İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ABD'nin yaptırım kararına, geçen yıl  Amerikalı rahip Andrew Brunson'ın tutuklanması nedeniyle yaptırım kapsamına alınmasına atıfta bulunarak, "İlk yaptırımdan sonra mal bildirimimde herhangi bir değişiklik yoktur. Arz ederim" diye cevap verdi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cibuti İçişleri Bakanı Moumin Ahmed Cheick ve beraberindeki heyeti makamında kabul etti. Burada konuşan Bakan Soylu, Cibuti'nin FETÖ konusunda ortaya koyduğu tavırdan memnuniyet duyduklarını söyledi.

'DÜNYADA HİÇBİR ÜLKE AYAKTA DURAMAZ'
Bakan Soylu, Türkiye'nin 40 yıldır terör belası ile uğraştığını, bugün 3 milyon 670 bin Suriyelinin, orada çıkan iç savaş ve istikrarsızlık sebebiyle Türkiye'de barındığını bildirdi. Türkiye'nin bir taraftan göç, bir taraftan ise terör tehdidiyle karşı karşıya olduğunu kaydeden Bakan Soylu, "Karşı karşıya kaldığımız bu süreçte dünyada hiçbir ülke kendisini ayakta tutamaz. Tüm Avrupa'da bize gelen Suriyeli sayısının dörtte biri ancak var. Tüm Avrupa bu konuda, 'ne yapacağız?' diye kara kara düşünmektedir. Aynı zamanda biz çatışma bölgeleriyle de sınırız. Eğer Avrupa çatışma bölgeleriyle sınır olsa zannediyorum ki sabahtan akşama kadar kara kara düşünürdü. Gerek PKK, gerek PYD, gerekse DEAŞ'la eş zamanlı büyük bir mücadele ortaya koyuyoruz. Hemen yanı başımıza gelip DEAŞ'ı yerleştirenler sanki sorumlu değilmiş gibi konuşuyorlar. Bir terör örgütü olan PYD üzerinden DEAŞ mücadelesini meşrulaştırarak bir terör örgütünü coğrafyamızda, bölgemizden egemen kılmaya çalışıyorlar. 21'inci yüzyılın belki de en anlamsız kavramlarından bir tanesi terörist ayırmak olacaktır. Biz PYD ve DEAŞ ile eş zamanlı mücadele ettik ve batının bu konudaki çifte standartlarına bakmadık" dedi. 

'DEAŞ İLE GÖĞÜS GÖĞÜSE MÜCADELE EDEN TEK ÜLKEYİZ'
"Düşünün ki yanınızda istikrarsız bir ülke var, içinde PKK var, PYD var, DEAŞ var, binlerce kilometre öteden gelmiş ülkeler var" diyen Bakan Soylu, şunları söyledi:
"Türkiye elini kolunu bağlasın, hem akan göçü izlesin hem terör saldırılarına sesini çıkarmasın, hem bölgenin istikrarsızlaşmasına çaresiz ve sessiz kalsın. Bu katlanılabilir bir durum değildir. Orada Kürt, Türk, Arap, Müslüman, Hristiyan yaşayanların bulunduğu ve kendilerinin dayatmalarını kabul etmeyen, herkesi evinden barkından ederek ülkelerinden ayırmaya zorlamışlardır. Yüz binlerce Kürt, yüz binlerce Arap ve yüz binlerce Türkmen, maalesef bu baskıdan, bu terör tehdidinden ve zorla yerinden edilmeyle Türkiye'ye gelmişlerdir. Biz hepsine sahip çıktık. Ve DEAŞ ile göğüs göğüse mücadele eden dünyadaki tek ülke biziz. Bunu vekalet savaşlarıyla, Avrupalıların ve batılıların yaptığı gibi kolaycılıkla yapmadık. Ve Türkiye terörle mücadelede batıya nazaran hep samimi olmuştur. İnsani yardım konusunda da, bölgenin huzuru konusunda samimi olmuştur ve bu samimiyetine devam edecektir. İnanıyoruz ki bu güvenlik koridorunun oluşmasıyla bu bölge 21'inci yüzyılda, barış, istikrar, kardeşlik, ekonomik gelişme ve güzel bir gelecekle buluşacaktır. Milletimizin ve ülkemizin yapmış olduğu bu fedakarlık batı dahil dünyadaki bütün ülkelerin çıkarınadır. Terörü bu coğrafyadan söküp atana kadar bu mücadelemiz devam edecektir."

ABD'NİN YAPTIRIM KARARINA CEVAP
Bakan Soylu, ABD'nin, aralarında kendisinin de bulunduğu 3 bakana yönelik yaptırım kararının hatırlatılması üzerine, geçen yıl Amerikalı rahip Andrew Brunson'ın tutuklanması nedeniyle Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve kendisi hakkında alınan finansal yaptırım kararına atıfta bulunarak, "İlk yaptırımdan sonra mal bildirimimde herhangi bir değişiklik yoktur. Arz ederim" dedi. Bakan Soylu, ilk yaptırım kararı ardından 2 Ağustos'ta, "Amerika’da bir malımız var; FETÖ. Onu da orada bırakmayız, Alacağız!" tweetini atmıştı.