorum: Kendilerinin ve yanlarında çalıştırdıkları işçilerin hayatlarını göz önünde bulundursunlar. Onların mutlulukları hayatları garanti edilmeden kazanılan hiçbir para gerçek anlamlılık vermez" diye konuştu.

"İŞÇİLERİMİZDEN RİCA EDİYORUM KENDİ HAKLARININ TAKİPÇİSİ OLSUNLAR"

Karaman Ermenek'teki maden kazasına ilişkin Davutoğlu, "Madenin içine kadar indim. Orada gördüğüm tablo maden işçilerimizin maden içinde yemek yemeye zorlanması. Yasa olarak çok iyileştirmiştik. Maalesef bu kazalarda hep insan unsuru önem taşıyor. Bütün vatandaşlarımıza bir kez daha sesleniyorum: Yasal olarak işçilerimize sağlanan imkânları sonuna kadar uygulamaları onlar için bir vecibedir. İşçilerimizden rica ediyorum kendi haklarının takipçisi olsunlar. Hiçbir şekilde onlara tanına hakların ihlal edilmesine izin vermesinler. Hükümet olarak yakın takip içiresindeyiz. Bütün vatandaşlarımızın bilinçlenmesi ve bu çerçevede adım atması ancak ve ancak kazaları engeller. Allah rahmet eylesin diyorum. Yaralıların şifa bulması için dua ediyoruz" ifadelerini kullandı.

"HALKIMIZI SÜKÛNETE VE BU TÜR ŞİDDET ÇAĞRILARINA KESİNLİKLE CEVAP VERMEMEYE DAVET EDİYORUM"

"Kobani için tekrar sokak çağrısı yapıldı" şeklindeki açıklamayı değerlendirmesi istenen Davutoğlu, "Bu olan olaylardan ders alınmadığını gösteriyor. Ben bütün vatandaşlarımıza başka bir çağrıda bulunuyorum. Hiçbir şiddet olayının içinde yer almaları gerekir. Şiddet üzerinden hak talep etmek dünyanın hiçbir yerinde kabul göremez. Hiçbir demokratik ülkede şiddet kullanarak etrafa zarar verecek hak talebi maruz görülemez. Bütün valilerimize gerekli talimatlar da gitmiştir. Kesinlikle kamu düzeninin bozulmasına izin verilmeyecektir. HDP ve diğer siyasal zeminde mücadele ettiğini, barışçı siyasi bir parti olduğunu göstermenin vaktidir. Bu tür çağrılarla halkı sokağa dökmek siyasal yöntem değildir. Toplantı ve gösteri yapmanın belli kuralları var . Bu kurallar yerine getirildiğinde yapılabilir. Ama bu kurallar ihlal edilip halkımız şiddete teşvik edilirse, bu şiddetin en büyük zararı bu şiddet çağrısı yapanlara döner. Halkımızı sükûnete ve bu tür şiddet çağrılarına kesinlikle cevap vermemeye davet ediyorum. Huzur içinde var olan meseleleri konuşma imkanı varken sokağa dökülme çağrıları yasal, iyi niyet değildir. Çözüm perspektifine ve şu ana kadar yürüttüğümüz samimi çabalara da zarar verici mahiyettedir. Umarım HDP yetkilileri bu gelişmelerden gerekli dersi alırlar ve gerçek bir siyasi parti gibi davranma yönünde hareket ederler. Siyasi partilerin her şeyden önce toplumsal huzuru koruma görevleri vardır. Bu sorumluluk çerçevesinde hareket etmelerini bekliyoruz" ifadelerini kullandı.