Fırat KESKİNKILIÇ / ANKARA, () -  CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Arınç ortaöğretim kurumlar yönetmeliğinde değişiklik yaptık dedi. Fakat bahsettiği maddeler Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okul öğrencilerinin kılık ve kıyafetleriyle ilgili yönetmelikle ilgili. Daha yönetmeliği görmedik. Bu yönetmelik değişikliğiyle kaldırılan başı açık ifadesi okul öncesini, ilkokulu, ortaokulu, lise ve dengi okulları da kapsar. Tekrar altını çiziyorum. Biz henüz yönetmeliği görmedik" dedi.

Altay, TBMM'de basın toplantısı düzenledi.17 Aralık soruşturmasıyla ilgili ciddi duyumlar aldıklarını öne süren Altay, “17 Aralık soruşturmasıyla ilgili 3 bakanın da adının karıştığı soruşturmanın bakanlarla ilgili kısmı mecliste kurulan soruşturma komisyonunda yürütülecek olan soruşturmayla ilgili aldığımız ciddi duyumlara göre, savcılığın tıpkı 25 Aralık soruşturmasında olduğu gibi bir takipsizlik kararı vereceğine dair duyumlara sahibiz. Soruşturmayı yürüten savcı üzerinde maddi ve manevi baskılar olduğuna dair çok şiddetli rivayetler ve bize gelen bilgiler var. Sayın savcının, cumhuriyetin savcısı olduğu bilinciyle hareket edeceğine ve bu soruşturmayla ilgili ortada bu kadar delil varken bir takipsizlik kararı vermek gibi bu soruşturmayı, bu skandalı örtbas etmek gibi bir anlayış içine gireceğini ihtimal dahi vermiyoruz. Böyle bir tutumun Cumhuriyet Savcısı eliyle hukukun ırzına geçmekten başka bir şey olmadığının altını çizmek istiyorum"dedi.

Kurtarılan rehinelerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Altay, “Bizim rehine krizi ile ilgili şu veya bu nedenle, takasla parayla siyasi müzakere ile pazarlıkla bunlarla şuan için meşgul değiliz. 46 vatandaşımızın özgürlüklerine kovuşması bütün milletimizde olduğu gibi CHP'de sevinçle karşılanmıştır. Sayın Genel Başkanımız emeği geçen herkese teşekkür etmiş ve sayın Başbakanı kutlamıştır. Ancak hemen bunun peşinden sayın Başbakanın rehine sürecinde isim vermemekle birlikte muhalefeti buradan siyasi çıkar devşirmesi başbakana yakışmamaktadır. Unutulmamalıdır ki rehine krizi doğduğunda CHP TBMM'ye sunduğu soruşturma önergesi ve gensoruyu geri çekmiştir. Ancak Cumhurbaşkanın operasyonla kurtarıldı dediği, başbakanın temasla, müzakereyle kurtarıldı dediği ve en son her ikisinin de pazarlıkla kurtarıldığı dediği süreç kamuoyunda kuşku ve endişeye yol açmıştır. Hükümetinin bu politikasıyla Türkiye Cumhuriyeti küçük düşürülmüştür. Milletimizin onuru kırılmıştır. Bu terör örgütüne büyük bir devlet olmanın gereği olarak Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve devleti mutlaka karşılık vermelidir. Aksi takdirde Türkiye'nin caydırıcılığı sorgulanacak ve Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve devleti yeni tehditlere sürekli açık ve maruz kalacaktır. IŞİD ile mücadelenin batı ülkelerinden çok, öncelikle Müslüman ülkelerin asli görevi ve işi olduğunu hatırlatmak istiyorum. Hükümetinin yani Türkiye Cumhuriyetinin IŞİD'in bir terör örgütü olduğunu deklare etmesi lazım."

Ortaöğretim Kurumlarında yapılan değişiklikle ilgili açıklama yapan Altay, "Bülent Arınç ortaöğretim kurumlar yönetmeliğinde değişiklik yaptık dedi. Fakat bahsettiği maddeler Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okul öğrencilerinin kılık ve kıyafetleriyle ilgili yönetmelikle ilgili. Daha yönetmeliği görmedik. Bu yönetmelik değişikliğiyle kaldırılan başı açık ifadesi okul öncesini, ilkokulu, ortaokulu, lise ve dengi okulları da kapsar. Tekrar altını çiziyorum. Biz henüz yönetmeliği görmedik. Ortaöğretim kurumlar yönetmeliğinde kılık kıyafet yönetmeliğinde benim bildiğim çok net bir hüküm de yok. Bu sebeple yapılan değişikliğinin Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okul öğrencilerin kılık ve kıyafetlerine dair yönetmelikle ilgili olduğunu öngörüyoruz. “dedi.