MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Isparta'daki toplu açılış ve temel atma törenleri kapsamında Isparta Belediye Meclisi kararıyla kendi adının verildiği, toplam 15 milyon TL'ye mal olan Gökkubbe Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'nin de aralarında bulunduğu 9 tesisin açılışını gerçekleştirdi.

Gökkubbe'deki program toplu açılışı gerçekleştirilecek yatırımların tanıtım filminin izlenmesiyle başladı. Ardından Belediye Başkanı MHP'li Yusuf Ziya Günaydın kürsüye çıkarak açılışı gerçekleştirilecek tesislerin hikayesini anlattı.

"ISPARTA BELEDİYESİ DESTAN YAZMIŞTIR"

Devlet Bahçeli, gül diyarı Isparta'da olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Isparta'ya yeni eserler kazandırıldığını kaydeden Bahçeli, "9 eserin 9 farklı yerde ve 9 Eylül'de açılması ayrı bir mana bulmuştur. Isparta Belediyesi 9 muhteşem eserle Isparta'dan destan yazmıştır" dedi.

"DÜN BAŞARAMADILAR YİNE BAŞARAMAYACAKLAR"

Türkiye'nin uzun yıllardan bu yana büyük bir terörizm tehdidi altında olduğunu kaydeden MHP Lideri Bahçeli, "Bin yıllık kardeşliğimizi bozmak isteyenler, vatanımızı elimizden almaya çalışanlar boş durmuyor. Türk'ün karşısına doğrudan çıkmaya cesaret edemeyen mihraklar terör örgütlerine verdikleri destekle Türkiye üzerindeki hesaplarını hayata geçirmeye çalışıyor. Bugün PKK, PYD, IŞİD vasıtasıyla geçmişte yapamadıklarını yapabileceklerini zannediyorlar. Ancak dün başaramadılar yine başaramayacaklar. Gücümüzün kaynağı Türk milletidir" diye konuştu.

"BARZANİ'NİN REFERANDUMU BİR ARA İSTASYONDUR"

15 Temmuz'da FETÖ'nün hain darbe girişimiyle bu emellerin kendini açığa çıkardığını vurgulayan Bahçeli, şöyle dedi:

"Asker kılığına girmiş Türk ve İslam düşmanları büyük Türk milletini esaret altına almayı planlamışlar ancak milletimizin kararlığı hain emelleri yerle bir etmiştir. Sözde müttefikimiz olan ülkeler bu terör örgütlerine arka çıkıyor. Ne kadar cinayet örgütü varsa hepsini koruyup kolluyorlar. Bunlardan kimi FETÖ'cü teröristleri kendi ülkelerinde ağırlarken, kimileri de silah yardımında bulunuyor. Karşı karşıya kaldığımız tehlike büyüktür. Suriye ve Irak'tan kaynaklanan bölücü terör tehdidiyle beraber yaşanan gelişmeler milli varlığımızı tehlikeye atmaktadır. Irak'tan başlayarak Akdeniz'e uzanan terör devleti kurma girişimlerine hız verilmiştir. Barzani'nin referandumu bunun bir ara istasyonudur. Dedik ki 25 Eylül'de Kürdistan'ın provası yapılacaktır. Peşmergenin bu referandumu milli güvenliğimize en yakın tehditler arasındadır ve asla izin verilmemelidir. Muhtemel Kürdistan referandumu engellenmezse son yurdumuz karanlık ve kalleş bir komplonun açık hedefi olacaktır."

"İDLİP ENGELİ AŞILIRSA TERÖR KORİDORUNUN AÇILMASI MÜMKÜN OLACAKTIR"

Suriye'de PKK/PYD'yi meşrulaştırmak üzere Ayn El Arap'la başlayan siyasi bölücülük projesinin çapının genişlemiş ve Rakka'ya kadar uzandığını aktaran Bahçeli, "Şimdi ise El-Kaide terör örgütüne bağlı grupların hakim olmaya koyulduğu İdlip üzerinden yeni ve vahşi bir hesap daha uygulanmaya koyulmak istenmektedir. Bu tuzağa karşı dikkatli olmak mecburiyetindeyiz. Şayet İdlip engeli aşılırsa Akdeniz'e uzanacak terör koridorunun açılması mümkün olacaktır. Suriye'de yürütülmeye çalışılan projenin, Barzani'nin ağır provokasyonun ileriki safhasında Türkiye'nin toprak bütünlüğü de bozulmak istenecektir. Dört parçalı Kürdistan'ı ortaya çıkarmak için Irak ve Suriye'yi uygun kıvama getirdiğini zannedenler, Türkiye'yi aynı cendereye sokmak için pusuda beklemektedir" dedi.

"SINIRLARININ DEĞİŞTİRİLMESİ HEDEFİ HIZ VE İVME KAZANACAKTIR"

IŞİD bahanesiyle PKK/PYD'ye pek çok ülkenin dahi sahip olmadığı askeri imkanlar sunanların, Barzani'yi sözde bağımsızlık için teşvik ettiğini, hatta desteklediğine işaret eden Bahçeli, "Suriye ve Irak'taki Türkmen soydaşlarımızın feryatlarına sessiz kalanlar, Türkmenlerin hak ve hukuklarını çiğneyenler aynı zamanda mezhep ayrımcılığını da kışkırtmaktadır. Etnik ve mezhep temelli bölücü emeller, Ortadoğu'yu giderek daha da karmaşık hale getirirken ülkelerin sınırlarının değiştirilmesi hedefi de hız ve ivme kazanacaktır" diye konuştu.

ABD VE ALMANYA'YI ELEŞTİRDİ

Konuşmasının sonunda ABD ve Almanya'yı da eleştiren Bahçeli, şöyle devam etti:

"FETÖ'nün elebaşısı hain hala Amerika'nın Pensilvanya eyaletinde tutulmakta, korunmakta, kollanmaktadır. Almanya ise Amerika'dan geri kalmadığını şimdilerde açıkça Türkiye düşmanlığı yaparak göstermektedir. Çok sayıda FETÖ'cü olduğu tespit edilen teröriste sığınma hakkı veren Almanya, PKK'yı da yıllardan bu yana beslemeyi sürdürmektedir. Dahası Almanya'da yaklaşan genel seçimler, başta iktidarda bulunan Merkel olmak üzere bazı çevreleri de Türkiye düşmanlığı propagandası yapma konusunda adeta yarışa sokmuştur. Almanya'nın ikiyüzlü ve temeli olmayan yaklaşımı mesele kendisi olunca hukuk kılıfına sokulurken, sıra Türkiye'ye geldiğinde ne hikmetse hukukun ilkeleri görmezden gelinmektedir. Bu yanlıştır, utanmazlıktır, hiçbir şekilde dostluk ve müttefiklik hukukuyla bağdaşmamaktadır."

"DOST BİLDİKLERİMİZDEN FAYDA YOKTUR"

Türkiye'nin terörizme karşı verdiği amansız mücadele dönemi içerisinde görünen ve kendisini gizli tutmaya çalışan çok sayıdaki düşmanla mücadele ettiğine vurgu yapan Bahçeli, "Bu mücadelede devletin de, hükümetin de elbette yanındayız, destekçisiyiz. Dost bildiklerimizden fayda yoktur. Aziz vatanımızı ne pahasına olursa olsun korumak mecburiyetindeyiz. Milliyetçi Hareket'in yıllardan bu yana yaptığı tespit ve itirazların haklılığı ortadadır. Bu nedenle terörle mücadelede ülkemizin ve milletimizin yanında duruyor, sadece elimizi değil, gövdemizi ve bütün benliğimizi taşın altına koymaya hazır olan bir kararlılık iradesi sergiliyoruz. Bundan rahatsız olanlar çoktur. Bu duruşumuza kulp takmak için tetikte bekleyenler fazladır. Ancak biz dedikoduya, itham ve iftiralara pabuç bırakacak, eyvallah edecek aciz, pısırık, ürkek ve korkak bir hareket değiliz, aksini düşünenlerin ise Allah'ın izniyle alnını karışlar, heveslerini kursaklarında bırakırız. Kerkük, Musul, Telafer, Tuzhurmatu, Kaşgar, Akmescit, Bosna; özetle Türk- İslam'ın nabzının attığı her yer için varız. Ankara için ayaktayız. Isparta için seferdeyiz. Arakan'daki din kardeşlerimiz için duacıyız. Mazlumların gür sedasıyız. Gariplerin sesi, mağdurların nefesi, muhtaçların eli, Türk-İslam ülküsünün sevdalısı, dökülen masum kanların alacaklısıyız. Türkiye'nin de düşmeyecek son kalesiyiz."

Konuşmanın ardından 9 tesisin toplu açılış ve temel atma töreni gerçekleştirildi. Tüm protokol platforma çıkarak kurdele kesti.