KONYA'da tarihi 'Kral Yolu' üzerinde bulunan ve Kapadokya'daki peribacaları benzeri yapısıyla dikkat çeken 'Kilistra Antik Kent', ziyaretçilerini tarihi bir yolculuğa çıkarıyor. İçerisinde haç planlı şapel, sümbül kilise, büyük su sarnıcı, kiliseler, manastırlar, gözcü kuleleri, sığınaklar, antik yollar gibi yapılar bulunan Kilistra, önemli bir inanç turizmi merkezi olma özelliği de taşıyor.
Meram ilçesi Gökyurt Mahallesi'nde bulunan Kilistra Antik Kenti, tarihi 'Kral Yolu' üzerinde yer alıyor. Milattan önce 3'üncü yüzyılda yerleşim yeri olarak kullanılmaya başlanan Kilistra'da, Helenistik ve Roma dönemlerinde nüfus yoğunlaştı. Hristiyanlık döneminde hızla büyüyen Kilistra'da; haç planlı şapel, sümbül kilise, büyük su sarnıcı, kiliseler, manastırlar, gözcü kuleleri, sığınaklar, antik yollar gibi yapılar bulunuyor. Antik kent, ziyaretçilerini tarihi bir yolculuğa çıkardığı gibi inanç turizmi açısından da önemli bir yere sahip.
KARAKOL VAZİFESİ GÖRMÜŞ
Kilistra'nın tarihini anlatırken buranın döneminde karakol vazifesi gördüğüne dikkat çeken Jeoloji Mühendisleri Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Fethullah Arık, şunları söyledi:
"Kilistra eski bir yerleşim yeridir. Özellikle milattan sonra Hristiyanlığın ilk yayılma dönemlerinde hemen güneyindeki Hatunsaray bölgesindeki Hristiyan yerleşimler, Konya'daki putperest yönetimden kaçıp buraya yerleşen Theakla isimli bir azizenin olduğu bir bölgedir. Konya bölgesindeki çalışmaları sırasında ciddi bir şekilde cezalandırılması söz konusu olduğu için Hatunsaray'a gelip yerleşiyor. Kilistra bölgesi, Hatunsaray'ın bir ileri karakolu olarak görülüyor. 'Kral Yolu' üzerinde olan bir bölgedir. Güneyde Bozkır bölgesindeki inançsız olanların gelip sürekli olarak saldırılar düzenlediği bir bölge. Hem Konya hem de Bozkır'ın saldırıları engellemek için Kilistra bölgesi bir nevi karakol vazifesi görmüştür.''
Bölgede çok sayıda kilisenin olduğunu ifade eden Prof. Dr. Arık, ''Bölgede epeyce bir kilise varlığı söz konusudur. O dönemden kalma mimari yapıların birçoğu kaya oyma yapılardır. Bu yapıların içerisinde kiliseler, şapeller, yaşam alanları mevcut ve tarih anlamında da oldukça önemli olarak gördüğümüz bir noktadır. Hemen Konya'nın yanında olduğu için de inanç turizmi anlamında da önemli bir nokta olduğunu düşünüyoruz" dedi.
KAPODOKYA BENZERİ BİR YAPI
Kayaç yapısı ve görüntüsü itibarıyla bölgenin Kapadokya'daki peribacalarına benzediğini belirten Prof. Dr. Fethullah Arık, "Kilistra, Konya çevresinde günümüzden yaklaşık 11 ile 3 milyon yıl arasında olmuşmuş olan volkanik kayaların olduğu bölgedir. Kilistra'da ana kilisenin olduğu bölgede özellikle kayalar volkanik kayalardır. Patladıktan sonra kaynaklanmış olan tüflerdir. Bunlar kolayca oyulabildikleri, işlenebildikleri için o bölge seçilmiştir. Peribacası gibi olduğu doğrudur. Peribacası tam da böyle arazilerde suyla, gece gündüz sıcaklık farkları, mevsimsel şartlarla çabuk ayrışabilen, özellikle üstte volkanik tabakaların sağlam olduğu bölgelerde alttaki yapıyı koruyan bir morfolojiye sahiptir. Bu tip yapılar kolayca oyularak içerisinde odalar, ibadethaneler, yaşam alanları oluşturulabiliyor. Orta Anadolu'nun birçok noktasında gördüğümüz peribacası yapıları küçük çapta da olsa Kilistra bölgesinde de mevcut" diye konuştu.
Diğer taraftan, Kilistra Antik Kenti'ni ziyarete gelen bazı kişilerin kilisenin duvarlarına kalp şekli çizip, sprey boyayla çeşitli yazılar yazması tepki çekti.

​FOTOĞRAFLI