Hafta içi her sabah Star TV’de canlı yayınlanan “Duymayan Kalmasın”ın konuğu Uzaylı Türkücü Mustafa Topaloğlu’ydu.

Prestij Müzik yıllarına dair ilginç açıklamalar yapan Uzaylı Türkücü’nün hayat arkadaşı Derya Topaloğlu da ilk kez konuştu.

“Sanatçı patronu olmadım”

“Hem yapımcı, hem sanatçı olarak Unkapanı’nın tozunu yaladım yuttum. Şirketi kuran ve sahibi olan olarak, kardeşim ve bir arkadaşımız daha vardı. Her zaman yanlarında olamayacağımı söyleyerek azimlerini arttırmak için uzaktaki adam gibi göründüm ama aslında hep yanlarındaydım. Bunu sanatçılara belli etmezdim. Niye, sanatçının patronu olmadım, bu hissi yaşatmadım. Sanatçının patronu sanatçı olduğu zaman gizli bir ego rahatsızlığı çıkar.”

“Özcan Deniz çok vefasız”

“Vefa konusunda Özcan Deniz sıraya bile giremez. Çünkü çok vefasız. Kardeşimin vefatında arayıp da bir hal hatır sormadı. Çok iyi biliyordu ki, o şirketin sahibi bendim ve hiçbir zaman kendisine patronluk yapmadım. Ağabeyim onlarla ilgileniyordu ama Allah biliyor hiç aramadı. Vefasızlığı sadece bizim ailemize değil, kendi ailesine karşı da oldu. Baba her zaman babadır, anne her zaman annedir; onun kendi içinde problemleri var. Eleştirmek gerekli, belki daha doğru bir yol haritası çizer.”

Hayat arkadaşı Derya Topaloğlu: “Evde hep çorba yüzünden kavga ederiz”


Programa telefon bağlantısıyla katılan hayat arkadaşı Derya Topaloğlu ise, Mustafa Topaloğlu ile “çorba” yüzünden kavga ettiklerini anlattı.

“Bizim tartışmalarımızın sebebi çorba. Her gün kahvaltıda farklı farklı, çeşit çeşit çorba istiyor. Yapabildiğim günler oluyor, yapamadığım günler oluyor. İki çocuğumuzun okulu var, malum. Hem ev, hem Mustafa Bey’in işleri her şeye ben koşturuyorum. Hepsinin ağırlığı ve yükü omuzlarımda, zorlanıyorum. O zaman da Mustafa Bey çıldırıyor.”

“Mustafa’nın Uzaylı olduğuna inanıyorum”

“Artık şu kanıya vardım, kendimi de inandırdım. Mustafa Bey, normal bir insan değil. Çok farklı, O’nun uzaylı olduğuna inanıyorum. Uzay’ın da neresinden, bunu daha çözemedim ama araştırmalar içerisindeyim. Bitmeyen bir kitap aslında. Okudukça açılıyor ama bir türlü sonunu getiremedim.”