Gaziosmanpaşa Giresunlular Derneği Giresun’a bir gezi düzenledi. Tarih 21 Temmuz  2011.( Bilmeyen okurlarımız için hatırlatayım bu derneğin başkanlığını  ben yapıyorum. ) Bu gezi bildiğiniz bir tur değil. Yani gelir amaçlı  tur gezisi değil. Tamamen Karadeniz’in doğa güzellikleriyle gidenleri büyüleyen şirin ilimiz Giresun’u tanıtmak. Oradaki güzelliklerden İstanbul’da yaşayan ve başka başka kentlerden gelmiş dostlarımızın yararlanmasını sağlamak.Böyle bir  fikir var kafamızda ama düzenlemek o kadar da kolay değil.

Buradan Giresun’a gitmek ayrı  bir külfet, gidip orada kalmak, yemek, içmek, gezmek hepsi kendi başına  maliyet. Önce bu maliyetleri gözden geçirdik. Öncelikle Giresun Federasyonu yönetiminde de birlikte olduğumuz Abdullah Akgün ve diğer Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarım Aydın Kömürcü, Bayram Gülsu gezi konusunda destek verdi. Diğer Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlar gezi fikrimize pek sıcak bakmadılar. Sonuçta bu geziyi yapmaya karar verdik.

Bu gezinin fikir babası ise Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Dr. Erhan Erol. Erol, yönetim kuruluyla kendisini ziyaret ettiğimizde sohbet ederken, “Giresunlu olmayan arkadaşları Giresun’a götürün” demişti… Ve karar aldıktan sonra Sayın Erhan Erol’dan araç talebinde bulunduk. Başkan, araç konusunda hiç tereddüt etmeden yardımcı oldu.  Kendisine bu konuda derneğimiz ve arkadaşlarımız adına çok teşekkür ederiz…Ulaşımı halletmiştik…  Artık işin Giresun ayağı kalmıştı. Giresun’da da gereken ilgiyi gördü gezimiz. Öncelikle Giresun Belediye Başkanı  Kerim Aksu, İlçe belediye başkanlarımız hepsinin yoğun ilgisiyle karşılaştık.  İsimlerini saymadan hepsine tek tek teşekkür ediyorum…

Bir ilkti bu Giresun için…  Giresun için olmaktan öte STK’lar açısından önemli bir proje.  Bu gezi sayesinde Giresun’a belkide hiç yolu düşmeyecek, Gaziantep, Kahramanmaraş, Malatya, Tekirdağ, Kırklareli, Sinop, Balıkesir , Kayseri, Yozgat, İzmir gibi il kökenli arkadaşlar Giresun’u gördü. Karadenizin o muhteşem doğal güzellikleriyle tanıştı.Karadeniz’de 4 mevsimi birlikte yaşadı.

Gezinin ilk durağında bizi bir sürpriz bekliyordu.  Gittiğimiz Şahan Kayası gezisinden dönerken kısa sürede yağan yağmur nedeniyle mahsur kaldık. O mahsur kalmanında güzelliklerini yaşadık.  Bel ki de o yarım saatte yağan yağmurun meydana getirdiği sel bizim için Allahın bir lütfuydu.
Sel nedeniyle korkulu anlar yaşadık.  Tam bulunduğumuz noktanın 200 metre ilerisinde yol tamamen göçmüştü. Biz ise o göçüğe başka bir göçüğün yolu kapatması nedeniyle 1 dakikalık zaman kaybıyla ulaşamamıştık…Yolda kaldık ve Karabulduk beldesine döndük. Orada halk 50 kişilik kafileyi bir gece evlerinde ağırladı. Misafirlerimiz Giresun insanının misafirperverliğini gördü. Bu misafirperverlik tüm Anadolu insanımızda var aslında… Ama yaşamadan bunu görmek ve hafıza yenilemek mümkün değil…

İnsanlık ölmemişti ama devlet ölmüştü…Devleti o ilçede temsil eden Keşap Kaymakamı’ndan hiç haber alamadık. Sanki selde biz değil de Kaymakam Tamer Orhan kaybolmuştu…O kadar insan selde mahsur kalmış, devletin temsilcisi ortada yok.
Sanırım bu kaymakam Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ‘Biz milletin hizmetkarıyız’ sözünden hiç üstüne alınmamış.Yol iki günde açıldı, biz kendi imkanlarımızla dağ yollarından Giresun’a ulaşıp gezimizin diğer bölümlerine devam ettik. Bu arada ekibimizde bulunan NTV Haber Müdürü Halill Demir televizyonu bilgilendirirken, TGRT Haber’den Mevlüt Yüksel canlı bağlantı yaptı.

Gezimizin son günü İstanbul’a döneceğiz hala otobüs mahsur… Giresun Valisi Dursun Ali Şahin’i arayıp durumu bildirdik.  Valinin yolun kapalı olduğundan haberi yok. Hemen Kaymakam Orhan’ı arayıp otobüsün geçemediği noktaya gönderiyor.
Kaymakam Orhan kızgın…

Bu otobüsün burada işi ne. Burası Turistik bölge mi?

Sayın Kaymakam, bu otobüsün orada ne işi olduğunu sormak sizin işiniz değil ki, Sizin işiniz bir an önce devlet olarak vatandaşın yolunu açmak…
Giresun medyası bu konuda bize sahip çıktı. İsim isim sayamayacağım ama Zeki Al, Ahmet Gürsoy, Candemir Sarı ve Mustafa Cici başta olmak üzere hepsine teşekkür ediyorum.

Kaymakam hakkında  inceleme başlatıldı.

Gezi bitti ama daha çok konuşulacağa benziyor…