ANKARA, () - ANKARA Barosu Kadın Hakları Merkezi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözleri ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, "Bu tür söylemlerle, kadınların zorla ikincil konuma sokulmasına, çalışma hayatından yok edilmeye çalışılmasına asla izin vermeyeceğimiz gibi, kadın erkek eşitliğinin 'yaşamın fıtratı' haline getirilmesi için, başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere herkesi göreve davet ettiğimizi, basına ve kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz" denildi.

Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi'nden yapılan yazılı açıklama şöyle; O zaman Sayın Cumhurbaşkanı'ndan şu açıklamayı da bekliyoruz: "Erkek şiddeti nedeniyle ölmek de, kadının fıtratında var mı? On iki yaşındaki çocukların, yaşlı adamlarla evlendirilmesi de, kadının fıtratında var mı?" Anne olmak, cenneti ayaklarının altına almak, kadının fıtratında var ama anlaşılan çalışma hayatında yer almak, devletin yüksek kademelerinde çalışmak kadının fıtratına ters. Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak, Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar süren kadın-erkek eşitliği mücadelesine, bu açıklamadan daha büyük bir darbe olamaz diye düşünüyoruz. Kadın karşıtlığı, bizzat Cumhurun başı tarafından zikredilmiş ve sonuna kadar desteklenmiştir.Kadınların toplumsal hayatta var olmak adına göstermiş oldukları tüm çaba ve emekler, bir anda Cumhurbaşkanı ve 'bu narin bedenler kürek tutamaz' diyen Cumhurbaşkanı'nı alkışlayan kadınlar tarafından hiçe sayılmıştır. Anayasa'nın 10. Maddesinde yer alan “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin yaşama geçirilmesini sağlamakla yükümlüdürö hükmü, 'eşitlik fıtrata ters' ifadesiyle, açıkça yok sayılmış ve ihlal edilmiştir."

"Kadın erkek eşitliğinden anlaşılan, Sayın Cumhurbaşkanı'nın bahsettiği 'fıtrattaki fiziksel eşitlik' değil, toplumsal cinsiyet eşitliğidir. Kadınları sadece 'narin bedenler' olarak nitelendirmek, kadınların ötekileştirilmesinden başka bir şey değildir. Kadın hakları konusunda, Avrupa Birliği uyum süreci kapsamında imzalanan ve Kasım 2012'de Meclisimiz tarafından onaylanan, her fırsatta 'ilk imzalayan ülke'olmakla 'övünülen' İstanbul Sözleşmesi ve direktiflerinin de, Cumhurbaşkanı'nın söylemi karşısında uygulanabilirliği kalmamıştır."

"Yine denilmiştir ki, 'Şimdi bu söylemi feministlere kabul ettiremezsiniz, onlar anneliği de kabul etmiyorlar.' Sayın Cumhurbaşkanı, kadının insan hakları savunucuları olarak, anne ve/veya anne olmaya aday olan bizler de bu söylemi kabul etmiyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması konusunda, bugüne kadar verdiğimiz mücadelemiz, giderek ve artarak devam edecektir. Bu tür söylemlerle, kadınların zorla ikincil konuma sokulmasına, çalışma hayatından yok edilmeye çalışılmasına asla izin vermeyeceğimiz gibi, kadın erkek eşitliğinin 'yaşamın fıtratı' haline getirilmesi için, başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere herkesi göreve davet ettiğimizi, basına ve kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz."