İZMİR’de yaşayan ünlü yazar Muzaffer İzgü’nün sağlık durumu ile yapılan haberlere yakınları tepki gösterdi. Öldüğü ya da ölümü seçtiğini iddia eden haberlerin yalan olduğunu belirten gazeteci yazar Bekir Yurdakul, İzgü’nün evinde dinlendiğini belirtti. Gelini Muhterem İzgü ise kemoterapiyi yıpratıcı olacağı için doktorlarının tercih etmediğini açıkladı.
İzmir'de temmuz ayında aşırı kilo kaybı şikayetiyle Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan yazar Muzaffer İzgü'ye yapılan tetkiklerin ardından kanser teşhisi kondu. Hastalığın safra kesesinden karaciğerine sıçradığı belirtilen İzgü’nün doktorların önerdiği kemoterapi tedavisini kabul etmeyerek son günlerini evinde geçirmeyi istediği haberlerine, ailesi ve yakınları tepki gösterdi. İzgü’nün gelini Muhterem İzgü, haberlerin üzücü olduğunu belirterek, “Eşimiz dostumuz panikledi. Babam şu an dinleniyor. Kemoterapiyi yıpratıcı olacağı için doktorları tercih etmedi. Şu an evinde çocuklarıyla torunlarıyla birlikte zaman geçiriyor. Günlerini geçirmesi gerektiği şekilde geçiriyor. Safra kesesinde kanser teşhis edildi. Safra kesesinden karaciğerine sıçramış. Şu an evine dinleniyor ve en iyi şekilde bakılıyor. Yapılan haberler hepimizi çok üzdü" diye konuştu.
“EŞİNİN ÖLÜMÜ MUZAFFER İZGÜ’YE AĞIR GELDİ"
84 yaşındaki İzgü'nün eşi Günsel İzgü’yü 2016 yılında kaybettiğini belirten gazeteci yazar Bekir Yurdakul, “Muzaffer İzgü ocak ayında hastaneye yatmış ve biraz toparlamıştı. Kitap Fuarı'nda yazar dostları ve çocuklarla buluşmak ona çok iyi gelmişti. Temmuz ayına kadar böyle geldik. Ama temmuz ayında halsizlik ve iştahsızlık şikayetiyle yeniden hastaneye yattı, sonra eve çıktı ancak eve dönüşünü ‘ölüme yattı’ gibi bir başlıkla vermek doğru değil. Böyle bir şey yok. Eşinin ölümü Muzaffer İzgü’ye çok ağır geldi. 61 yıllık evliliğinde Günsel Abla onun sevgilisiydi. Arkasında falan değil, yanı başında, kol kola, el ele, baş başa, diz dizeydi Muzaffer Ağabey'le. Her sıkıntısında, her sevincinde yanındaydı. Böyle bir hayat arkadaşını, böyle bir aşkı yitirince ona ağır geldi. Yoksa Muzaffer İzgü’nün daha sözü bitmedi. Yazması gereken çok şey var" dedi.
“DAHA YAZACAK ÇOK SÖZÜ VAR"
Yurdakul, Muzaffer İzgü’nün, 160’tan fazla kitap yazdığını hatırlatarak, şöyle dedi:
“Muzaffer Ağabey, ‘bu halk, bu devlet beni okuttu, sırtıma ceketimi verdi, elime kitabımı kalemimi verdi, okulumu gösterdi. Değilse ben çobandım’ diyor. ‘Bu borcu ben ne yapsam ödeyemem’ diyor. Ama diyor ki; ‘154 kitapla ödemiş sayın. Bir tedavi süreci söz konusu ama bedeni epey zayıf. İncelemeler için yapılanlar yorgun düşürdü. Endoskopi, kolonoskopi testleri temiz çıktı. Karaciğerinde bir sıkıntı var. Ama iştahı yerine geldi. Öldü ya da ölüme yattı haberlerini görse çok üzülür. İnsandan ve tedaviden umut kesilmez. Daha yazacak çok sözü var. Kendi ihtiyaçlarını giderecek bir durumda. Dostları yanındalar."

FOTOĞRAF