ALMANYA'da 1883 yılında imal edilen, 1950-1988 yılları arasında Devlet Konservatuarı'nda öğrencilerin eğitiminde kullanıldıktan sonra yazlıkta depoya kaldırılan piyano, 2017 yılında onarıldı. Tarihi piyona, şimdi Ankara Kızılay'da faaliyet gösteren kafede görsel ve müzikal olarak hizmet veriyor.
1883 yılında Blüthner kardeşler tarafından Almanya'nın Leipzig şehrinde imal edilen piyano, 1950 yılında Türkiye'ye getirildi. Nota sehpası ve birçok detay el işçiliği ile yapılan piyano, Atatürk'ün talimatıyla Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde 1936'da kurulan Devlet Konservatuarı'na konuldu. Şan pedegogu ve koro petitörü olarak görev yapan Alman Karl Böhm, piyanoyu özenle yeni yerine yerleştirdi. Konservatuar öğrencilerinin eğitiminde kullanılan piyano, 1969'da piyano ve kompozisyon öğrencisi olan şu an orkestra sefi olarak görev yapan Nezih Seçkin'e satıldı. 1988 yılına kadar kullanılan piyano, daha sonra Balıkesir'de yazlıkta depoya kaldırıldı.
DEPODAN ÇIKARILDI, KAFEDEKİ YERİNİ ALDI
Kızılay'da faaliyet gösteren kafenin işletmecisi Hasan Doğan, 2017 yılında piyanoyu Nezih Seçkin'den satın aldı. Mekaniği ve kozmetiği onarılan piyano, kafede şimdiki yerini aldı. Piyano, kafede görsel ve müzikal olarak hizmet veriyor. Kafeye gelenler, piyanist Bülent Yüce'nin piyona resitali eşliğinde dinlenip, sohbet etme imkanı buluyor.
'GÖRSEL VE MÜZİKAL OLARAK HİZMET EDİYOR'
İşletmeci Hasan Doğan, atıl bırakılan piyanoyu satın aldığını söyleyerek, "Malum piyanolar 1880 yıllarında tahta şase olarak üretilirdi. İlk çelik şase ve mekanizmalı olan piyano 85 tuşlu yumuşak tonuyla 'Barok' piyanosu olarak da adlandırılır. Çekicin vurduğu üç telin yanında boşta tınlayan harici bir tel daha vardır ve bu tel diğer üç sesten aldığı rezonans ile boşta tınlayarak hoş bir efekt verir. Şu sıralar bizim kafemizde korunmakta olan görsel ve müzikal olarak hizmet veren piyano, bakımları düzenli yapıldığı takdirde daha birçok yıl yaşamına devam edecektir" dedi.
Doğan, her kesimden insana hitap ettiklerini söyleyerek, "Kafemize çalınan müzik, müşterilerimizin ilgisini çekiyor. Olumlu, güzel tepkiler alıyoruz. Müşterilerimiz önce gerçek bir piyano sesi olduğunu anlamıyorlar. Görünce inanıyorlar. Sadece bu piyano için gelenler var" dedi.
'TUŞLARINA DOKUNUP FOTOĞRAF ÇEKTİRİYORLAR'
Piyanist Bülent Yüce ise 45 yıldır müzisyenlik yaptığını, asırlık piyanoda çalmanın keyfinin bir başka olduğunu ifade etti. Yüce "Müşterilerin isteklerine göre nostaljik eserler çalıyorum. Popüler eserler de çalabiliyorum. Müşterilerimiz piyanoyu çok beğeniyorlar. Piyanoyu inceleyenler oluyor. Gelip tuşlarına dokunuyorlar, fotoğraf çektiriyorlar. Ben çalarken bazı müşteriler gelip şarkı söylüyor. Müzik ruhun gıdasıdır. Müzik yaparak insanları mutlu etmek ve eğlendirmek bizleri de sevindiriyor" dedi.

FOTOĞRAFLI