Bizim ülkemizde siyasette söz sahibi olmak için ve de iktidar olmak için ne yapmak gerekir?

Bunun cevabını herkes kendine göre verebilir.

Ben kendi açımdan Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı adayı olması ve kazanması için ne yapması gerekir konusunda fikirlerimi yazmak istedim.

Bir kere sayın Kılıçdaroğlu seçmiş olduğu meslekle en büyük hatayı yapmış görünüyor.

Eğer hesap ilerinde çalıştığı yirmi sekiz yılda bulunduğu birimlerde adını öncelikle ''İş bitirici'' olarak çıkarmalıydı.

Yani ''Her işi ben hallederim abi'' diyecekti.

Yirmi sekiz yıl çalışıp bir tane başını sokacak dairesi varsa, bu bir kere en büyük beceriksizliktir.

Yirmi sekiz yılda en az otuz dairesi ve bankada bir milyon dolar parası olmalıydı.

Bu onun çokta becerikli bir adam olmadığının en büyük göstergesidir.

Kendisi bunu yapmadığı gibi etrafında çalışanlarada bunu yaptırmayarak, Türkiye ölçeğinde başarılı bir insan olmadığını ispatlamıştır.

Gene bu süre içinde çevresine yedirip, içirecekti, aldıkları karşılığında her ay Eyüp Sultan camisinde kırk kurban kesmeliydi.

Kardeşlerine iş yaratacaktı, memurlukta kazandığı ekstra gelirlerle kardeşlerini bugün ihya olmuş olması gerekirdi.

Bırak kardeşlerini, damadını, yakın akrabalarını devletin bir yerinde iş yaratmalıydı.

Sayın Cumhurbaşkanı bile ''Hayatı boyunca memur kalmış, hiçbir şey yapamamış bir kişinin ülkeyi yönetmesi mümkün değildir'' demedi mi?

Bana göre sayın Cumhurbaşkanı yerden göğe haklıdır.

Hadi memuriyetinde ''benim memurum işini bilir'' diye yol gösteren sayın Türk büyüğü Özal'ı bile duymamış, dinlememiş orada bir tek kuru maaşla boşu boşuna ömrünü çürütmüş.

Hadi memuriyette olmamış fırsatı kaçırmış diyelim, siyasete gireli nerden baksan yirmi beş yıl oldu.

Çünkü bildiğim kadarıyla DSP de aday olmuştu fakat listeye koymamışlardı.

Bu yirmi beş yıl boyunca insan çocuklarına bir villa, bir gemi hadi o da olmadı bir araba bir lüks daire ve geniş iş adamı tanışıklığı yaratmaz mı?

Çocuklarını üç kuruş maaşa üniversitede çalıştıracaksın, onları da kendisi gibi beceriksiz ve başarısız bit kültürün esiri yapacaksın.

Olmaz, olmaz bu ülkede bu durum tam bir beceriksizliktir.

Hadi çocukları üç kuruş maaşa çalıştırıyorsun, geçmiş makbul Türk büyüklerinin çocukları ne yaptı insan bir bakmaz mı?

Üç kuruş maaşa çalıştıracağına Ankara'nın bir yerinde tencere, tava satan bir dükkan açtırsaydın, yağcı, yalaka iş adamlarının sayesinde çocuk şu anda zengin olmuştu.

Bu kadarcık bir hesabı bile yapamayan bir insan cumhurbaşkanı adayı olacakmışda, ülkeyi yönetecekmiş.

Hadi canım sende.

Gene n sen yerli milli ve ülkesini seven pozisyonuna gelmen için çocuğunu askere göndermeyip bedelli yaptıracaktın, hadi o da olmadı bir torpil bulup çürük raporu aldıracaktın.Askerde kaybedeceği zamanda ve kaybettiği günlerde para kazanıp bir villa daha almalıydı.

İşte sayın Kılıçdaroğlu bunu yapsaydı, bugün yerli ve milli olmayı hak etmiş olacaktı.

Bunu da geçtim, bir yıldır ''Tank palet fabrikası vartandır, vatan satılamaz'' diyen işçilerin yanındayım deyip duruyor.

Arkadaş senin görevin bu değilki, sen çıkıp aslanlar gibi diyeceksinki ''Benim görevim ülkemin yüz yılda kazandığı büyün malları, fabrikaları, ormanları, madenleri, limanları pazarlamak görevim olacak ''

Bunu demediğin için sen yerli ve milli olamazsın, sen ancak terörist, vatan haini olursun.

Şimdi de çıkmış diyorki, onlar kimdişr ben bilmiyorum ''Beşli çetenin devletten edindiği bütün haksız malları ve yatırımları iktidar olduğumda kamulaştıracağım'' dedi.

İşte bunu diyerek iktidarın ''i '' side elinden gitmiş bulunuyor.

Bu ülkede işçiyi düşünen, emekçiyi düşünen bir tane parti bugüne kadar iktidar oldu mu ki sen çıkmış ''Tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunuyorum, bizim iktidarımızda çocuklar aç yatmayacak'' diyorsun.

Sayın Kılıçdaroğlu ne olursun geriye doğru bir bak, ta Menderes'ten bu yana iktidar olanlar bir gün olsun emek,işçi hakkı, kul hakkı demişler mi?

Demedikleri için iktidar oldular.

Sen ''Emekten yanayım, tüyü bitmemiş yetim hakkını korumak benim görevim'' dediğin sürece iktidarın ''i'' sini bile göremezsin.

Bir de din ve din istismarı alanı varki, senin bunu yapmanı acil talep ediyorum.

Hemen başına beyaz bir takke tak yeni ibadete açılan Ayasaofya kilisesine pardon camisine git, cemaatin en önüne otur bir de bakara suresinden bir ayeti güzel bir oku, bak nasıl iktidar oluyorsun.

Bundan dolayı sayın Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı adayı olmak aklından geçiyorsa bile hemen aklından çıkarsın, bu işi otuz yıl önce hayata atıldığı,memuriyete girdiği gün kaybetmiş bulunuyor.

Ayrıca genel başkan olduğundan beri sevgili kızı bir daire almak istedi başına gelmedik kalmadı.

Yani bir daire almayı bile beceremeyen bir insan nasıl olurda bu ülkeyi yönetmeye talep açar ben anlamıyorum.

Oysa bunun yolu çok basit bir arkadaşının üzerine paraları yığacaksın, o arkadaşın o daireyi alacak, senin kızında gidecek o dairede oturacak.

Ayrıca aldığın yüklü paraları ülkenin bankalarına değil, malum bir sürü kara para adaları var, oralara götüreceksin, ihtiyaç oldukça paravan olarak kullandığın arkadaşın senin adına mal alacak, sen de her yıl mal beyanında yirmi bin lira,kötü bir arsam var diyerek hava atacaksın.

İşte bütün bunlardan sonra sayın Kılıçdaroğlu'nun ''Ben Cumhurbaşkanı adayı olabilirim'' cümlesini duyunca bunlar aklıma geldi.

İroni olmayan son cümlemi kuruyorum.

Sayın Kılıçdaroğlu bu ülkenin siyaset iklimi sizin gibi insanların barınmasına müsait değil.

Eğer sizin gibi bir insan yani namuslu, dürüst, samimi, halkını seven birisi aday olurda kazanırsa bu ülkenin siyasi tarihinde buna ''Devrim'' denir.

Şahsen ben, 63 yıldır böyle bir devrimi bekleyenlerdenim, bekliyoruz efendim.

DİP NOT:Son bir anım malumunuz DSP İstanbul il başkanlığı yaptım.O gün yönetimde olan bir arkadaşım bana demişti ''sayın başkanım sizin hitabetimiz, bilginiz, birikiminiz ve de insani ilişkileriniz konusunda bugüne kadar gelen il başkanlarının çok önünde ama siz zengin değilsiniz ve yedirmeyi, içirmeyi ve almayı da bilmiyorsunuz en büyük eksikliğiniz bu'' demişti.Bu konuda bir kaç tane anım var ama okuyanı özelimle sıkmak istemem.

SON NOT:Yukarıda kurduğum bütün cümlelerin sonunda !!! (ünlem işareti) olacaktı okuyanların bilgisine.