Kurtuluş savaşımızın en zor günlerinde bile Maarif Kongresini toplayan, devrimlerinin önceliği eğitim olan, umutları eğitimle yeşerten ve öğretmene büyük değer veren, eşsiz bir lider, eşsiz bir eğitimciydi Ulu Önder Atatürk....Gerçek kurtuluşun ancak cehaletin ortadan kaldırılmasıyla gerçekleşeceğini söylüyordu. Ve düşlerindeki eğitim, akla bilime dayanan çağdaş bir eğitimdi.

1923- 1938 tarihleri arasında önceliği hep eğitim aldı. 1 Kasım 1928’de gerçekleştirilen harf devriminden sonra yeni harflerle okuma-yazma öğretmek amacıyla Halk Mektepleri, Halk Dershaneleri ve Gece kursları “Millet Mektepleri”ne dönüştürüldü, böylece ilk ve en büyük okuma-yazma seferberliği başlatıldı.

24 Kasım 1928'de Millet Mekteplerinin açılışıyla birlikte Ulu Önder Atatürk'e Başöğretmenlik ünvanı verildi. 24 Kasım,1981'den bu yana da ülkemizde Öğretmenler Günü olarak kutlanıyor, öğretmenleri onurlandırmak için çeşitli etkinlikler düzenleniyor.

Bugün eğitimin içerisinde bulunduğu duruma bakıldığında görüyoruz ki 24 Kasım'da tek onur duyulacak şey Ulu Önder Atatürk'e Başöğretmenlik verilen gün olmasıdır.

Bugünkü sistemde ne yazık ki öğretmenler, emeğinin karşılığını alamıyor, geçim sıkıntısı çekiyor, ek iş yapmak zorunda bırakılıyor. Düşüncede özgür, bilimde çağdaş olamıyor, hükümete yakın eğitim sendikasına üye olmadıkça sistemde tutunamıyor, mobbinge maruz kalıyor. Öğretmenlik mesleği buna bağlı olarak giderek itibarsızlaştırılıyor, "Düşlerim eğitimle gerçekleşecek" diyen eşsiz lider Atatürk ders kitaplarından eksiltiliyor, eğitim sistemimiz akıl ve bilimden giderek uzaklaşıyor, milli eğitim dini eğitime dönüştürülmeye çalışılıyor...

Bir de atanamayan öğretmenler sorunu var tabi sistemin sırtında bir kambur gibi duran...Öğretmenlik mezunu olmayanları ücretli çalıştıran, çocuklarımızın geleceğini bu insanların eline atan, gerçek mezunları da sınavdan sınava tabi tutarak, veliye dahi puanlatan ve her türlü engelle mücadele ettiren bu sorunlu sistemden verimli, üretken öğretmenler beklenebilir mi?

Sistemdeki tüm olumsuz gidişe rağmen, Atatürk'ü rehber edinen, pusulası akıl ve bilim olan, vatanını, bayrağını seven, öğreten değil öğrenmeyi öğreten, öğrencilerine ışık olan, umut ve güven aşılayan, yeni ufuklar açan, karanlığa meydan okuyarak çağdaş ve laik eğitime katkı sunan tüm öğretmenlerin 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ kutlu olsun. ATATÜRK'e Başöğretmenliğin verildiği bugün sadece sizlerin hakkıdır.

Mesleğinizin itibarının yeniden yüceldiği, bilimde çağdaş, düşüncede özgür olduğunuz, emeğinizin karşılığını hakkıyla aldığınız ve bu günü layıkıyla kutladığınız 24 Kasım'lara.....