Seçimler geldi kapımıza dayandı.

Milletvekili olmak isteyen bir çok aday adayı siyah takım elbiseler içinde etkili ve yetkili görünen kişilerin kapısında ''abiciğim beni gör buradayım'' demek için Ankara yollarına düştüler.

Milletvekili olmak için merkez yoklaması yoluyla merkeze gitmek zorunda olduklarına inandıkları için merkeze gidiyorlar.

Oysa genel merkezde, merkez yoklaması yapacak kişiler kimi milletvekili yapacaksa ona merkez yoklaması yapacaktır.

Ankara'ya gidenler tanıdık vasıtasıyla gitmiş ise otel konaklaması, akşam alemleri, pul parası, hediye parası, diye bir çok harcamanın içine girmiş olarak memleketine dönmek zorunda kalacaktır.

Bütün bunlar olurken yıllardır bizleri tanıyan eş dost ''sen neden aday olmadın?''diye sorup duruyor.

Bende diyorum ki ''bu güne kadar aldığım ve yaptığım bütün siyasi görevleri parti organlarının davet etmesiyle yaptım.

Davet olmadan ''abiciğim ben geldim,boyum şu,gücüm bu,param şu kadar,senden büyük bir tek Allah var diyerek yağ çekerek bir yerlere gelecek adam değilim'' diyorum.Sorulan sorunun cevabını verdiğimi sanıyorum.

Birde haddini bilmemek denen bir olay var ki, anlatacak kelime bulmak kolay değil.Ben genede anlatacak bir iki kelime bulayım.

Adam hiç bir bilgi formasyonundan geçmemiş,tesadüfler sonucunda para kazanmış ve adam sınıfına girdiğini sanmış.

Birde bakıyoruz aday olmuş.

Dönüp diyemiyorsun ki ''kardeş sen neyine güvenerek aday oluyorsun?''vereceği cevabı da hemen söyleyeyim''parama güveniyorum'' birde bunlar var.

Bazı adaylar ise parti genel başkanı ile bir kez el sıkışmış veya resim çektirmiş buna güvenerek''genel başkanla aramdan su sızmıyor,bundan dolayı aday oldum kesin seçilecek yerden listeye girerim''diye ortalıkta dolanıp duruyor.

Birde saflar var.Onlar ise siyaset erbaplarının ağına düşüvermiş.

Siyaset erbabı ''şu kadar parayı harcamayı göze alıyorsan, şu kadar parayı da bana verirsen seni kesin listeye sokarım''diyerek kandırılmanın engin hafifliğini yaşıyorlar.

Adaylar belli olunca da parayı alan ve listeye sokamayan siyaset erbabı''senin işini şu kalleş prof bozdu,o olmasa kesin milletvekiliydin''diyerek safları kandırmanın her türlü hamlesini yapmanın rahatlığını yaşıyorlar.

Yüklü parayı alan siyaset erbabından parayı isteyen saf aday ise şu cevabı alır.

''Abiciğim para yerine gitti,ilişki sağlam seni bir daha ki seçimde kesin milletvekili yaparız oda olmadı,belediye başkanı,oda olmadı meclis üyesi olursun verdiğin parayı fazlasıyla orada çıkarırsın''diyerek safların yüreğine sanal umut çiçeklerini serpiştirerek pişkinliklerini ve pis işlerini kapatıverirler.

Başka bir aday ise elinde bir dosya yakasında nal gibi rozet, partinin kapısında bekler durur.

Genel başkan gelince elini sıktığı anda kesin milletvekili olacağına inanır ve hemen genel başkanın el sıcaklığıyla müracaatını yapar ve hayaller kurmaya başlar.

Bir milletvekili olayım, ilk işim köyüme gitmek ve ezelden beri beni sevmeyen Halil emmiyi ayağıma getirip''hoş geldin saygıdeğer milletvekilim'' dedirtmek.

Gel zaman git zaman merkezde dosyalar toplanır ve merkez başlar yoklamaya.

Önce sırasıyla memleketler incelenir.Malum hemşehri,eş, dost, akraba var mı öce onlar yoklanır.

Daha sonra resimler incelenir.

Yakışıklı mı,saçı boyamı,genç mi,ihtiyar mı ona bakılır.

Daha sonra mesleklerine ve para durumuna bakılır.Merkezde yoklama devam eder.

Buda olmadı tek tek gözün tuttuğu,elin tutabileceği bir şeyi olanlar merkeze çağrılır ve yüz yüze yoklamalara devam edilir.

Yoklamada ele avuca bir şey geleceğine inandığı bir aday varsa, ''akşam yemek yiyelim'' diyerek aday gönderilir.

Aday kapıya çıktığında merdivenleri çift çift iner ve'' benim işim oldu'' diyerek Arşimet gibi bağırmak ister.

Sonra bir anda toparlar''ulan ne yapıyorsun sen altmış yaşında adamsın,milletvekili olacaksın, merdiven tek tek inilir ve ağır ağır inilir diyerek''içten bir psikolojik komut gönderir.

Kendisinde olmayan iç dünyası komutu aldığı anda son bir kaç basamağı ağır ağır iner ve ''işte şimdi oldu milletvekili böyle iner merdivenleri''diyerek dış kapıya yönelir.

Kapıdaki güvenlik onu görmezden gelir''ulan milletvekili olduğum anda seni eğer önümde eğmez isem namussuzum diyerek''inceden ve içinden küfürler ederek kaldığı otelin yolunu tutar.

Milletvekili olmak için hayal kurmak ve hayallerle yaşayan binlerce adaya yardımcı olmak anlamında bende biraz haya kurayım dedim.

Nasıl olsa hayal kurarken merkez yoklaması yapmıyorlar hayal için baş vuru harcı da almıyorlar.

Ne diyelim yeni hayallerde buluşmak dileğiyle.

Merkez yoklamasına girecek aday adaylarına merkezde başarılar diliyor,hayal kuruyorum derken hayal dünyalarına zarar vermeden Ankara'dan sağ salim ve cepler boşalmadan gelmelerini cenabı Allahytan niyaz ediyorum.Kalın merkez yoklamasında sağlıcakla. Saygılarımı sunuyorum. [email protected]