Türk Basını önemli bir değerini kaybetti... Behiç Kılıç diyaliz makinesinde kalbine yenik düştü...
Haberciler için haber oldu Behiç Kılıç...
Oysa o habercilerin babası, abisiydi...
Bazı meslekler vardır, zor anları vardır. Habercilikte öyledir. Bir gün gittiğiniz bir haberde en sevdiklerinizle karşılaşabilirsiniz.
O anda bile haberi yapmak durumundasınız. Fotoğraf makinesinin deklanşörüne basabiliyor, kameranın kayıt düğmesine dokunabiliyorsanız gerçek anlamda habercisinizdir.
Biz bunları Behiç Kılıç’tan öğrendik.
Sadece bunlar değil tabi Behiç abinin bize öğrettikleri...
Hayata bakış açısını,
Dik durmayı,
Kalemini satmamayı,
Her ne koşulda olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türk Milletinin menfaatlerini korumayı...
Çünkü o öyle usta bir kalemdi ki; bu gün piyasada kendini yazar zanneden, daldan dala konan, iktidarlara göre yön değiştirip kalemini satanlardan olmadı...
Yıllardır çizgisini hiç değiştirmedi.
Türkiye için önemli hizmetlerde bulundu.
Bugün Türk basınının önemli noktalarında olan bir çok arkadaşın yetişmesinde emeği vardır.
O, zaman zaman agresif göründüğü kadar, karıncayı incitmeyecek kadar da yufka yürekliydi.
Yanında çalışan arkadaşlarının hakkını herkesin hakkından üstün tutar gerekirse patrona karşı tavır alırdı.
Kısacası Behiç abi gazetecilik mesleğinde, özellikle istihbarat muhabirlerinin yetişmesi anlamında kendine göre bir ekol olmuş, önemli bir misyon üstlenmiştir.
Bugün Behiç Kılıç aramızdan fiziki olarak ayrılmıştır.
Ancak, O hep yaşayacak. O’nu unutmayacak ve yaşatacak o kadar meslektaşı var ki...
Sevenleri ve yetiştirdiği talebeleri Ataköy 5. Kısım Camii’nin avlusunda son yolculuğuna uğurladı Behiç Kılıç’ı...
Cami Avlusunda hüzün vardı, gözyaşları vardı.
Kimi yıllardır birlikte çalıştığı, meslekte çok şey öğrendikleri Behiç Abisi, kimi Meslekte dik duruşuyla örnek olan arkadaşı Behiç Kılıç’ı uğurlamak için oradaydı. Bir zamanın İçişleri Bakanı, efsane polis şefi Saadettin Tantan’da Behiç Kılıç’ı son yolculuğunda yalnız bırakmadı.
Behiç Kılıç’ın telebelerinden olan Türkiye’de internet medyasının öncülerinden olan Hadi Özışık, Akşam Gazetesi’nin eski Yayın Koordinatörü Cengiz Kahraman, Hürriyet Gazetesi’nden Fatma Aksu, Şenol Gezer, Bekir Şen, TGRT Haber’den Mevlüt Yüksel, Bahri Kayaoğlu, Ahmet Kaplan Silivri’deki aile mezarlığına kadar gidip onu son yolculuğuna uğurladık.
Behiç Kılıç’ın kızı Pınar ve eşi Peyman hanımı bu manevi evlatları yalnız bırakmadı.
Ardından evinde okunan Kur’an merasimine katıldık.
Behiç Kılıç’ın talebeleri önemli bir karar aldılar. Bu ayrılık birbirlerine bağlılığı ateşledi.
Artık Kılıç’ın talebeleri her ayın ilk Çarşamba günü buluşmaya karar verdi. Hem mesleki dayanışma, hem insani dayanışma...
Çünkü onlar çok bir arada olmasa da her zaman birbirlerine sevgi ile bağlı olan, Behiç Kılıç’ın öğrencileriydi...
Behiç Kılıç onlarla yaşacak...
Behiç Kılıç fikirleriyle yaşayacak...
Behiç Kılıç, örnek dik duruşuyla yaşayacak...
Kim demiş Behiç Kılıç öldü diye!
