ANKARA,() - CHP Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aralarında 17 Aralık operasyonunu yapan polislerin de bulunduğu kişilere yönelik 22 Temmuz operasyonunun 3. dalgası ile ilgili; "Bu bir sondur demek değildir, bunun 4. dalgası da olabilir" sözlerini eleştirdi.

Çıray, yazılı olarak yaptığı açıklamada Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı döneminde "Ergenekon davasının savcısıyım" sözlerini anımsatarak; "

Anlaşılan o ki Sayın Cumhurbaşkanı, Anayasal yetkilerini unutmuş, Ergenekon davasında olduğu gibi yine savcılığa soyunmuştur. Bu tutumuyla yargı mensuplarını yönlendirmeye ve baskı altına almaya çalışmaktadır. Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde Ergenekon Davası için yaptığı açıklamalar ne kadar Anayasa'ya aykırı ve yargı üzerinde siyasal baskı oluşturmaya dönükse; bugün Cumhurbaşkanı olarak yaptığı açıklamalar da aynı şekilde Anayasa ihlâlidir, kuvvetler ayrılığı prensibinin doğrudan çiğnenmesidir. Ancak bizi şu anda bekleyen tehlike, millet soygununu bütün boyutlarıyla kayda almış küresel güçlerin devleti yönetenleri de rehine almış olmalarıdır. Bugün mevcut yönetimle Türkiye bütün stratejik çıkarları tehdit altında olan bir ülke durumundadır. Kıbrıs gezisini bu nedenle ciddi takibe aldık. Türk Milleti müsterih olsun" diye konuştu.

"ERDOĞAN, PARALEL YAPIYLA KAVGAYI KÖŞK'E TAŞIMIŞTIR"

Erdoğan'ı 'paralel yapı' kavgasını Köşk'e taşımakla' eleştiren Çıray, şöyle devam etti; "Daha birkaç ay önce intikam hırsıyla, yolsuzluk ve rüşvet operasyonu düzenleyen polisleri gözaltına aldıran, yargı mensuplarını sürgün eden Erdoğan, anlaşılan o ki, 'paralel yapı'yla mücadele adı altında bu kavgayı Köşk'e de taşımıştır. Sayın Erdoğan, ayyuka çıkmış yolsuzluk ve rüşvet iddialarının üstünü örtmek için bu operasyonların devam edeceği mesajını, ne yazık ki, bir Cumhurbaşkanı olarak verebilmektedir."

"DAVUTOĞLU, YOLSUZLUK İDDİALARINI GÖLGELEMEK İÇİN BAŞBAKAN OLARAK ATANDI"

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu da eleştiren Çıray; "Ahmet Davutoğlu, yolsuzluk ve rüşvet iddialarının üzerini gölgeleyerek örtmek için 'başbakanlık elemanı' olarak atanmıştır. Kendisi biraz da o yüzden 'Gölge Başbakan'dır. Türkiye Cumhuriyeti 91 yıllık kısa tarihi boyunca bu kadar kirlenip yozlaşmadı. Türkiye'de hiçbir dönemde bu kadar büyük yolsuzluk ve rüşvet olayları yaşanmamış, bu iddialar bu kadar kuvvetli bir biçimde ifade edilmemiştir. Yargı bu dönemde olduğu kadar hiçbir dönemde bu kadar büyük bir baskı altına alınmamıştır. Parlamenter demokratik rejimlerin özü ve ruhu anlamına gelen kuvvetler ayrılığı prensibi hiç bu kadar yozlaştırılmamıştır. Anayasal kurumlar hiç bu kadar yalnızlaştırılmamış ve hırpalanmamıştır. AKP hükümetleri zamanında Cumhuriyet tarihinin en karanlık ve sıkıntılı günleri yaşanmıştır" ifadelerini kullandı.

"BİR GÜN GELİR, MİLLET VE HUKUK DEVLETİ OLUP BİTENİN HESABINI SORAR"

Çıray, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'na seslenerek açıklamasını şöyle sonlandırdı; "AK Parti hükümetlerinin ve bugün tarafsızlığını yitirerek Köşk'te oturan Sayın Cumhurbaşkanı'nın yaşanan bu süreç konusunda tarih önünde çok büyük sorumlulukları ve günahları vardır. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Sayın Erdoğan ile Gölge Başbakan'ı Ahmet Davutoğlu'nu, Anayasa'ya ve yasalara uymaya çağırıyorum; çünkü ne bu iktidarın ne de Köşk'te oturan Sayın Erdoğan'ın 'siyasi kudreti!' ebedi değildir. Bir gün gelir, bütün bu olan bitenin hesabını millet ve onların tanımadığı hukuk devleti sorar…"

FOTOĞRAFLI