Milletvekilleri adayları hangi yöntemlerle belirleniyor. Demokrasi adına yapılan seçimler ne kadar demokratlığı ve demokrasiyi yansıtıyor.

Seçimlerde parası olan, aday adayı oluyor. Bir önceki yazımda belirttiğim gibi aday olamasa da reklam oluyor.

Tanıdığım çok isim var… Bu arkadaşlar milletvekili olamayacağını bal gibi biliyor.

Ama nedir “Partili görüneyim,ileride faydası olur, iktidar nimetlerinden yararlanırım” düşüncesiyle hareket ediyor.

Bugün gerçek anlamda milletvekili aday adayı olmak için başvuranların ötesinde bu tarz başvurular daha fazla.

Tescilli partili olmak. Öyle partiye üye kaydı yaptırıp pasif durmak partili olduğunu göstermiyor.

O zaman seçimleri değerlendireceksin. Seçimlerde aday olamazsan da aday adayı olacaksın. Sonra ben x partinin aday adayıyım diyeceksin. Partililere böyle havayı basacaksın.

Şimdi aday adayı olanların yüzdesinin büyük bölümü böyle aday adayları.

Zaten gerçek anlamda milletvekili adayı olmak için aday adayı olanlar kendini belli ediyor. Çalışmalarıyla da ciddiyetlerini gösteriyor.

Örnek mi istiyorsunuz?

Gaziosmanpaşa AK Parti Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Nadir Uzun… Genç bir arkadaş. Aday adaylığını açıklamak için dosyalarını, belge ve dokümanlarını CD’lerini hazırlamış basın toplantısı düzenledi.

Niyetini, ne yapmak istediğini anlattı. Gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

Nadir Uzun milletvekili olamayabilir. Ama ciddiyetini ortaya koymuştur.

Yani Uzun, partisinin seçicilerine mesaj verirken, aday adaylığını kamuoyu ile de paylaşmıştır.

Uzun’un gerçek niyeti milletvekili olmaktır.

Bugün olmaz ise yarın olur. Ama bir gün olur. Tabii ki kısmet. Önemli olan niyet.

Ben milletvekili aday adayı olacağım diye böyle ciddi toplantı yapan bir kişiyi daha görmedim. Diğer yazdıklarımız çizdiklerimiz yapılan başvurulardan alınan veya öncesinde öğrenilen haberlerdir.

Ha bunun yanında birde bürokratlar var.

Bürokratlarda ikiye ayrılıyor.

Bir bürokrat var, istifa ediyor iktidar partisinden aday adayı oluyor.

Niyet; milletvekilliği olmaz ise kendini partili olarak tescilleyip sonra daha üst makamlara atanmak.

Bir bürokrat da, istifa edip birçok şeyi göz önüne alarak muhalefet partilerinden aday adayı oluyor.

Buna da örnek; Bakırköy Belediyesindeki Müfettişlik görevinden istifa ederek MHP’den İstanbul 2. Bölge aday adayı olan Edip Tekkol.

Edip Tekkol’da birikimleriyle dikkat çekiyor. O da tıpkı Nadir Uzun gibi gerçekten milletvekili olmak için yola çıkanlardan.

Ya tutarsacılarda yok değil, aday adayları arasında…

Sadece aday adaylığı yetiyor mu vekil olmak için? Tabi ki yetmiyor.

Adayların gerçek belirleyicisi liderler. Siz istediğiniz kadar aday adayı olun.

Lider, aday adayı olmayan insanları da milletvekili yapabilir. Partiye davet eder, aday adaylarının önüne geçer.

Oysa gerçek demokrasi; ne zaman partilerin tüm üyeleri için sandık kurulup aday adayları arasından milletvekili adaylarını üyeler belirlerse o zaman olur.

O zaman siyaset yapacak insanlar, birilerine kul köle olmazlar.

O zaman siyasetçiler TBMM’sinde sadece el kaldır-indir dışında görevleri olduğunu hatırlarlar.

O zaman siyaset yapanlar kendilerini seçen insanların olduğunu hatırlayıp, halkla kucaklaşacaktır.

O zaman halk kendilerinin temsil edildiğini anlayacaktır.

AK Parti aday adayları arasından temayül yoklaması yapıyor.

Temayül yoklaması sonuçları ne kadar etkili oluyor.

Lider istediği gibi oynuyor.

Partilerin ağır topları hep ön sırada, seçimi garanti, diğerleri arka sıralarda.

Acaba bu ağır toplar kendilerine bu kadar güveniyorsa neden risk taşıyan yerlere kendisini yazmaz.

Eğer kendilerine o kadar güven duyuyorlarsa, riskli yerlere ağır top olarak bilinen isimleri yazıp partiye bir-kaç milletvekili daha kazandırabilir.

Yine bir örnek; Başbakan Tayyip Erdoğan olmasa, partinin ağır topu olarak listeye yazılan kaç kişi başka bir partiyi iktidara taşıyabilir?

Hiç biri…

Türk siyasetinde belirleyici halk olsa, Başbakan Milletvekillerinin en az 1/3’ünü değiştireceği söyleniyor, halk bunu en az 2/3 yapar.

Diğer Partilerde durum daha da vahim demeden, CHP’nin 20’den fazla ilde ön seçim yapması demokrasi açısından önemli bir olgudur.

MHP’de ise her şey Genel Merkeze kalmış. Kim Ankara’ya ulaşabiliyorsa vekilliği kapacak.

Oysa MHP için bu seçim bir fırsat…

Namaz’ı kaza edersiniz ama,

Fırsatları kaza edemezsiniz, gelir geçer.