İBN Haldun Üniversitesi (İHÜ) Medeniyetler İttifakı Enstitüsü (MEDİT) tarafından düzenlenen ‘Mevlevîhane Sohbetleri’nde konuşan Doç. Dr. Yalçın Çetinkaya, “Mevlevîlik insanı hakikate yönlendirerek ruhen tedavi edilmesinde önemli rol üstlenir” dedi.

Yenikapı Mevlevîhanesi'nde düzenlenen ‘Mevlevîlik ve Kültür’ konulu programa Prof. Dr. Mehmet Baha Tanman, Prof. Dr. Zeynep Tarım, Doç. Dr. Yalçın Çetinkaya, Yrd. Doç. Dr. Fatma Adile Başer ve Arş. Gör. Harun Korkmaz konuşmacı olarak katıldı. Konuşmacılar, Yenikapı Mevlevîhanesi’nin mimari gelişimi, kültür ve müzik hayatına etkisi üzerine değerlendirmelerde bulundu. Hz. Mevlana tarafından söylenen sözlerin zamanını aşıp günümüze ulaştığını belirten Doç. Dr. Yalçın Çetinkaya, “Bu sözler bugünün insanı için yol gösterici, hatta dardaki ruhlar için şifa olabiliyor. Eğer bugün Hz. Mevlana’yı arayışlar ve kırık dökük de olsa Mevlevîliği yaşatma çabaları varsa bu arayıştan kaynaklanıyor. Demek ki Hz. Mevlana’nın söylemi modern insanın bu arayışına da çözüm üretebiliyor. Zamanın üzerindeki bu sözler bugüne ulaşabiliyor. Hz. Mevlana deyince insan ruhuna iyi gelen sözler ve tavsiyeleri hatırlamalıyız” dedi.

“MEVLEVİLİK ZAMANE İNSANINI TEDAVİ EDER”

Kişinin samimiyetinin önemine değinen Doç. Dr. Çetinkaya, “Bulunan şeyi kıymetli kılan arayıcının samimiyetidir, eğer samimi değilse ortaya çok sahte, boyalı bir yaşama biçimi çıkıyor. Bu zamanın insanının daha fazla araması gerekiyor. Çünkü, hakikatle arasına o kadar çok şey girmiş vaziyette ki o kadar çok yanıltıcı şey. Teknoloji önemli bir nimet fakat insan bunu kötüye kullanarak o kadar kirletmiş ki Mevlevîlik ve Hz. Mevlana’nın ilişkisi belki de zamane insanının ruhen tedavi edilmesinde çok önemli rol üstlenebilir” diye konuştu. Çetinkaya, Mevlevîlik kültürü üzerine yaptıkları bu toplantıyı her ay geçekleştireceklerini de hatırlatarak, “Amacımız bu kültürü insanımıza doğru biçimde anlatmak. Mevlevîlik hakikaten insanı hakikate doğru yönlendiren bir öğreti” dedi.

Program sonunda Yenikapı Mevlevîhanesi Semahhanesi'nde Derviş Abdülkerim'in yegâh makamındaki Mevlevî âyini, Meydan Musiki Topluluğu ve İstanbul Sema Grubu tarafından ilk kez icra edildi.