CHP Gaziosmanpaşa ilçesi ilçe başkanlığına sekizinci defa, kimilerine göre onuncu defa göreve gelen sayın Mehmet Polat'ın basınla yaptığı tanıtım toplantısında, yerel basından gazeteci bir soru sordu.

''Belediye meclis üyelerinin kimlerle iş yaptığı ve nasıl zengin olduğuyla'' ilgili bir soruydu.

Sayın Polat bu soruyu geçiştirdi ve kentsel dönüşümle ilgili bir soru geldiğinde ise cevabı benim vermemi istedi.

Doğal olarak ilk önce meclis üyeleriyle ilgili soruya cevap vermek gerekiyordu.

Ben şahsım adına aynen şunu söyledim ve söylediklerimin de arkasındayım.

''Ben 2004 yılında meclis üyesi oldum o gün verdiğim mal beyanımı ve bu günkü mal beyanım neyse basına açıklamaya hazırım'' dedim.

Hatta eşimin parmağındaki otuz iki yıl önce taktığım alyansı da dahil.

Bu konuda gerçekten kamuoyunda çok büyük yanılgılar var.

İnsanlar belediye meclis üyelerinin bir zenginlik kapısı olduğunu ve herkesin istisnasız çok büyük paralar kazandığını sanıyor.

Oysa bu durum herkes için geçerli değildir.

Elbette belediye meclis üyesi olup da bulunduğu konumu istismar eden insanlar olabilir.

Bunun yolu her yıl kamu oyuna yani basına mal beyanı vermek olmalıdır.

Diyebilirlerki ''Minareyi çalan kılıfını bulur.''

Ne yapar?

Görevi sırasında çok büyük suistimallerin içinde olur, kendi üzerine ve eşinin çocuklarının üzerine hiç bir şey yapmaz her işi bir yakını veya arkadaşı üzerinden yapar diyebilirler.

Bizim ülkemiz şeytanın avukatlığını yapan becerikli akıllı insanların bolca olduğu bir ülkedir.

İyi de herkeste şeytanla işbirliği yapmıyor,herkes şeytanın avukatı olmuyorki.

En azından bunu yapamayan insanların olduğunu da kabul etmek gerekmez mi?

2004 yılın da malı nedir, şimdi nedir parası ne kadardır muhalefet veya iktidar ayrımı gözetmeksizin mal beyanı yapabilirler.

Eğer 2004 yılından 2013 yılına kadar meclis üyeliği süresince çok büyük servet sahibi olmuşsa ve bunu da yasal ve hukuki yollardan yapmışsa ve kazancını da vergilendirmişse bu arkadaşa da ''Helal olsun'' demek herkesin insani görevi olmalıdır.

Bu durumda olup da, yaptığı iş olmadan böyle bir servetin içine düşmüş birileri de varsa onun hesabını vergi daireleri ve mahkemeler soracaktır.

Bu durumdan gerçekten ben sıkıldım.

Belediye meclisinde çok değerli arkadaşların olduğunu biliyorum.

Bulunduğu konumu istismar eden ve siyaseti kullanarak zengin olduğuna şahit olduğum birisini de tanımıyorum.

Böyle birisi varsa da ben bilmiyorum.

Biraz evvel dediğim gibi gereği yapılır ak mı kara mı, zengin mi fakir mi, her şey ortaya çıkar.

Böylece bu soruların muhatabı kimse ortaya çıkar.

Elimizde bilgi belge olmadan dedikoduyla hiç kimseyi karalamak ve yargılamak ise bizim insani değerlerimiz içinde olan bir anlayış olamaz.

Gaziosmanpaşa ilçesinin belediye meclis üyelerini yani 2004 ten bu güne meclis üyesi olanları ve 2009 dan bu güne meclis üyesi olanları basın önünde mal beyanı vermeye davet ediyorum.

Ben şahsen hazırım ve belediye meclis görevimizin biteceği son bir yılda en azından bir ilki başarmış meclis üyeleri olarak ilçe tarihine adımızı yazdıralım.

Hodri meydan.

Haydi gelin bir basın toplantısıyla topluca mal beyanımızı açıklayalım.

Belediye meclis üyeliğinin zengin olmanın vesilesi olan bir yer olmadığını ispatlayalım.

Bu süre içinde işini yapan ve kazancını vergilendiren meclis üyelerini de tebrik edelim bol kazançlarının devamını dileyelim.

Böylece ilçe siyaset kurumlarının aklandığı ve abuk sabuk soruların muhatabı olmadığı bir kurum haline getirelim.