BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, İmralı Heyeti'nin bugün yaptığı açıklamayı olumlu bulduğunu belirterek, "Açıkçası bir niyet tazelenmesine ihtiyaç vardı. İşin bir esas ile ilgili mahiyeti var bir de yöntemle ilgili hususlar var. Bugünkü açıklamada esasta çözüm sürecine olan bağlılığın teyit edilmiş olması olumludur" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 9'uncusu düzenlenecek olan G-20 Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere Avustralya'ya hareket etmeden önce basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Ankara'daki Esenboğa Havalimanı'nda konuşan Davutoğlu, G-20 Zirvesi ile ilgili olarak "Dönem başkanlığı konusundaki önceliklerimizi de G-20 lideriyle paylaşma imkanı bulacağız. Türkiye, çok kritik bir yılda dönem başkanlığı üstlenecek. Çünkü 2015 yılı aynı zamanda Birleşmiş Milletler kalkınma gündemi bakımından kritik yıl. Birçok önemli kalkınma gündeminin içinde bulunan konuların değerlendirileceği bir yıl olacak. Türkiye bir taraftan G-20 çerçevesinde bu zirvede ve daha önce alınan kararları 2015 yılı içinde bir anlamda koordine etmekle kalmayacak aynı zamanda kalkınma gündeminde gelinen noktayı da G-20 dönem başkanı olarak BM ile ele alma noktasında öncelikli bir konuma sahip olacak" ifadelerini kullandı.

G-20 Zirvesi'nin ardından 17 Kasım Pazartesi günü Filipinler'e gideceğini söyleyen Başbakan Davutoğlu, "Bu ziyaret Türkiye Cumhuriyeti'nden Filipinler'e yapılan başbakan düzeyindeki ilk ziyaret olacak. Diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 65. yılı dolayısıyla da Filipinler ile ilişkimize bir ivme katma noktasında da görüşmeler gerçekleştireceğiz" dedi.

"ÇÖZÜM SÜRECİNE BAĞLILIĞIN TEYİT EDİLMİŞ OLMASI OLUMLUDUR"

HDP İmralı Heyeti'nin bugün yaptığı açıklama hatırlatılarak hükümetin Çözüm Süreci Kurulundan bir isim ile görüşüp görüşmediği şeklindeki soruyu Davutoğlu, "Biz ilkeli bir tutum benimsedik ve hiçbir zaman da bu tutumumuzda bir değişiklik söz konusu olmadı. 6-7 Ekim olayları bu süreçteki olumlu atmosfere ciddi bir zarar verdi. Açıkçası bir niyet tazelenmesine ihtiyaç vardı. İşin bir esas ile ilgili mahiyeti var bir de yöntemle ilgili hususlar var. Bugünkü açıklamada esasta çözüm sürecine olan bağlılığın teyit edilmiş olması olumludur. Esasta toplumumuz çözüm sürecinin hükümetimizin takdim ettiği şekilde ülkede vatandaşlık aidiyetini güçlendiren, siyasi istikrarı teminat altına alan bir kardeşlik projesi olarak görüyor. Bizim bu konudaki kararlılığımız hiç değişmedi. 6-7 Ekim'de bu olaylar cereyan ederken ve çözüm sürecine rağmen şiddet çağrıları yapılırken dahi biz, hem tedbir aldık hem de çözüm sürecini kararlılıkla sürdüreceğimiz konusunda tereddüt olmaması gerektiğini söyledik. Bugün yapılan açıklama, irade ve esasta çözüm sürecinin önemini göstermesi bakımından doğru bir açıklamadır" diye yanıtladı.

"MEŞRUİYET İÇİNDE DAVRANILDIĞINDA GÖRÜŞMELER OLABİLİR"

HDP heyetinin yaptığı açıklamaları olumlu yönde atılan bir adım olarak değerlendiren Davutoğlu, "Çözüm süreci ve herhangi bir sürecin işlemesi için kamu düzeni esastır. Kargaşa ortamında, kaos ortamında sadece çözüm süreci ciddi zarar görmez, iletişim imkanı bile kalmaz. Son olaylarda gördüğümüz gibi. Birileri zihninde kamu düzeni zarar görsün veya kamu düzeni bir şekilde bir zaafiyet göstersin ama bu sırada çözüm süreci devam etsin tarzı bir yöntemi sürdürmenin mümkün olmadığını olaylar göstermiştir. Herkes barışçıl siyasi yöntemlerle görüşlerini ifade edecek. Şiddet ve vandalizm üzerinden bir şekilde topluma herhangi bir şey dayatılmak istenirse bu çözüm sürecinin esasına uygun düşmez. Biz hiçbir zaman çözüm sürecindeki irademizi tartışmaya dahi açmadık. Yöntem konusunda hep ifade ettik. Kamu düzeni tesis edilecek. Görüşmeler sürecek. HDP, TBMM'de grubu bulunan meşru bir siyasi partidir. Meşruiyet içinde davranıldığında her zaman görüşmeler olabilir. Şu ana kadar birçok meselede çok ciddi mesafeler almak imkanı varken bir güven problemi doğmuştur. Bugünkü açıklama bu anlamda olumlu yönde atılan bir adımdır" diye konuştu.

"HALEP KONUSUNDA ÇOK KAYGILIYIZ, HAKLI BİR ŞEKİLDE TEPKİLİYİZ"

Halep'e yönelik henüz bir girişimin olmamasını nasıl değerlendirdiği sorulan Davutoğlu, "Çok kaygılıyız. Haklı bir şekilde de tepkiliyiz. Halep, Suriye'nin ikinci büyük şehri. Ticari anlamda da en büyük şehri. Yaklaşık 3,5-4 yıldır Halep gibi bir şehir havadan her türlü bombardımana maruz kalıyor. Kuşatılıyor. Top atışına maruz kalıyor. Dünya bütün bu vahşeti aynen Humus'ta, Şam'da seyrettiği gibi Halep'te de seyrediyor. Uluslararası toplumun maalesef nasıl çifte standart uyguladığının en bariz göstergelerinden birisi ki bizim için önemlidir. Kobani'de yaşanan vahşete en açık ve ilkeli tutumu aldık. Ama birileri Kobani'de bunu gösterirken Halep'te aynı tutumu göstermemesi de Halep'te çok büyük bir insani facia yaşanmasına rağmen hala Suriye rejimine yönelik ciddi bir tepki gösterilmiyorsa bunun da tartışılması lazım. Hiçbir etnik ve mezhep ayrımı gözetmeden Suriye'nin hangi şehrinde kim darda zorda kalırsa Türkiye onun yanında yer alır" ifadelerini kullandı.

"UÇUŞA YASAK BÖLGE OLSAYDI ZALİMCE BOMBARDIMAN MÜMKÜN OLMAYACAKTI"

Sınırlı ateşkes konusu ile ilgili değerlendirmede bulunan Davutoğlu, "Ateşkes her halükarda insanların hayatını kolaylaştırması ve geçici bir nefes almalarını sağlaması bakımından olumludur. Şimdiye kadar Suriye rejiminin herhangi bir ateşkese uyduğu da görülmemiştir. Herhangi bir ateşkesi samimiyetle sürdürdüğü de görülmemiştir. Uluslararası toplum devreye girecekse kararlı bir tutum içerisinde girmeli. Bütün bu gelişmeler de ülkemizin uzun zamandır dile getirdiği güvenli bölge argümanını, uçuşa yasak bölge argümanını bir kez daha teyit etmiştir. Eğer uçuşa yasak bölge olsaydı havadan sürdürülen bu gayri insani zalimce bombardıman mümkün olmayacaktı" diye konuştu.

"OBAMA İLE GÖRÜŞMEMİZ OLACAK"

Avustralya'da ABD Başkanı Barack Obama ile bir görüşme yapıp yapmayacağı sorulan Davutoğlu, "Bütün liderler de Sayın Obama ile de temasımız, görüşmemiz olacak. Zaten yakın temas halinde olduğumuz diğer ülke liderleriyle de görüşmeler gerçekleştireceğiz. Birlikte olunacak 2 gün boyu. Şartlar el verdiği ölçüde karşılıklı olarak bunun formatı tespit edilecek" dedi.

"ŞU ANDA BAKANLIKLARDA HERHANGİ BİR DEĞİŞİKLİK SÖZ KONUSU DEĞİL"

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'nin hazine ve maliye arasında yeni bir koordinasyon kurulabileceği ve 4-5 bakanlığın 2 bakanlığa indirilebileceği yönünde çalışmalar yapılabileceğine ilişkin açıklamaları sorulan Davutoğlu, "Zeybekçi'nin açıklamasını görmedim, şimdi iletildi. Kendisinin ne kast ettiğini veya ne şekilde yansıtıldığını doğrusu detaylı bilmiyorum ama şu anda bakanlıkların yapılanması ile ilgili herhangi bir değişiklik öngördüğümüz bir çalışmamız yok. Şu anda hükümetimiz 62'nci Hükümet olarak ilan ediliş şekli ile devam ediyor ve bakanlıklarda herhangi bir değişiklik söz konusu değil şu anda. Ama ileride, ben bütün bakanlıklarda onun için brifingler alıyorum, herhangi bir yapısal değişime, yeni bir iş bölümüne gidilmesi ihtiyacı hasıl olursa seçimden sonra ortaya çıkabilecek bir gündemdir" diye yanıt verdi.

FOTOĞRAFLI