KIŞANAK, CEZAEVİNİN MÜZE OLMASINI İSTEDİ
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Valiliğin ardından Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak'ı makamında ziyaret etti. Kışanak, hasta tutukluların sorunlarını ile 12 Eylül döneminde işkencelerle gündeme gelen Diyarbakır Cezaevi'nin müzeye dönüştürülmesi için Bozdağ'a bir dosya verdi. Kışanak, belediye meclisinin cezaevinin müzeye dönüşmesi için karar aldığını ancak buna itirazların yapıldığını belirterek, "Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi olarak buranın müze yapılmasına talibiz. Kültür Bakanlığı'nın, meclis dilekçe komisyonuna gönderdiği yanıtta, 'Yerel bir kurum talip olursa gereken kolaylığı gösteririz' yanıtı bizi cesaretlendirdi. Umarım Adalet Bakanlığımız bu konuda bir duyarlılık gösterir" dedi.
Kürtçe okulların mühürlenmesi konusuna da değinen Kışanak, "Ana dilde eğitim talebi vardı. Seçmeli ders bunu karşılayan bir durum değil. O nedenle halk yerelde kendi inisiyatif ve imkanıyla ana dilde eğitim veren okullar açmaya yaklaşımı içinde oldu. Bunların mühürlenmiş olması hepimizi üzdü. Buna bir çözüm bulunması gerekir. Bu konuda hükümet olarak katkılarınızı bekliyoruz" diye konuştu.
BOZDAĞ: BİZİM DE GÜNDEMİMİZDE
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, hasta tutukluların sorunları ile ilgili ilk defa kendilerinin adım attığını belirterek, "Raporla belgelenmesi halinde ve toplum bakımından tehlikeli olmaması halinde infazının ertelenmesine imkan veren bir düzenleme yaptık. Bazı tahliyeler gerçekleşti. Bazılarında güvenlik raporlarında sorun çıkıyor. Bu kanunun maddesini bir kez daha değiştirdik. 'Tehlikeli' kısmının yanına 'bir somut' ifadesi koyarak afaki raporlar yazılması yerine, somut raporlar yazılmasının önünü açtık" dedi.
Şimdi tek tek cezaevinde kalan tutuklu ve hükümlülerin durumunun görüşüldüğünü, epey tahliye olduğunu kaydeden Bozdağ, "Sağlık raporu ret olan 6 veya kişi var. Ben bizzat görüştüm. Bir doktor 'Yerinden kalkamayacak durumda' diye rapor veriyor. Adli Tıp karşı çıkıyor. Ben başkanı bizzat çağırdım isim isim sordum. Raporda yazan ve gerçek durum birbirine uymuyor. Biz bunu uyumlaştırmak zorundayız. Yeniden durumu değerlendiren bir çalışma yapacağız. Umarız bu 6 kişi bundan sonra raporlar sağlıklı olursa azalacaktır" diye konuştu.
Bakan Bozdağ, "Diyarbakır Cezaevi ile ilgili konu bizim çok sıkça duyduğumuz bir hususla beraber bizim gündemimizde" deyince araya giren Kışanak, "Ben de orada daha önce yatmış bir kişi olarak orayı görmeyi arzu ediyorum. Bu heyetle birlikte cezaevinde küçük bir inceleme ziyareti yapıp çalışmalarımızı onun üzerinde somutlayabiliriz" dedi.
'YASAL PROSEDÜR İŞLEYECEK'
Kürtçe okulla ilgili olarak ise Bakan Bozdağ, "Biz bunu değerlendireceğiz. Bana Valilikte de sordular. Yetkililerden konu hakkında bilgi aldım. Esasında burada okula izin verememe diye bir şey yok. İzin almadan prosedüre uymadan 'Ben yaptım böyle olması lazım' mantığıyla yapılmış hukuksuz bir iş var" diye konuştu. Bakan Bozdağ, Kürtçe okulla ilgili müracaat yapılırsa yasal prosedürün işleyeceğini söyledi.
Gültan Kışanak ise özel okul statüsünde olunca öğrencilerden ücret alınması gerektiğine değinerek, "Oradaki öğrencilerin ücretle orada devam etmeleri imkansız. O nedenle buna da imkan verilmesi lazım. Özel okul statüsü parası olanın hakkını kullanabileceği gibi bir algı yaratıyor. Parası olmayan hak ve özgürlükten yoksun olacak. Parası olan bu hakkı kullanacak. Bu da adil değil" dedi.
Bakan Bekir Bozdağ ise "Biz buna imkan verdik. Bu imkanı bence doğru biçimde yasaya uyumlu şekilde kullanmak lazım. Bence şu anda yasanın öngördüğü şekilde kullanılırsa faydalı olur" diye karşılık verdi.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ OCAK'TA FİİLEN BAŞLIYOR
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nden sonra adliyeye geçen Bakan Bozdağ'ı Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz ve adliye personeli tarafından karşılandı. Bozdağ, burada yaptığı açıklamada ise Osmanlı döneminde hizmet veren Bölge Adliye Mahkemeleri'nin 2015 yılının Ocak ayından itibaren fiilen hayata geçeceğini söyledi. Bozdağ, şöyle dedi:
"Türkiye'de böylece iki dereceli yargılama faaliyete girmiş olacak. Dosyaların ilk derece mahkemesinde karara bağlanmasından sonra, Yargıtay'da geçen zaman dilimi azalmış olacak, bir nevi daha kısa sürede neticelenmesi sağlanmış olacak. Özel yetkili ve Devlet Güvenlik Mahkemeleri'ni kaldırdık. Bölge Adliye Mahkemeleri'nde aynen, Türkiye'nin her tarafında neyse, Diyarbakır'da da aynı olacaktır. Burada da Yargıtay gibi olacak. Burada istinaf başkanı olacak, istinaf başsavcısı olacak, o başsavcılığın emrinde çalışan savcılar olacak. Bugünkü Yargıtay şemasına baktığınızda, Yargıtay başkanı var, bir de Cumhuriyet Başsavcısı var. Dairedeki kişiler Başkanla irtibatlı olarak çalışıyorlar, savcılar da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısıyla çalışıyorlar. Özel yetki ve özel görev yok. Gözaltılar süresinde değişiklik yok."
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, üzerinde tarihi Ongözlü Köprü, surlar, minare ve çan kulelerinin bulunduğu bir kabartmayı Bozdağ'a hediye etti.

Mehmet TÜRK- Felat BOZARSLAN- Serdar SUNAR/DİYARBAKIR, ()

FOTOĞRAFLI