Ülkücü olmanın en önemli unsuru ‘örnek insan’ olmaktır. Ülkücü fikir bir dava olarak yola çıktığında, Türk Milleti’nin geleceği üzerine düşünülen 9 Işık Doktrinini bir anayasa olarak ortaya koymuştur.

Bugün kendisini ülkücü zannederek, MHP’nin önemli noktalarında bulunan bazı insanların bu davaya ne kadar zarar verdikleri ortada. Bunlar sadece ve sadece kendi koltuklarını korumak için ne yapacaklarını şaşırdılar.
Alparslan Türkeş yaşıyor olsaydı, bugünkü yöneticileri bu tutum ve davranışlarından dolayı partiden atardı. Çünkü o demokrat bir liderdi. O insana önem veren, gençliğe önem veren bir dava adamıydı.

Bugün fikirlerimiz ne olursa olsun, merhum Alparslan Türkeş, Necmettin Erbakan Türkiye siyasi tarihinde kendilerine göre ülkenin geleceği açısından fikirler üretip, ürettikleri fikirler nezdinde insan yetiştirip , kurdukları siyasal parti ile devlet yönetimine aday olmuşlardır.
Bugün ikisi de bu konuda başarılı olamamış olsalar da ikisinde de fikirleri devam ediyor. İktidar olan birçok siyasi parti parti olarak gelip geçiyor, kapanıyor adından bile söz edilmez bir duruma düşüyor. Ancak, Ülkücülük ve Milli Görüş bayrağı hep gönderde...

Her siyasal düşünce iktidar olmak için vardır. Bugün AKP iktidarı üç dönemdir tek başına hükümet kurarak devleti yönetiyor. Aynı parti 2 de Cumhurbaşkanı seçti. Bunlar kimdi, Milli Görüş tabanından ayrılıp gelen kişilerdi.

1999’da kurulan MHP’nin de içinde bulunduğu üçlü koalisyon hükümetinin yıkılmasının ardından, o günlerde bugünkü MHP’de olduğu gibi dar çerçeveden bakan Milli Görüş’ten ayrılan grubun kurduğu Ak Parti gündeme geldi.

Bugün MHP’de yaşananları görünce, Ak Parti’nin kurulduğu günler aklıma geldi. Lideri olacak Tayyip Erdoğan hapse bile atıldı...

Şimdi aynı şey MHP’de toplumdan en büyük destek gören, anketlerde MHP’yi bugüne kadar hiç olmadığı çizgilere taşıyan Meral Akşener için yaşanırsa kimse şaşırmasın...

MHP Lideri Devlet Bahçeli, yaşına başına bakıp “Ben çekiliyorum ve partimi kurultaya götürüyorum. Hangi adayımız seçilirse destekçisiyiz” diyeceği yerde, adayları partiden atmakla tehdit ediyor.

En kötü şartlarda MHP’ye sandık başında MHP’ye oy vermekten imtina etmediğini söyleyen bir çok MHP’linin bir değişim yaşanmaz ise MHP’den kopması kaçınılmaz gözüküyor.

Bugün toplum tabanında yüzde 45’lera kadar MHP’ye sempati duyan insanlarımızın olduğu bilinirken, yönetimin iktidar alternatifi olmayı bir tarafa bırakın kendi dar çerçeveden bakışıyla bir mesaj verememesi, partiyi ileride yapılacak bir seçimde yine baraj sorunu ile baş başa bırakacağa benziyor.

Oysa bugün MHP’de bugüne kadar yaşanmamış bir dinamizm yaşanıyor. Bu dinamizm aday adaylarının yarattığı bir aktivite... Meral Akşener, Sinan Oğan, Ümit Özdağ... Özellikle bu üç aday...

Tabi şimdi bu adaylara da büyük iş düşüyor...

Geçtiğimiz günlerde ülkücü camiada ‘Doğunun Başbuğ’u olarak adlandırılan Yılma Durak bir televizyon programında yaptığı değerlendirmede adayların hepsine aynı yakınlıkta olduğunu ifade ederek, Meral Akşener’in toplumda daha fazla karşılık bulduğunu söyledi.

Liderlik toplumda karşılık bulmakla olur. Yani toplumda karşılık bulan kişi lider olabilir.

Bugün Tayyip Erdoğan beğenseniz de beğenmeseniz de liderdir. Toplumda ciddi bir karşılığı vardır. Ne kadar yanlış yaparsa yapsın, o yanlışlarını anlatacak bir lider bulamadığınız müddetçe, Tayyip Erdoğan’ın indirmeniz mümkün olmayacaktır.

O da liderliğini kaybetmemek için, bugün bir Cumhurbaşkanı gibi değil, AKP başkanı gibi davranışına devam ediyor.

Peki orada Davutoğlu var mı? Var ama sadece makam mevki olarak. Lider olarak yok. Hangi AKP’liye sorsanız, Ak Parti demiyor, direkt ‘Tayyip’ diyor...

Bunu bilen Tayyip Edoğan’da geleceğine yönelik teşkilatlanmalarını da sürdürüyor. Bugün kurulan Diriliş Ocakları gelecekte ‘Tayyip davası’nın savunucuları olacaktır.

Bugün öyle görülüyor ki, Erdoğan’ı düşürecek, AKP’yi tökezletecek tek lider adayı var... Meral Akşener... Bu nedenle MHP’deki tüm adayların iyi bir analiz yapıp, Meral Akşener’in etrafında birleşip MHP büyük kongresine gitmeleri bu ülke için hayırlı olacaktır.

İşte o zaman AKP’nin 2002’de yakaladığı ivmeyi MHP kazanabilir. İktidara alternatif olabilir. Meral Akşener’e toplumun her kesiminde sempati var.

Bu böyleyken, MHP içinden MHP’nin başkan adayına top atışları devam ediyor...

Devlet Bahçeli ‘Paralel’ dedi tutturamadı. Şimdi MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Akşener’in eşini ‘Dev-Solcu’ olmakla suçluyor.

Bu nasıl bir zihniyet. Nasil dava adamlığı…

“Bunu yeni mi görüyorsunuz. Yeni mi aklınız başınıza geldi” denilmez mi size… Bu zihniyette bulunan insanların MHP’den derhal ihraç edilmesi lazım…

Önemli olan ‘İnsan’… Adam gibi ‘Adam’ olmaktır…

Ama Meral Akşener size kalmaz… Meral Akşener’in gelişinden AKP tereddüt edip korkarsa, Bahçeli’nin ‘Paralel’ suçlamasını İhbar Kabul edip operasyon yapabilirler…

Kimse de bişey diyemez… Çünkü bir ihbar var…

Böyle bir durum MHP’de bölünmeyi bile göndeme getirebilir.

O zaman Tayyip Erdoğan ve ekibinin Milli Görüş’ten ayrılıp, Ak Parti'yi kurduğu gibi bir hareket yaşayabilir MHP…

Bugünkü başkan adayları belki parti ismi MHP olmaz ama, kuracakları milliyetçi bir parti ile yollarına devam ederler…

Gidişat bunu gösteriyor…

Muhalifler biraraya gelip, Akşener'de birleşirse, Büyük Birlik Partsi'de MHP ile birleşebilir... İşte o zaman Akşeherle bugün yapılan anketlerde yüzde 25'i yakalayan MHP, yapacağı yeni açılımlarla yüzde 40l'ları yakalayıp iktidar olabilir...