Malumunuz Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı Melih Gökçek vandalizm müzesi açıyor.

Bu müzede, kırılan dökülen eşyaları ve hasar gören otobüsleri sergileyecekmiş.

Eğer bu ülkede müze kurulacaksa katliamların ve katliamları yapanların, ülkeyi soyanların, yetim hakkı yiyenlerin mumyalarının sergilendiği ''Nefret müzesi'' kurulmalıdır.

Bunun içinde o nefret müzesinde yer alan, nefret edilen insanların yüzüne tükürmek şartıyla ziyaretçiler alınmalıdır.

Bir tek şartı olmalıdır, tükürmek istemeyenler müzeye alınmamalıdır.

Bu müzede ne olabilir?

1960 yılında Turan Emeksiz'in öldürülmesiyle başlanabilir.

1960 -1970'li yıllar arasında işlenen siyasi cinayetler ve idamlara vesile olanların mumyaları en baş köşeye konulabilir.

Adnan Menderes'i ve arkadaşlarının asılmasına ve öldürülmesine 
kim sebep olmuş ise mumyaları ve altından akacak tükürük deresine gidecek yolu da yapılmalıdır.

Bunun için 6 Mayıs 1972 yılında asılan Deniz Gezmiş, Hüseyin Aslan ve Yusuf İnan'ı asanları ve asılmasına neden olanları nefret müzesine koymak gerekecek.

13 Aralık 1980 yılında Erdal Eren'i çocuk yaşta asanların mumyaları nefret müzesine konulmalıdır.

1970 -1980 yılları arasında beş bin gencecik insanın ölümüne neden olanları da nefret müzesine koymak gerekecek.

Doğu ve Güneydoğu'da Türk-Kürt- asker- sivil kırk bin kişinin ölümüne neden olan zihniyetin sahipleri, silah satanlar, terörden ve insan kanından zengin olanların mumyaları konulmalıdır.

Herhalde en çok tükürüğü de bu dönemin savunucuları alacaktır.

2 Temmuz 1993 yılında Sivas'ta Madımak Otel'de 37 tane aydını genç yaşlı çocuk demeden yakanları ve onları baş tacı edip savunanları nefret müzesine koymalıyız.

Sivas-Kahramanmaraş-Çorum olaylarında sırf inançlarından dolayı masum günahsız fakir halkı katledenler nefret müzesine konmalıdır.

1 Şubat 1979'da Abdi İpekçi'yi, 24 Ocak 1993 yılında Uğur Mumcu'yu ve basın emekçilerini, yazarını çizerini katledenleri nefret müzesinde özel bir köşeye koyupü, tükürülmesi için de her türlü kolaylık sağlanmalıdır.

1993 yılından 2013 yılına kadar öldürülen yok edilen, sakat bırakılan yüzlerce öğrencinin, aydının, emekçinin katillerinin mumyaları yapılmalı ve nefret müzesine konulmalıdır.

En son gezi olayları sırasında öldürülen Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Mustafa Sarı, Ali İsmail Korkmaz'ın ölümüne neden olanların mumyaları nefret müzesinin çıkışına konulmalıdır ve çıkarken son tükürükler de onların yüzüne atıldıktan sonra ziyaret bitirilmelidir.

Çıkışta ve son mumyalardan sonra mutlaka çıkışa kadar geniş bir alan bırakılmalıdır.

2013 yılından sonrada bu ülkenin nefret edilecek insanlarına, nefret müzesinde yer açılmalıdır.

Çünkü bu ülkede yüz yıldır nefret edilen insanlar türemiştir,bundan sonrada türeyecektir.

Şimdi Melih Gökçek'e sormak gerekecek kırılan dökülen otobüslerin ve fiskiyelerin açıldığı müzenin yanında böyle bir müze açmayı düşünebilir mi?

Düşünemez,o müzeye koyacak ve nefret edilecek insan bulamaz.

Çünkü hemen hemen hepsi kendi savunduğu siyasal akımdan geliyorlar.

O müzeyi kuracak olanlar ise katledilen yok edilen insanları savunanlar, mağdur olanlar ve acıları acısı kabul edenler olacaktır.

Bir kaç tane eşyanın, kırılıp dökülen fayansın müzesini açmak isteyen bu zihniyetten, binlerce insanın katillerinin sergilendiği nefret müzesi açmasını bekliyoruz.

Böyle bir nefret müzesinin projesini çizmeye hazırım.

Para falan da istemiyorum, bir tek şartım var açılışta ilk tükürme eylemini ben başlatmak istiyorum.