RUSYA VEYA BAŞKA BİR ÜLKENİN HEDEF ALINMASI SÖZ KONUSU DEĞİLDİR
Hükümet programını TBMM'da açıklayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, düşürülen Rus uçağa ilişkin, "Önemli ortağımız ve bölgesel işbirliği bakımından önem taşıyan bir komşumuz olan Rusya ile ilişkilerimizin dinamiği merkezinde bulunduğumuz geniş coğrafyayı yakından ilgilendirmektedir. Önümüzdeki dönemde enerji ve ticaret başta olmak üzere Rusya ile ilişkilerimizi karşılıklı hassasiyetlere saygı içerisinde ve müşterek menfaatler doğrultusunda güçlendirmeye gayret göstereceğiz. Bu vesile ile dün Hatay Yayladağı bölgesinde Türk hava sahasını ihlal eden uçak 5 dakikada 10 defa uyarılmış, sonuç alınmayınca uluslararası angajman kuralları çerçevesinde F-16'larımız tarafından kendilerine verilen talimat ile müdahale gerçekleştirilmiştir. Bir noktanın altını özellikle kaydetmek istiyorum. Bizim Rusya ile ekonomik, siyasi, ticari ve kültürel bağlarımız son derece güçlüdür. Ancak ulusal güvenliğimiz de her dost ülke arasında olduğu gibi uluslararası hukuk çerçevesinde saygı esasına dayalı olmak zorundadır. Ülkemizin çevresinde adeta bir ateş çemberi bulunmaktadır. Bu ateş çemberi içinde ülkemizin bekası vatandaşlarımızın hayatı ve izzeti söz konusu olduğunda her türlü tedbiri alacağımızı da buradan bütün dünyaya ilan ediyorum. Türkiye'nin hiçbir ülkenin toprağında gözü yoktur. Rusya veya başka bir ülkenin hedef alınması söz konusu değildir. Herhangi bir ülke ile gerilim yaşama arzumuz yoktur" dedi.
MESCİD-İ AKSA'NIN, KUDÜS'ÜN ÖZGÜRLEŞTİRİLMESİ İÇİN HER TÜRLÜ ÇABAYI GÖSTERECEĞİZ 
Dış politikaya ilişkin değerlendirmede bulunan Başbakan Davutoğlu, "Ortadoğu'da etnik ve mezhebi ayrılıklara dayalı çatışmaların ve dışlayıcı yaklaşımların karşısında sosyal bütünleşmeyi ve kapsayıcı siyasi birliği destekleyeceğiz. Suriye'de 4 buçuk yıldır devam eden ihtilaf her geçen gün daha da derinleşen insani yıkıma ilave olarak bölgesel olarak başlayan ve giderek küresel bir hal almakta olan güvenlik ve istikrar açısından oluşturduğu tehditler bakımından da gündemimizde en öncelikli konumda bulunmaktadır. Bu ülkede siyasi bir dönüşüm sağlayacak gerçek bir geçiş sürecinin hayata geçirilmesi için çabalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. 64'ncü Hükümet olarak insani ve vicdani sorumluluğumuz gereği rejimin zulmünden ve terörden kaçarak ülkemize sığınan Suriyeli ve Iraklı kardeşlerimizin yaralarının sarılması için gerekli yardımı sağlamaya yanlarında olmaya devam edeceğiz. Ortadoğu'da kalıcı istikrarın sağlanmasının en önemli koşullarından birisi olan Filistin sorunun adil, kapsamlı ve yaşayabilir bir çözüme ulaştırılmasına yönelik gayretlerimiz de sürecektir. Tarihi miras, emanet olarak gördüğümüz Mescid-i Aksa'nın ve Kudüs'ün özgürleştirilmesi için her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz" diye konuştu.