CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "İdlib'de de gelişmeler şu an lehe döndü. 3 şehidimiz var; fakat onun yanında rejim güçlerinin kaybı çok büyük. Mücadele orada devam ediyor, edecek. Ruslarla görüşmeler devam ediyor, edecek" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Siyaset Akademisi'nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar AK Parti Siyaset Akademisi'nde 74 bin kişiye eğitim verildiğini belirterek akademiye başvuranların üçte ikisinin teşkilatlarda bulunmayan kişilerden oluştuğunu kaydederek "Van'daki 18 yaşındaki üniversiteli öğrenci ile Kütahya'daki 70 yaşındaki çiftçi buluşuyorsa bu çatı altında burada bir ışık bir umut vardır demektir. AK Parti'nin ve siyaset akademimizin kapısı herkese açıktır. Derdi ülke ve millet olan her kardeşimiz kendine yer bulacağından emin olmalıdır. Gençlik kollarından siyasete atılan arkadaşlarımızdan genel başkan yardımcılığı, milletvekilliği gibi her seviyeye gelmiş olanlar var. Ülkemizde bir süredir bilinçli bir şekilde siyaset ve siyasetçinin itibarını düşürmeye yönelik kampanyalar yürütülüyor. Ne kadar çok vatandaşımız siyasi partilerde aktif görev alırsa siyasetin kalitesi o derece artar. AK Parti'nin üyesi sayısının 10,5 milyona yakın olmasıyla gurur duymamızın sebebi milletimizin siyasetle ilişkisinin gücünü gösteriyor olmasıdır" dedi.
'BU MİLLET SİZE BURALARI TESLİM ETMEZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyaset yapılırken elde edilen makamların milletin emaneti olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:
"Siyasetteki makamlar en doğru ve hayırlı hizmetler vermek için vardır. 'Ben siyasetçiyim, Cumhurbaşkanıyım, Bakanım, şu koltuğa oturdum, bir daha kalkmayacağım'. Yok böyle bir şey. Her an sen de gelip geçicisin, gidebilirsin. Bay Kemal'in ağzından bazı şeyler çıkıyor; geliyorlarmış. Aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış. Siz zaten tek partili dönemden bu yana aynı şeyi söylediniz. 'Geldik, geliyoruz.'  Hala geleceksiniz. Bu millet size buraları teslim etmez. Siz bu millete çok çektirdiniz. Müslüman öyle uyanıktır ki, bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz. 'Eseri olmayanın yerinde yeller eser' sözü hepimizin temel ilkesi olmalıdır. Siyaset yapılırken elde edilen makamların milletin emaneti olduğu gerçeğini aklımızdan çıkarmamalıyız. Bu emaneti namusumuz bilerek üzerine titremeliyiz. Tasarruf yetkisine sahip olduğumuz her imkanda tüyü bitmemiş yetimden biçare mazluma kadar herkesin hakkı var. Bu hassasiyeti hissetmeyen kişiden siyasetçi de yönetici de olmaz. Sadece para, mevki, makam için siyaset yapanlar unutulup gitmeye mahkumdur. Dava adamı vasıflarına sahip bir siyasetçi, günü kurtarmaya değil geleceğe eser bırakmanın şuuru ile çalışır. Bizler bu anlayışla 18 senedir çalışıyoruz. Türkiye'nin 81 vilayetini eserlerimizle donattık. Eğitimden sağlığa ulaşımdan adalete bütün bu alanların hepsinde eserimizin olmadığı il yok."
'ERBAKAN HOCAMIZDAN ÇOK ŞEYLER ÖĞRENDİM' 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski Başbakan Necmettin Erbakan'ın 9'uncu ölüm yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, "Beraberce uzun yıllar siyasette mücadelemiz oldu. Gençlik yıllarından itibaren yanında bulunma şerefeni nail olduğum hocamızdan çok şeyler öğrendim. Ömrünü hizmete adayan bir büyük ilim, devlet ve siyaset adamıydı. İnandığı değerler uğruna mücadele eden hocamız tüm ömrünü ülke, millet için, ümmet için çalışmaya vakfetmiştir. İnsan sarrafı olan hocamız Anadolu'nun parlak evlatlarına imkan tanımak için de gayret göstermiştir. Kurucusu olduğumuz partimizde ve bürokraside hala hocamızın önünü açtığı pek çok arkadaşımız var. Vefatının 9'uncu yılında Allah'tan rahmet diliyorum" dedi. 
'ADALETİN TECELLİSİ BEYFENDİYİ RAHATSIZ EDİYOR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin iktidara geldiği günden bu yana 18 yılda eğitim, sağlık, ulaştırma, sanayi ve birçok alanda yaptığı icraatları anlatarak, "Siyaset demek ülke için eser üretmek, millete hizmet etmek demektir. AK Parti'nin 2001'in Ağustos'undan bu yana siyasetteki var oluş gayesi budur. AK Parti'nin icraatları Cumhuriyet tarihinde yapılanların 3 kat, 5 kat, 10 kat fazlasıdır. Eğitimde kat sayı adaletsizliğini gidererek ders kitaplarını ücretsiz vererek yeni bir dönem başlattık. Sağlıkta alt yapıyı güçlendirdik. Bay Kemal SSK'nın Genel Müdürü iken hastanelerin hali neydi? Şimdi Bay Kemal hakimlere savcılara verip veriştiriyor. Niye verip veriştiriyorsun? Dert başka. Onlar da hizmetini yapıyor. Adaletin tecellisi beyefendiyi rahatsız ediyor. Kanunları yenileyerek hukuk devleti ilkesinin en güçlü şekilde hayata geçmesini sağladık" ifadelerini kullandı. 
'LİBYA İYİYE GİDİYOR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerjide yeni bir dönemin kapılarını açtıklarını ifade ederek, "Sondaj gemisi, sismik araştırma gemilerimiz yoktu. Bir tane yarım yamalak gemi bulmuşlardı, onunla dolaşıyorlardı. Onların hepsi tarih oldu. Şimdi 2 tane bize ait, 3 tane de sondaj gemimiz var. Kendi denizlerimizde yapabileceğimiz gibi, başka denizlerde de bunu yapabiliriz. Şu anda Libya ile yaptığımız anlaşmalarda malum çevreyi çıldırtan da bu. Şu anda Libya iyi gidiyor. O malum gayrimeşru bir Hafter var ya bir şeylerden asker desteği güvenlik desteği alıyor. Biz de Libya'da askeri eğitim noktasında verdiğimiz destek yine orada eğitimini alan askerlerle beraber Libya'da daha önce lehine gelişen yapıyı hamdolsun tersine döndürdük" dedi.
'REJİMİN KAYBI ÇOK BÜYÜK'
Erdoğan, İdlib konusunda ise, "Aynı şekilde İdlib'de de gelişmeler lehe döndü. 3 şehidimiz var; fakat onun yanında rejim güçlerinin kaybı çok büyük. Mücadele orada devam ediyor edecek. Ruslarla görüşmeler devam ediyor edecek. Biz Adana mutabakatıyla İdlib’deyiz. Bay Kemal 'orada ne işimiz var' diyor. Sen anlamazsın bu işlerden. Sen siyasetin cahilisin. Bizi taciz eden kim olursa olsun tepesine bineriz. Akıl veriyor 'Esad ile görüşsünler' diyor. Sen Esad'ı tanımazken ben onunla görüşüyordum, karakterinin ne olduğunu biliyorum. Çok seviyorsan sen git görüş. Zaten adamların görüşüyor. Aldıkları neticeler ortada. Esad'ın nasıl bir katil olduğunu nasıl kendi vatandaşlarını öldürdüğünü görmüyorsan sana ne diyeyim" diye konuştu. 
'RUSYA VE İRAN'IN DESTEĞİ OLMASA AYAKTA DURAMAZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede terörist istemediklerini ifade ederek, "Rusya ve İran'ın desteği olmasa Esad'ın ayakta durması mümkün değil. Biz bu bölgede terörist istemiyoruz. En batısından en doğusuna bu topraklar huzur toprağı olsun istiyoruz. Yüz binlerce vatandaşını öldüren bir Esad'ı kalkıp da dost olarak görmek mümkün değil. Varsın o Bay Kemal'in dostu olsun; ama o bizim dostumuz olamaz" değerlendirmesinde bulundu.