AK Parti’nin MKYK toplantısı, partide bir süreden beri kapalı kapılar ardında süren bir tartışmayı su yüzüne çıkardı. ‘Genel başkan yetkilerinin sınırlandırılacağına’ ilişkin bir haftadır kulislerde dolaşan iddia, dün AK Parti Genel Merkezi’nde ilginç saatler yaşanmasına neden oldu. Başbakan Ahmet Davutoğlu, 5.5 saat gecikmeli geldiği toplantıda genel başkanların kullandığı il ve ilçe başkanı atama yetkisini “ilk imzayı kendi atarak” devretti.

AK Parti’nin Olağan Kongresi’ndeki ‘imza toplama krizinden’ sonra ikinci önemli operasyon dün yaşandı. Bir süreden beri Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun partinin il ve ilçe başkanı atamalarında ‘bireysel hareket ettiği’, Saray’ın tercihlerini dikkate almadığı iddiaları konuşulur oldu. Bunun Davutoğlu’nun kendine uygun bir parti yapısı oluşturmak istemesinden kaynaklandığı öne sürüldü. Kulislerde bir süreden beri konuşulan bu iddialar, sosyal medyada, AK Parti’nin dün toplanan MKYK’sında iplerin kopacağı, Saray’a yakın MKYK üyelerinin bu atama yetkisinin yeniden MKYK devri için gündem oluşturacakları duyuruldu.

'Ben öyle bir söz söylemedim''Ben öyle bir söz söylemedim'

AK Parti Tüzüğü’ne göre, MKYK’da olan bu yetki, 2002 yılında Tayyip Erdoğan genel başkan olduğunda, yine MKYK yetkisiyle kendisine devredilmişti. Bu iddialara partinin en önemli genel başkan yardımcılığı olan Teşkilat Başkanı Mustafa Ataş’ın yetkilerinin de tırpanlanacağı eklendi.

Bu gelişmelerin ardından gözler, dün toplanan MKYK’ya çevrildi. Bir gün önce MKYK üyelerine, toplantının sabah saat 09.30’da birlikte yapılacak kahvaltının ardından 10.00’da başlanacağı duyuruldu. Ancak, toplantı beklenen saatte başlayamadı. MKYK üyelerinin binaya gelmelerine rağmen, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun önce Katar’dan çok geç döndüğü için, ardından da bazı özel görüşmeler yaptığı için toplantıya geç katılacağı bildirildi. Davutoğlu’nun bu sürede halen İstanbul’da bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la telefon görüşmesi yaptığı öne sürüldü.

Davutoğlu’nun yetki devri konusunda, 47 MKYK üyesinin imza topladığını sabah saatlerinde öğrendiği ve bu nedenle toplantıya geç katıldığı dile getirildi.

Davutoğlu’nun bu sürede biraz gecikmeli görüştüğü Cumhurbaşkanı’na, “Ne yapayım MKYK’yı iptal edeyim mi?” diye sorduğu, Cumhurbaşkanı’nın da, “Sen bilirsin” yanıtı verdiği iddia edildi.

Davutoğlu daha sonra toplantıya gelerek, “Sabah bir grup MKYK üyesi arkadaşımın yazılı teklifi var. Bunu arkadaşlarla istişare ettim. MKYK’ya güveniyorum. Cumhurbaşkanı ile görüştüm. Böyle olmasını uygun gördük. Bu konuyu doğrudan gündeme almaya karar verdim” dedi.

Ardından teklif oylandı. Devrin kabul edilmesinden sonra karar yazıldı. Başbakan bu karara ilk imzayı atan kişi oldu. Bu yetki devri Teşkilat Başkanı Mustafa Ataş’ın yetkilerinin devredilmesi anlamına geliyor. Genel başkan, atama yetkisini teşkilat başkanı marifetiyle kullanıyordu.

ÇELİK: KRİZ YOK, YETKİ MKYK'NINDIR

AK Parti Genel Merkez’de düzenlenen MKYK toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de, özetle şunları söyledi:

“Bunun bir değişiklik, radikal bir tutum gibi ele alınması doğru değil. Teşkilat ile ilgili işler AK Parti MKYK’larında tabiri caizse kılcal damarlarına kadar ele alınır. Bizim MKYK’da MYK’da ya da diğer kurumlarda birbirimizle ilişkimiz kardeşlik hukukuna dayanıyor. Sık sık bir kriz mi var diye soruluyor. AK Parti MYK’sı ve MKYK’sı teşkilatı Bakanlar Kurulu yekparedir bir ve bütündür. Herhangi bir kriz yok.  Yetki MKYK’nındır, MKYK teşkilat başkanına devretmişti. Şimdi tekrar kendisi aldı. Sayın Başbakanımız Katar’dan sabah 5 civarında geldi. Bizim tempomuzu biliyorsunuz. Dolayısıyla cuma namazı ve yemekten sonra başlaması uygun görüldü. Arkadaşlarımız, bu teşkilatlarla ilgili MKYK’nın doğrudan müdahil olmasını istiyorlar. Zaten bu kararın alınmasında da ilk imzayı Başbakanımız almıştır. Oybirliğine yakın bir imzayla, oy birliğiyle alınmıştır bu karar da. Genel başkanının yetkisiyle ilgili bir tasarruf değil. Teşkilat başkanının yetkisiyle ilgili bir tasarruf. Gizli oylama ile alındı o karar. MKYK’nın her bir üyesinin iradesine saygı esastır.”