DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kaşıkçı cinayeti sorumlularının Türk kanunlarına göre soruşturulması gerektiğini kaydederek, "Suudi Arabistan ile ilgili bir problemimiz yok. Bu sorumluların Türk kanunlarına göre soruşturulması gerekiyor, yargılanması gerekiyor. Bizim talebimize karşı ret cevabı geldi. Neden bu insanların Türkiye'de yargılanmasını istemiyorsunuz? Acaba talimatı verenlerin ortaya çıkacağından mı korkuyorsunuz? Tüm bu tıkanma sürecinde uluslararası kamuoyunda da uluslararası soruşturma için talepler gelmeye başladı. BM'nin kendi içinde de bu talepler gelmeye başladı" dedi.
Adalet Bakanlığı ev sahipliğinde Ankara'da düzenlenen 5. Reform Eylem Grubu Toplantısı'na Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu katıldı. Toplantı sonrasında 4 bakan kameraların karşısına geçti. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, toplantı gündeminde yargı ve temel haklar, adalet, özgürlük ve güvenlik konularının ele alındığını belirterek  6. Reform Eylem Grubu Toplantısı'nın 2019 yılının ilk yarısında Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın ev sahipliğinde yapılacağını kaydetti.
ÇAVUŞOĞLU: VANDALİZME KARŞIYIZ, AMA AŞIRI GÜÇ KULLANIMINA DA KARŞIYIZ'
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, toplantıda ele alınan konuları belirterek, "AB konseyi parlamenter meclisinde denetimden tekrar çıkmak için atmamız gereken adımları değerlendirdik. Biz bunu hak etmiyoruz. AB’de ideolojilere kurban edilmiş bir meclis var. Vatandaşlarımız AB'ye vizesiz seyahati hak ediyor. Bu haksız bir uygulama. Yeni pasaportların AB tarafından tanınmasıyla kriterler altıya düştü. Kararlı çalışmalarımızı devam ettirerek vize serbestisine geçeceğiz. AB’den terör konusunda beklentilerimiz çok nettir. AB’nin fonlarda kesintiye gitmesi çelişkidir. Avrupa'da yaşanan olaylara ilişkin Vandalizm’e karşıyız, ama aşırıcı güç kullanımına da karşıyız. Avrupa’nın güvenliği bizim için önemli. Bu olayların bir an önce sonlanmasını diliyoruz" diye konuştu.
ALBAYRAK: İLİŞKİLERDE DAHA POZİTİF ADIMLARIN ATILDIĞI BİR 2019'A GİRECEĞİZ
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da, Türkiye'nin 3'üncü çeyrekteki büyüme rakamlarını anımsatarak Türkiye'nin önemli bir performans gösterdiğini bildirdi. Berat Albayrak, AB ile ilişkileri daha güçlendireceklerini kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye ile AB'nin ekonomik anlamda işbirliği belki de her zamankinden çok daha fazla birbirlerine olan ihtiyacını ortaya koyuyor. Türkiye olarak biz yapıcı ve pozitif adımlarımızı kararlı bir şekilde atmaya devam edeceğiz. AB ile işbirliğini artırma çerçevesinde bizim için en önemli konulardan bir tanesi Gümrük Birliği'nin güncellenmesi hepimizin malumu. AB'deki bu konuyu domine eden baş ekonomiklerden sayacağımız çok yoğun diplomasiyi karşılıklı yürütmeye devam ediyoruz. Bu ekonomik işbirliğinin gelişmesi işbirlikleri noktasında yeni küresel sisteme önemli bir mesaj verecek. Bugün gündüz sabah itibariyle cari rakamlarımız açıklandı. Ekim ayı itibariyle Ağustos ve Eylül'de devam eden süreci çok daha güçlü bir rakamla, bu dengelenme sürecinin çok daha güçlü şekilde rekor düzeyde 2,77 dolarlık cari fazlayla tüm zamanların rekorunu kırarak bu süreci ne kadar güçlü dengelenme süreci olarak sağlam bir şekilde ilerlediğinin altını net şekilde çiziyor. YEP vesilesiyle baktığımızda, görünen o ki cari açıkta koyduğumuz hedefte çok daha iyi bir performans sergileyeceğimiz ve yıl sonu 30 milyar doların bile altında, çok daha pozitif bir rakamı ortaya koyacağız. Hazine tarafında başarılı tahvil ihraçları, net döviz rezervi konusunda artışı ortaya koyuyor. Ve tüm bu noktada çok daha güzel gelişmelere gebe sürecin inşallah ortaya çıkacağını görebiliriz. Bu noktada baktığımızda Aralık ayında göstereceğimiz olumlu performansın devamıyla birlikte 2018 sonu itibariyle ortaya koyduğumuz, enflasyon cari denge ve büyüme noktasında baktığımızda, yeni ekonomik program hedeflerinden çok daha pozitif neticeler inşallah ortaya koyacağız. 2018’i böyle kaparken AB ile ilişkilere dayalı ekonomik işbirliğinin, inşallah çok daha pozitif adımların atıldığı kararlı bir 2019’a gireceğiz."
SOYLU: GÖNÜLLÜ İNSAN PROGRAMI GERÇEKLEŞMEZSE KRİZLER DEVAM EDER
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise konuşmasında, 1 milyon 200 bin yeni nesil pasaportu sahibiyle buluşturduklarını belirterek, şunları söyledi:
"2015’ten bugüne kadar yüzde 97 karşı tarafa düzensiz göç azalmıştır. Bu Türkiye’nin başarısıdır. Ve Türkiye bu başarıyı ortaya koymuştur. Ve inanıyorum ki; 18 Mart mutabakatı konusunda Türkiye nasıl sorumluluğunu yerine getirmişse, Avrupa da sorumluluğunu yerine getirmek zorundadır. Terörde, uyuşturucuda Avrupa açısından önleyici bir ülkeyiz. Avrupa açısından Türkiye bu konuda vazgeçilmez bir ülkedir. Avrupa’nın bu konuda Türkiye’ye karşı eli kuvvetli değildir. Avrupa’nın bu konuda vermiş olduğu bir söz var, bunu da yerine getirmesi gerekir. Eğer gönüllü insani kabul programı, düzensiz göç kabul eden ülkelerden gerçekleşmezse, bugün Avrupa’da yaşanan hükümet krizleri, kaoslar önümüzdeki günlerde artarak devam eder. Bu bir taraftan yabancı düşmanlığını körüklemekte, diğer taraftan da makulü ve esas itibariyle siyaseti devre dışı bırakmaya yönelik sonuçlar ortaya koymaktadır. Milli Göç Kurulumuz, kanunlarımızla, kurallarımızla bir çerçeve içerisinde gidiyor. Dün de bunu tahkim eden bir gelişme gerçekleşti. 165 ülke imzaladı. Bizim ne kadar doğru yolda olduğumuzu dünya teyit etmiş oldu. 2019'un ilk yarısında, milli göç belgemiz bir sonraki toplantımıza hazır hale gelir düşüncesindeyiz. Sınır güvenliğinde de önemli adımlar attık. Batı ve Doğu sınır güvenliğimizi özellikle sınır entegrasyonu hem fiziki, hem entegrasyonumuzu sağlayacak çok önemli bir çalışma başladı" diye konuştu.
GÜL: YARGI REFORMU BELGEMİZİ HEDEFİMİZ OCAK AYINDA KAMUOYUNA AÇIKLAMAK
Bakanlar, açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Yargı Reformunu ne zaman açıklayacaklarını ve AB taleplerine yönelik bir gelişme olup olmayacağına ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:
"Yargı reformu belgemiz, hükümetin bir yol haritası anlamında, hedefimiz Ocak ayında kamuoyuna açıklamak. Burada da bir tarihi tüm paydaşlarla konuştuktan sonra bir belgemiz ortaya çıksın istiyoruz. 5 yıl boyunca yargımızın yol haritası olacak. Daha katılımcı ve belgenin bir hükümet politikası olacak şekle dönüşmesini arzuluyoruz. Temel olarak da bizim yaklaşımımız, Türkiye AK Parti cumhurbaşkanlığımız liderliğinde reformları geliştirdi. Bu konuda yeniden bir reform irademizi yenileme, güncelleme hususunda bir gayretimiz var. Yeni dönemde artık niteliği daha artırıcı faaliyete yoğunlaşacağız. Hakim savcının eğitim sürecini, meslek sınavı getirilerek yargıçların, avukatların bir sınava tabii tutularak niteliğinin artırılması, staj süresinin uzatılması, meslekte bulunan yargı mensuplarının ihtisaslaşmalarını sağlamayı amaçlıyoruz. Mevzuatta çok önemli gelişmeler kaydettik. Şimdi inşa dönemini hep beraber gerçekleştireceğiz."
'KAŞIKÇI CİNAYETİNİN SORUMLULARI TÜRK KANUNLARINA GÖRE YARGILANMALI
Mevlüt Çavuşoğlu, Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin sürecin nasıl işleyeceğine ilişkin bir soruyu şöyle yanıtladı: 
"Kaşıkçı cinayetiyle ilgili bugüne kadar Türkiye’nin sergilediği tutum, tüm dünya tarafından takdir edilmiştir. Yeni deliller ortaya çıkıyor, belgeler ortaya çıkıyor. İstanbul Başsavcılığımız inceliyor. Biz bilgi, belge ve delilleri Suudi Arabistan ile de paylaştık. Başsavcısı İstanbul’u ziyaret etti. Ortak komisyonda da gündeme geldi. Fakat Suudi Arabistan’dan bir işbirliği maalesef göremedik. Bizim Suudi Arabistan ile ilgili bir problemimiz yok. En son bazı taleplerimize olumsuz cevaplar verdiler. Örneğin bu sorumlular Türk kanunlarına göre soruşturulması gerekiyor, yargılanması gerekiyor. Bizim talebimize karşı ret cevabı geldi. Neden bu insanların Türkiye’de yargılanmasını istemiyorsunuz? Acaba talimatı verenlerin ortaya çıkacağından mı korkuyorsunuz? Tüm bu tıkanma sürecinde uluslararası kamuoyunda da uluslararası soruşturma için talepler gelmeye başladı. BM’nin kendi içinde de bu talepler gelmeye başladı. Genel sekreter resmi bir talep gelirse, BM soruşturması olacaksa, BM Güvenlik Konseyi’nden geçirmesi gerekiyor."
'EĞER ABD'NİN KASTI YPG'Yİ EĞİTMEKSE BU SON DERECE YANLIŞTIR'
Mevlüt Çavuşoğlu, ABD Genelkurmay Başkanının '40 bine yakın YPG'liyi eğiteceğiz' sözlerinin anımsatılması üzerine şöyle konuştu:
"Suriye’nin kuzey bölgesinin istikrara kavuşturulmasının bir tek yöntemi var. Münbiç üzerinde mutabık kaldığımız, ortak çalıştığımız bu yol haritasının Münbiç’ten sonra Fırat’ı doğusuna da uygulanmaya başlanmasıdır. Eğer ABD’nin kastı YPG’yi eğitmekse, bu son derece yanlıştır. Bölgeye yapılan ihanettir. Buna göz yumamayız."
'İNGİLTERE VE ALMANYA, PKK'DA, BİZİMLE BELİRGİN ÇİZGİYE YAKLAŞMA EĞİLİMİNDE'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terörle mücadele yasasında değişiklikle ilgili nasıl bir çerçeve çizildiğine yönelik şöyle konuştu:
"Türkiye terörle mücadele konusunda büyük bir tecrübeye sahip. Terör, düzensiz göç, uyuşturucu ve sınır aşan suçlar, organize suçlar; bu konuda AB için şunu ifade ediyor. Türkiye önleyici bir coğrafya. İkincisi; İngiltere’yi, Fransa’yı hepimiz izliyoruz. Uzun zamandan beri şikayet ettiğimiz meselelerin nasıl kendilerini yorduğunu görüyoruz. İngiltere ve Almanya, PKK konusunda bizimle beraber belirgin çizgiye yaklaşma eğiliminde. Neden, Çünkü tüm karışıklıklarda çıbanbaşı çıkan bunlar. Avrupa herhalde şunu düşünüyordur. Güneyimizde bir ABD gerçeği var. Bir Suriye gerçeği var. Bir Irak gerçeği var, bir PYD gerçeği var, bir DEAŞ gerçeği var. herhalde AB sınırında böyle bir gerçek yok şu anda. Almanya’nın da böyle bir gerçeği yok. Terörle mücadele bizim vazgeçilmezimizdir."
'GEÇEN YIL ARALIK'TAKİ TÜRKİYE AB ARASINDAKİ İKLİMLE, BUGÜNKÜ AYNI DEĞİL'
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Türkiye ile AB arasındaki toplantının ne zaman yapılacağı ve neler görüşüleceğine ilişkin ise şu ifadeleri kullandı:
"Geçtiğimiz yıl Aralık ayı itibariyle Türkiye AB arasındaki iklimle, bugünkü iklim aynı değil. İlişkiler değişebiliyor. Tarih net mi, evet. 28 Şubat gibi İstanbul’da üçüncü ekonomik toplantıyı gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Bu konuda esas nokta şu, dünyada takip ediyorsunuz ticaret işbirlikleri, Kanada ve Meksika’nın yaşadığı dünyadaki yeni ticaret düzenine dayalı ülkelerin ticari işbirlikleri konusunda gerek karşılıklı ticaretleri konusunda çok daha dinamik döneme girdiğine şahit oluyoruz. Bizim işbirliğimiz çeyrek asra yayılıyor. Türk reel sektörünün, bu anlamda rekabetçi bir oyuncu olmasında önemli kazanımları oldu. Türkiye’nin yaş ortalaması, 48-49’u bulmuş bir AB var. Yetişmiş insan kaynağıyla ülkesine ve bölgesine, AB’ye işbirliği açısından fırsat yelpazesi koyan bir işbirliği var. Gümrük Birliği çok daha ümit vaat eden bir süreci ortaya koyuyor. Bu noktadaki taleplerimizi 28 Şubat’taki toplantıda çok daha güçlü dile getireceğiz. Karşılıklı ilişkide, karşı dediğiniz muhatabın, istikrarının da önemi var."