Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Türkiye Gazeteciler Sendikası(TGS) geçtiğimiz günlerde Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından yapılan düzenlemenin ardından yürürlüğe giren yeni Basın Kartı Yönetmeliği'ni hukuksuz olduğu gerekçesiyle kabul etmediklerini belirterek, Basın Kartları Komisyonu'ndan çekildiklerini açıkladı. Önceki 13 kişilik Basın Kartları Komisyonu'nda 5 üye ile temsil edilirken yeni oluşturulan 15 kişilik komisyonda temsilci sayıları 3'e düşen her iki meslek örgütü aldıkları karar doğrultusunda komisyona üye vermeyecek. Ayrıca her iki meslek örgütü yeni yönetmeliğin iptali için dava açacaklarını bildirdi.

"BİZİ KONU MANKENİ OLARAK KULLANAMAYACAKLAR"

TGC ve TGS yöneticileri, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından yapılan düzenleme ile yürürlüğe giren yeni 'Basın Kartları Yönetmeliği'ni değerlendirmek ve aldıkları kararları açıklamak üzere TGC'nin Cağaloğlu'ndaki merkezinde bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan TGC Başkanı Turgay , Basın Kartı Yönetmeliği'nde yapılan düzenlemeden kendilerine hiçbir şekilde haber verilmediğini belirterek, Basın Kartları Komisyonu'ndan ayrılma gerekçelerini "Bizi konu mankeni olarak kullanamayacaklar" şeklinde açıkladı. Olcayto, "Biz bunca yıl komisyona emek veren bir kuruluşuz. Ben komisyon başkanlığı yaparken hep şunu düşündüm; gazeteci önemli, gazetenin ismi değil. Dolayısıyla bizim orada olmamız bugün kü o bozuk yapıya bir meşruiyet kazandıracaktır. Bizim ayrılma nedenlerimizden başlıcası budur" dedi.

DÜZENLEME HUKUKSUZLUKTUR

Basın kartlarını tek taraflı devletin güdümüne sokan bir görünüm olduğunu vurgulayan Olcayto, "Bir geçici hükümet kurulmadan, ortada hiçbir şey yokken telaşla zamanlamaya dikkat etmeden bu yönetmeliğin düzenlenmesi manidar. Şöyle bir şey düşünüyorum; cemaatçi, paralel yapı dedikleri o gazetelerde televizyonlarda çalışan arkadaşlar, sık sık hedef gösterilen sol basındaki çalışanlar özgürce basın kartı alamayacaklar. Hatta Halk Partili diye bilinen iktidara muhalefet eden yazarlar, çizerler de bu kapsamda görülecek. Çünkü oluşturulan yapı bize onu gösteriliyor. Bu bir hukuksuzluktur, bizde bu hukuksuzluğun önlenmesi için hukuki haklarımızı sonuna kadar kullanacağız.

UĞUR GÜÇ: "BU KOŞULLARDA BİZİM ORADA BULUNMAMIZIN GEREĞİ YOKTUR"

TGC Genel Başkanı Uğur Güç ise komisyondan çekilme nedenlerini yapılan düzenlemenin meslek örgütlerine danışılmadan ve görüşleri alınmadan yapılması olarak gösterdi. Düzenlemeyle meslek örgütlerinin etkisiz bırakıldığını ifade eden Güç, " Bu hem hukuksuzca yapılan bir düzenleme hem de meslek örgütlerinin figüran olarak bulunmasının gereği yok. Devlet ve gazete patronları bir araya gelerek çoğunluğu bitirdikten sonra zaten buradan bizim istediğimiz kararların çıkmayacağı bellidir. Bu koşullarda bizim orada bulunmamızın gereği yoktur. Açılacak dava ile yeni yönetmelik iptal edilirse ondan sonra çıkarılacak yönetmelikle tekrar basın kartları komisyonunda olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

MESLEK ETİĞİ

Hükümetten en fazla muztarip olan meslek örgütü olduklarını savunan Güç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öncelikle Anadolu Ajansı bizden çıkarılarak yandaş bir sendikaya geçirildi. Sonra Basın İlan Kurumu'ndaki temsilci sayımız düşürüldü, en sonunda oradan da çıkartıldık. Şimdi de bu son düzenleme ile Basın Kartları Komisyonu'ndaki üye sayımız 3 iken 1'e düşürüldü. Biz burada verdiğimiz kararlarla meslek etiği açısından emniyet supabı gibi görev yapıyorduk. Maalesef iktidar bizi hedef gibi vurup bizi buralardan dışlamayı tercih etti. Bu komisyonlarda daha önce meslek örgütleri ağırlıkta olduğu temsilcilerle basın kartları verilirken şu anda 15 kişiye çıkarılan komisyon ile patronlar ve devletin ağırlığı fazlalaştı. Bu durumda meslek etiğine göre karar verileceğini hiç zannetmiyoruz."

GAZETECİ OLMAYANLARA BASIN KARTI

Konuşmasında "Mesleği doğru, düzgün yapan insanlar olarak en büyük darbeyi devletten yiyeceğiz" diyen Uğur Güç, "Bundan sonra gazeteci olmayanların da kart almasını sağlayan bir düzenleme yapıldı. Ancak gazeteci olanlar için basın kartları devletin seçimine göre verilecek" ifadelerini kullandı

GAZETECİLİK MESLEK ÖRGÜTLERİ TEMSİLCİLERİNİN YÖNETMELİK TEPKİSİ
Öte yandan toplantıya Basın Enstitüsü Başkanı Kadri Gürsel, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Cumhuriyet Gazetesi Vakfı Başkanı ve yazarı Orhan Erinç, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş de konuşmacı olarak katıldı.

KADRİ GÜRSEL: "DEĞİŞİKLİKLE MESLEK ÖRGÜTLERİ DIŞLANIYOR

Basın Enstitüsü Başkanı Kadri Gürsel ise yönetmelik değişikliğiyle ortaya çıkan tabloya göre sarı basın kartının verilmesinin tamamen siyasi iktidarın uhdesine bırakıldığını ifade etti. Gürsel, "Meslek örgütlerinin bu müessesenin sağlıklı şekilde devamını sağlamak üzere profesyonel kriterler ile karar verilmesini sağlamak için yapacakları katkıyı olanaksız hale getirmektedir. En başta bunun adını koymak lazım. Türkiye'de rejimin otoriterleşmesi süreciyle uyumlu bir gelişmedir. Bu değişiklik ile meslek örgütleri dışlanıyor. İktidarın hoşuna gitmeyen gazeteciler sarı basın kartı almak için mesleki kriterleri yerine getirmiş olsalar bile basın kartı alamayacaklardı. Niye alamadıkları da kendilerine açıklanmayacaktır" dedi.

"BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ORTADAN KALDIRILMASI SÜRECİYLE UYUMLU BİR GELİŞME"

Düzenlemenin keyfi uygulamalara yol açacağını savunan Gürsel, "Bu düzenleme eşitlikçi yaklaşımdan uzaklaşarak, kayırmacı, dışlayıcı keyfi bir idari üslup ve anlayış ile uyumlu bir gelişmedir. Ayrıca bu yeni uygulama mevcut idare altında Türkiye'de basın özgürlüğünün ortadan kaldırılması süreciyle de uyumlu bir gelişmedir. " ifadesini kullandı.

EROL ÖNDEROĞLU: "DÜZENLEME İLE GAZETECİLER ARASINDAKİ İLİŞKİ ETKİLENECEK"

Erol Önderoğlu konuşmasında düzenlemenin gazeteciler arasındaki ilişkileri de olumsuz yönde etkileyeceğini ifade ederek, "Hükümetin belirli gazetecileri kayırmak ya da eleştirel bakan susmasını bilmeyen gazetecilerin dışlamak niyetiyle yürürlüğe soktuğu bu yönetmelik bence siyasi olarak çok sıklıkla karşı karşıya gelen gazeteciler arasındaki ilişkileri onarılmaz şekilde zarar verecektir" diye konuştu.

BASIN AÇIKLAMASI

Konuşmaların ardından TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, TGC ve TGS adına ortak hazırlanan basın açıklamasını okudu. 10 başlık altında hazırlanan açıklamada özetle şu ifadelere yer verildi:
"Yeni yönetmelik basını vesayet altına almanın yeni bir örneğidir. Yeni basın Kartı yönetmeliği eşitlik ilkesine aykırıdır. Gazetecilik meslek örgütleri temsiliyeti 5'e düşürülmüştür. 4 Aralık 2014 tarihinde yapılan son Basın Kartları Komisyonu Toplantısı'nda alınan ilk kart kararları yayınlanmış ve gazetecilere kartları ulaştırılmıştır. Ancak aynı komisyonun 94 gazeteciyi ilgilendiren sürekli basın kartı kararları Genel Müdür tarafından imzalanmamış, şimdiye kadar yürürlüğe konulmamıştır. Bu arkadaşlarımız hak ettikleri sürekli basın kartlarının alamamışlardır. Yeni basın kartları yönetmeliği ile basın kartları komisyonu artık yok hükmündedir. Yönetmeliğin 26. maddesindeki düzenlemede 'basın mensuplarının işten ayrılış tarihinden itibaren 1 ay içinde Genel Müdürlüğe yazılı bildirim yapma şartı' bundan önceki tüm yönetmeliklerde olduğu gibi 3 aylık makul süreyle sınırlandırılmalıdır. 1 yıl çalışmış olma şartı kaldırılmalıdır. TRT ve Anadolu Ajansı düzenlemesi kabul edilemez. Yönetmelikteki olumlu düzenlemeler gölgede kalmıştır. Hukuksuzca dayatılan bu düzenlemeyi kabul etmiyoruz."