Bu güne kadar dört yüze yakın makale yazmışım.
Bu makalelerin okunurluk oranlarına baktığım da en çok ilgi çeken ve okunan yazılar ''Kentsel dönüşüm'' yazıları olmuş.
Bu yazılar dört bin ile dokuz bin arasında okunurluğa ulaşmış.
Buradan şunu anlıyorum ki, yörenin yani Gaziosmanpaşa'nın en can alıcı konusu  kentsel dönüşüm.
İlk defa 2005 yılında kentsel dönüşüm teklifi belediye meclisin de konuşuldu.
Yani sekiz yıldır ilçenin her alanın da kentsel dönüşüm konuşuluyor.
Bu konuda ortalıkta dolaşan ve konuşan kişiler ise bu konuyu bilmeyen laf olsun siyasi görev yapayım mealinde konuşma yapan kişiler.
AKP belediyesi, bu güne kadar ne yaptı, nereye geldi diye baktığımızda özet olarak konu şudur.
Bu konu belediye meclisine geldi, bakanlık onayı aldı ve sekiz yıldır evrak üzerinde konuşulmaya devam ediyor.
Eylül ayında verilen bir cevapta kentsel dönüşüm manasında henüz bir kurumla veya bir şirketle anlaşma yapılmadığını yazılı olarak verdiler.
Yani şu anda yapılan konuşulanlar ya kağıt üstünde, ya da şifaen yürüyor.
Yani riskli alan ilan edilen mahallelerde ''yer aldım, bin konut yapacağım, iki bin konut yapacağım'' diyenler resmi değil şifai ilişkiler üzerinden yürüyorlar.
Ayrıca AKP belediyesi dönüşüm düşünülen alanlarda bir modelle yola çıktı.
Ne diyor?
 On iki kata kadar yükseklik, Taks=0.40..Emsal =2.5 diyor.
Bu mantık üzerinden görüşmeleri sürdürüyor ve yerlerinden çıkan yurttaşlara da kira yardımını sürdürüyor.
Bu durum 2014 yılı yerel seçimlerine kadar devam edecektir.
Hiç bir müteahhit risk almaz istemez.
Çünkü  sayın Erhan Erol tekrar aday olacak mı,aday olarsa tekrar seçilecek mi belli değil.
Bu belirsizlik içinde, müteahhit önünü göremediği derinliğe milyonlarca dolar yatırım yapmak istemez.
Çünkü bu modelde müteahhit yatırım yapacak,belediye seyredecek halk yerine karşılık bir pay alacak gibi duruyor.
Burada belediyenin kazancı ne olacak diye sorulacak olursa bunun henüz net bir cevabı yok.
İşte bu karmaşık yapı ve ne olduğu belli olmayan ortamda CHP aday çıkaracak ve bu konuda çözüm önerileri sunacak.
Kentsel dönüşüm konusunda CHP den aday olacak bazı aday adaylarının bu konuda projelerinin olduğunu ve aday olduklarında açıklayacaklarını biliyorum.
Bunun ötesinde aday adayı arkadaşların söyledikleri detay verilmemiş ana başlıklar olarak duruyor.
Bu konudaki detayları ileride aday olan arkadaşımızdan mutlaka dinleyeceğiz.
Eğer yaklaşık yüz elli bin kişiyi ilgilendiren kentsel dönüşüm konusundaki bu projeler halkı ikna ederse, AKP' nin sunduğu modelden daha ikna edici olursa,Büyükşehir belediye başkanlığına da Sarıgül aday olursa, CHP GOP ilçesinde seçim alır.
İnandıktan sonra başarılamayacak aşılamayacak hiç bir engel yoktur.
Yeterki, doğru zamanda doğru projeler ve doğru adayla yola çıkalım.
Bu konuda mutlaka kafa yormak ve bilimsel veriler doğrultuda çalışmalar yapmak gerekecektir.

(Bu arada şuna da değinmek isterim.
Bir siyasi partiye üye iseniz veya o partinin aktif görev alanındaysanız, bazı konuları net açık yazmanız konusunda idari siyasi engellerle karşılaşabiliyorsunuz.
Çünkü siyasi partinin üyelik çerçevesi içinde dar bir alanda yazmak çizmek zorunda kalabiliyorsunuz.
Malum bunun dışına birazcık çıkıyor olanız, ''suç işliyor'' pozisyonuna düşebiliyorsunuz.Bizim gibi parti üyesi olan yazı yazan arkadaşların en büyük güçlüklerinden bir tanesi de budur.)
Benim naçizane önerim şudur.
 Ben on yıldır imar komisyonu üyesiyim.
 Bu ilçede (GOP) ne olup bittiğini iyi bilen bir kaç kişiden birisiyim dersem haddimi aşmış olmam sanıyorum.
Kentsel dönüşüm konusunda, AKP' den farklı, halka dokunan ve halkın içinde olduğu ve halkın her alanda söz ve yetki sahibi olduğu, rant varsa halkın kazandığı modeller her zaman kazanacaktır.
Bu modelin peşinden gitmekse, hakça bölüşüm, adaletli bir düzen,mahalle kültürünün korunduğu,otantik değerlerin ırkçılığa feda edilmediği,insanı diline dinine yöresine göre katagorize etmeyen,kapısı her gün herkese açık,tek başına halkın içinde korkmadan dolaşabilen, halk ne derse o olacak diyebilen,her kararı halkla birlikte alabilen,bilimsel kurumlara söz ve yetki veren,meslek odalarıyla içi içe birlikte çalışabilen ve bu gayret sonuncunda son kararın mecliste alınabildiği kent modellerini savunan belediyecilik sosyal demokrat belediyeciliktir.
Bunu anlayan ve buna yüreğinden inanan, takkiye  yapmayan ve bunu sosyal demokratım diyen gerçekten halkını seven onların acısını sevincini yüreğinde taşıyan adaylarla olur.
Bu adayları CHP'nin çıkarabilecek gücü de vardır,kadrosu da vardır. 
Yeterki niyet bu yönde olsun.
Kendisini tanımaktan her zaman mutlu olduğum,bu kentin bütün acılarını bir mimar, bir gazeteci,bir yazar olarak yüreğinde yaşayan,kentin sorunlarına,halkın sorunlarına sürekli kafa yoran ve genç denilebilecek bir yaşta hayatını kaybeden değerli yurtsever aydın Oktay Ekinci'ye Allah'tan rahmet diliyorum.