Türkiye'nin 'deprem dedesi' Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Van'da yıkılan Bayram Oteli hakkında suç duyurusunda bulundu. Işıkara, İstanbul için de tehlike çanlarının çaldığı sinyalini vererek, "Gemlik Körfezi'nde yaşanacak deprem en çok Bursa'yı etkileyecek. Daha sonra bütün Marmara'yı. İstanbul'u etkileyecek iki ayrı kol var" dedi.

Kızılay Bolu Şubesi'nin deprem seminerine katılmak üzere Bolu'ya gelen Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Kalıcı Konutlar Camii'nde Cuma namazı öncesi halka deprem vaazı verdi. Son olarak Van'da yaşanan depremi vatandaşlara örnek gösteren Işıkara, herkesin artık depremle yaşamak zorunda olduğunu söyledi. Cuma namazı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan deprem dede, çarpıcı açıklamalar yaptı.

Van'da 6.2 şiddetinde bir artçı meydana gelebileceğini söyleyen Işıkara, "Orası bir fayzonu. Fayzonu dediğimiz zaman birçok fayların oluştuğu veya yer aldığı bir zon oluyor. Evvelsi akşam 21:23'te olan deprem 23 Ekim'de kırılan fayın ötelediği bir sistem. Bunu 7.2'lik depremden sonra şu şekilde ifade etmiştim. Buranın doğusu, batısı, kuzeyi ve güneyi etkilenebilir. O bölgedeki kırık sistemler aktive olabilir. Aynı ifadeyi 17 Ağustos 1999 depreminden sonra da söylemiştim. O kırılan zonun Yalova'dan başlayıp Kaynaşlı'ya kadar gelen sistemin doğusu, batısı, kuzeyi, güneyi etkilenebilir demiştim. Hatta 11 Kasım'da 5.7'lik deprem olmuştu. O zaman da uyarmıştım. Dedim ki Düzce ve Bolu müteyakkız olsun. Aynı şey Edremit'te oldu. Şimdi o zon içindeki etkilenme devam edecek öyle görünüyor. Bir ana depremin artçı şokları devam edecek, bu bir yılı geçer. 1999 depreminden sonra artçı depremin şokları 2,5 yıl sürmüştü. Yöre insanının artık bu artçı şoklara alışması lazım. fakat bu artçılardan bir tanesi ana şoktan bir derece aşağıdır. Yani, ana şok 7.2 olduğu için 6.2 şiddetinde bir artçı şok olabilir. Büyük etki yapabilir" diye konuştu.

Van'lı depremzedelere hafif hasarlı bile olsa binalara girmemeleri uyarısında bulunan Prof. Dr. Mete Işıkara, "25 binanın 22'si boştu. O binaların çöktüğünü görünce ve iki otelin de yassı kadayıf olduğunu görünce üzülerek söylüyorum. Hasar tespitinde bir sorun var. O otele işletmeciliğe devama nasıl müsaade edilmiş. Hafif hasarlı, orta hasarlı olsa bile, hafif hasarlı binalara girilsin denmiş. Ben artık girilmesin diyorum. Çünkü yapılan hasar tespitine kimse alınmasın, güvenim yok. Otelden belli. Buradan çıkaracağımız ders bizim artık ekolojik yalıtım sistemlerini kullanmamız gerekiyor. Mutlaka hem binanın deprem güvenli olması hem de ekolojik yalıtım sistemlerinin kullanılması gerekiyor. O da ince bir sıvadır. Burada da büyük bir talih yangın olmadı. Bazı depremler var ki depremden sonra çıkan yangınlar, deprem kadar hasar verebiliyor" şeklinde konuştu.

Yıkılan Bayram Otel'i için savcılara seslenerek suç duyurusunda bulunan Işıkara, "Sahibinden mi kaynaklı yani bir şey var. Bunun mutlaka tahkik edilmesi lazım. Buna idari soruşturma açılması zorunlu. Bunu bir ihbar kabul etsinler. Savcılık mutlaka soruşturma açmalı. Kim buna müsaade etti. Oradaki hasar gözükmedi mi? Bir gazeteci arkadaş bir gün önce otelden çıkmış. 'Merdiven boşluklarında çatlaklar vardı' diyor. Peki bunu kimse görmedi mi? Diğer kalanlarda bunları göre göre o otelde neden kaldı? Hakikaten çok üzüldüm. Bir bağnazlık, bir aymazlık var. Bunun mutlaka ortaya çıkarılması lazım. bu zorunlu. Şimdi ne oldu, vatandaşa bir güvensizlik geldi. Biliyorsunuz ben doğruyu söyleyen bir insanım. 1999 depreminde de evlere girin dedim girdiniz. Çıkın dedim çıktınız. Ama şimdi kış şartları bile olsa girmeyin diyorum. Biraz geçici konutlarda kalalım" ifadelerine yer verdi.
İstanbul'u etkileyecek iki ayrı kolun olduğunu söyleyen Işıkara, Gemlik Körfezi'nde bir deprem beklediklerini söyledi. Meydana gelecek depremin en çok Bursa'yı ve ardından da bütün Marmara'yı etkileyeceğini ifadede eden Işıkara, şöyle devam etti;

"Kuzey Anadolu fayzonunun güney kolu var. Geyve'den başlayıp İznik Gölü'nden Gemlik Körfezi'nden Marmara'ya uzayan kol. Burada da Gemlik Körfezi'nde küçük küçük depremlerin kümelenmesi var. Bu kümelenme aynı İzmit Körfezi'ndeki kümelenmeye benziyor. 17 Ağustos'tan sonra şu dikkatimizi çekmişti. Büyük deprem o kümelenmelerin olduğu yerde olmuştu. Yani 17 Ağustos depreminin başlangıcı o kümelenmenin olduğu yerdi. Benzer görüntü Gemlik Körfezi'nde de olduğu için ve de güney kolu 1750'lerden bu yana kırılmadığı için bir risk taşıyor. Ondan en çok etkilenecek şehir Bursa ve bütün Marmara. İstanbul'da yaşayanlar 17 Ağustos'u nasıl hissettiyse Gemlik'teki olacak bu depremi Bursa ve civarı yaşayacak ama bütün Marmara hissedecek. Dolayısıyla İstanbul'u etkileyecek iki potansiyel yer çıkıyor. Bir tanesi Gemlik Körfezi, diğeri de Adana'nın güney batısı."