VAKIFLAR Genel Müdürü Adnan Ertem, Trabzon’da 5 yıl önce müzeyken, yapılan restorasyonla camiye dönüştürülerek ibadete açılan Ayasofya Camii’nde incelemelerde buldu. Ayasofya’daki restorasyon ve değişim çalışmalarında tarihi dokuya zarar verildiği iddiasıyla açılan dava sürecini değerlendiren Ertem, “Ayasofya Camii’nin müze olmasına yönelik taleplere saygı duymuyorum. Buranın cami olarak restorasyonunu tamamlayacağız” dedi.
Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredilmesiyle Ayasofya Camii olarak kayıtlara geçen, fresklerin asma tavan ve özel perdelerle kapatılması gibi çeşitli işlemlerin ardından 2013 yılında kılınan cuma namazıyla resmi olarak ibadete açılan Ayasofya Camii’nin müze olarak kalması yönündeki tartışmalar sürüyor. Namaz saatleri dışında yerli-yabancı turistler, belirli bölümlerden tavan fresklerini görebiliyor. Camide, restore çalışmaları sırasında fresklere zarar verildiğini öne süren Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), 2013 yılında Trabzon İdare Mahkemesi’ne başvurarak, Ayasofya Müzesi’nin camiye çevrilmesi ve ibadete açılmasına ilişkin işlemin iptalini istedi. Trabzon İdare Mahkemesi, açılan davayı, "Müzenin camiye çevrilmesine ilişkin tesis edilen bir işlemin mevcut bulunmadığı anlaşılmaktadır" gerekçesi ile reddetti. Karara itiraz eden TMMOB, Danıştay’a başvurdu. Danıştay ise Trabzon İdare Mahkemesi’nin kararını reddetti, Ayasofya Camii için sürecin yeniden takip edilmesi yönünde karar verdi. Danıştay’ın kararı üzerine TMMOB yetkilileri de resmi internet sitesinden “Ayasofya Müzesi'nin korunması için verilen hukuk mücadelesi kazanıldı” başlıklı duyuru yaparak, bölgenin ve Trabzon’un geçmişinde önemli bir yere sahip anıtsal yapının müze olarak varlığını sürdürmesi gerektiğini açıkladı.
ERTEM, CAMİYİ ZİYARET ETTİ
Kentte bulunan Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem de, Ayasofya Camisi’ni ziyaret ederek tartışmalar, yargı süreci ve restore çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Caminin müzeye çevrilmesine ilişkin herhangi bir çalışma olmadığını vurgulayan Ertem “Mimarlar ve Mühendisler Odası, hem mimarlardan oluşacak hem de mahkemenin almış olduğu kararı bu şekilde yansıtacak. Bu doğru bir tavır değil. Buranın mahkeme kararında gerek cami fonksiyonundan çıkarılmasına yönelik ve ya onların ifade ettiği şekilde müze olacağına yönelik en ufak bir çalışma yok. Durduk yere insanların burada yapmış olduğu çabaları, gayretleri ortadan kaldıracak, onların moralini bozacak tavır sergilemeleri doğru değil” dedi.
‘MÜZE OLMASI TALEPLERİNE SAYGI DUYMUYORUM’
Yargı kararının, camide restore ve rölöve çalışmalarını etkilemeyeceğini belirten Ertem şöyle konuştu:
“Buranın restorasyonunun yapılmasının önünde herhangi bir engel yok. Buranın cami olarak bundan sonra ihalesinin ve restorasyonu yapılacak. Ramazan ayına da kalabilir, sonrasına da. Buranın mutlaka restorasyon ihalesini gerçekleştireceğiz. Alınan karar rölöve projelerindeki eksiklilere ilişkin bir karardır. Bizde eksikliklerimizi restorasyon esnasında gidereceğiz. 2013’te burası ilk kez ibadete açıldı. Üzerinden 5 yıla yakın bir zaman geçti. Bu süreç içerisinde Mimarlar Odası buna tavır koydu. Ne yazık ki Trabzon'dan da buna destek veren bazı kesimler de oldu. Özellikle burası bir ibadethanedir. Biz gündelik düşüncelerimizi, buranın ibadethane olma vasfını engelleyecek bir tavır ortaya koymamalıyız. Burası fetih sırasında camiye dönüştürülmüş ve vakfiyesi de cami olan bir yerdir. Bu çerçevede buranın müze olmasına yönelik taleplere saygı duymuyorum. Buranın cami olarak restorasyonunu tamamlayacağız.”
AYASOFYA CAMİ
Ayasofya, yüzyıllar boyunca şehri ziyarete gelen seyyah ve araştırmacıların ilgisini çekmiştir. 1868 yılında harap durumda olan caminin Bursalı Rıza Efendi’nin teşvikleriyle yeni baştan onarıldığı bilinmektedir. Bina, 1'inci Dünya Savaşı yıllarında sırasıyla depo, hastane ve son olarak yine cami olarak kullanılmıştır. 1958-1962 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Edinburg Üniversitesi’nin işbirliği ile restore edilerek 1964 yılından sonra müze olarak ziyarete açılmıştır. Geç Bizans kiliselerinin güzel bir örneği olan yapı, kare-haç planlıdır ve yüksek bir merkezi kubbeye sahiptir. Yapı ana kubbenin etrafında değişik tonozlarla örtülmüş, çatı farklı yükseklikler verilerek kiremitle kaplanmıştır. Üstün bir işçiliğin görüldüğü taş plastiklerde Hristiyan sanatının yanı sıra Selçuklu Dönemi İslam sanatının da etkileri görülmektedir. 2012 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredilen, freskleri asma tavan ve özel perdelerle kapatılan Ayasofya, 2013 yılında kılınan cuma namazıyla resmen ibadete açılmıştı.

FOTOĞRAFLI