TEKİN: DAVUTOĞLU'NUN İRADESİZ DURUŞU TEDİRGİNLİK YARATIYOR
CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin başkanlığında oluşturulan heyet sabah saatlerinde esnaf ve halkla görüştükten sonra bir otelde bölgedeki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldi. Basına kapalı toplantıya Diyarbakır'da faaliyet yürüten 26 sivil toplum örgütü katıldı. 
HER TÜRLÜ ÇABAYI SARF ETMEYE HAZIRIZ
Toplantı öncesi muhabirinin sorularını yanıtlayan Tekin, Diyarbakır'da insanların tek isteğinin huzurlu yaşamak olduğunu belirterek, şöyle dedi:
"30 yıldır olağanüstü bir dönemden tam çıkarken, tam huzuru bulmuşken, yeniden bunun alevlenmesinin çok büyük bir üzüntü ve sıkıntı yarattığını, özellikle ticari olarak çok ciddi sıkıntıları olduğunu ifade ettiler. Yangının söndürülmesi için yapılması gereken ne varsa Cumhuriyet Halk Partisi olarak hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Yangın daha fazla büyümeye başlarsa, birliğimiz, bütünlüğümüz, iç barışımız bozulmaya kalkışılırsa o zaman telafisi çok zor olur. Tam yangının başındayken söndürmek için buradayız. Çalışmalarımız sadece Diyarbakır ile sınırlı kalmayacak. Cumhuriyet Halk Partisi olarak en temel ölçeğimiz Türkiye'nin birliği ve bütünlüğüdür. Türkiyenin birliği ve bütünlüğü için her türlü çabayı sarf etmeye hazırız." 
"MUHATABIMIZ HDP MİLLETVEKİLLERİ "
Tekin 2011 yılında sürecin sağlıklı işleyebilmesi için 22 maddelik kanun teklifi sunduklarını, o maddelerin 'Sürecin ilacı' olabileceğini ifade ettiklerini anlatırken yöyle devam etti:
"Maalesef AKP gibi HDP de reddetti. Şimdi görüyorum ki gecikmeli de olsa her iki siyasi parti CHP'nin işletmiş olduğu bu sürecin sağlıklı bir süreç olduğunu kabul eder durumdadır. Silahların gölgesinde her gün şehitlerin geldiği bir ortamda demokrasi ve özgürlüğü konuşmak gittikçe zorlaşabilir. Sayın Davutoğlu zaman zaman 'Belli güçler' diyor. Bu belli güçlerin kim olup olmadığını biz çok merak ediyoruz. Türkiye'nin iç barışını bozan, sorun yaratan hangi güçler varsa, o güçlerin karşısında ana muhalefet olarak kalkan gibi durmak istiyoruz. Ama doğrusu biz de bilmiyoruz. Bu komisyon kurulmuş olsaydı Sayın Davutoğlu'nun kaygı duyduğu o karanlık güçleri kamuoyu bilmiş olacaktı. Maalesef reddedildi. Baştan itibaren sürecin parlamentoda işleyebileceğini, parlamentoda bölgeyi temsil eden bir siyasi parti milletvekillerinin olduğunu söyledik. Bir süreç başlayacaksa buradan başlayacak. Bizim muhatabımız da millet iradesiyle seçilmiş HDP milletvekilleridir. Öncelikle bir huzur ortamının sağlanması lazım. Ondan sonraki süreçte yapılması gereken ne varsa hazırız. Çok hızlı bir şekilde bir hükümetin kurulması lazım. Sayın Genel Başkanımızın dediği gibi sadece elimizi kolumuzu değil,gövdemizi koymaya hazır olduğumuzu, bu yangını söndürmeye, bu ateşi söndürmeye hazır olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Umut ediyorum ki en kısa sürede hükümetin oluşması konusunda Sayın Davutoğlu bir irade beyan eder. Herkes irade beyan ediyor ama asıl irade beyan etmesi gereken Sayın Davutoğlu'nun iradesiz duruşu hem iç hem dış kamuoyunda ciddi tedirginlik yaratıyor." 
MUHARREM ERKEK:ÖNEMLİ OLAN KİMSENİN ARTIK ÖLMEMESİ 
Heyette bulunan CHP Çanakkale Milletveki Muharrem Erkek ise, insanlar bir an önce huzur ve barışı istediklerini ifade ederek, olaylarda insanların öldüğünü, terör ve şiddet sarmalının yaşamın her alanını etkilediğini söyledi. Erkek, şöyle dedi:
"Biz 4 parti temsilcilerinin oluduğu bir araştırma komisyonunun başlayan süreci, bütün terörü ve şiddet olaylarını araştırmasını çok önemsemiştik. Biz barışa muhtacız. Biz birlik ve beraberlik içinde yaşayacağız. AKP ile HDP kapalı kapılar ardından geçmişte çözüm sürecini yürüttüler. Biz barış sürecini destekledik ama bunun bir çözümsüzlüğe gideceğini de uyardık. Çünkü biz çözümün şeffaf bir şekilde parlamentoda olduğuna inanıyoruz. Milletin huzurunda bu sürecin yürütülmesini önemsiyorduk. O nedenle CHP olarak uyarılarımızı yapıyoruz. Demokrasi ve adalete ihtiyacımız var. Açıkça herşeyi cesurca konuşmalıyız., Türkiye'de toplumun büyük kesimi hükümetin kurulması ve belirsizliğin bitmesini istiyor.CHP tüm zorluklara rağmen halkın iradesi çerçevesinde siyaset üretmeye devam ediyor. Onun için gerekirse ilkeler temelinde olmak şartıyla koalisyona hazır olduğunu Genel Başkanımız  ifade ediyor. Çözüm süreci ancak şeffaf ve parlamentoda yürütülmesi gereken bir süreç. Çözüm yeri meclistir ve milletten hiç birşey saklayamazsınız. Biz 1989 yılında kürt sorununu çok iyi tespit eden bir rapor hazırladık. Şu anda bizim vurguladığımız noktaya gelindi. Önemli olan kimin haklı olduğu değil, artık hiç kimsenin ölmememesi. Hani analar ağlamasın diyorduk, şehit cenazesi gelmesin diyorduk. Bunlar boş muydu? Çözüm sürecinin içi bu kadar boş muydu? Evet maalesef boştu.Çünkü kapalı kapılar ardında pazarlıkla yapılan siyasette böylesine önemli gerçekçi bir sorunu çözemezsiniz. Ancak şeffaflıkla ve demokrasi çerçevesinde çözebilirsiniz. Demokratikleşmemiz, yerel yönetimleri güçlendirmemiz lazım."

  FOTOĞRAFLI