Her yıl, Ramazan ayıyla birlikte sağlığında oruç tutmaya herhangi bir mani olmayan müslümanları bir telaş alır.

Oruç tutmak farzdır ve Allah'ın emridir çünkü.

Bunu bir şölene dönüştürerek, Allah'ın daha çok sevap yazacağını mı düşünürler bilemem ama tek bildiğim hiçbir ibadet gösteriş için olmaz, olmamalı.

Ramazan ayında oruçlar tutulur, zay ziyandan öteye geçemeyen iftar sofraları kurulur ve insanlar bu iftar sofralarında kendilerini, bir aç insanın 30 gün doyabileceği kadar yemekle ödüllendirir.

Yani bayram, günümüzde daha iftar zamanı yaşanır adeta.

Oysa 30 gün boyunca nefsini ve tüm uzuvlarını terbiye etmen karşılığında mükafatındır, Ramazan Bayramı.

Sıcağından soğuğuna, tuzlusundan tatlısına, kimseden eksik, kimseden geri kalmamak için hazırlanan sofralar, neyi niçin ödüllendiriyorsun sorusunu soramdan duramıyor insan!

Sadece aç kalarak oruç tuttuklarını düşünenlerin haliyse içler acısı..

Her uzvumuz eşlik etmeli bu ibadete sadece midemiz değil ki.

Elimiz, dilimiz, gözümüz bütün bedenimiz iştirak etmeli...

En büyük görevse ruhumuza düşüyor, nefsimizi terbiye ederken.

Kötü düşüncelerden arındırır, iyi ve güzel şeyler düşünürek o en önemli organımız, beynimizi de dahil ediyoruz bu güzel ibadete.

Aslında manevi anlamda bir detokstur oruç, ruhu ve bedeni kötülüklerden arındıran...

Kendinizi aç bırakıp, etrafınızdaki insanları kırdıktan, incittikten, onların canını acıttıktan sonra nasıl bir sevap bekleyebiliyorsunuz?

Oruçlu insanlardan oldukça sık duyduğumuz bir cümle vardır: "Oruçluyum bak zaten sinirliyim".

Çok garip bir cümle değil midir sizce de?  Neden sinirlisin ki?  Bu ibadet senin arınman için aç kalman ve sinir olman için değil ki! Ne için yaptığını bilemediğin bir ibadeti yapmasan daha çok sevaba girersin.

Etrafımızda buna benzer bir çok örnek. Sadece aç kalmakla kendini büyük bir marifet işlemiş sayan insanoğlunun verebileceği en sıradan tepki bu. 

Ramazan ayı boyunca bir sürü sıkıntıyı da beraberinde yaşadı ülkemiz. Az çok haber takibi yapanlar ve at gözlüğü takmayanlar farkındadır bu aylarda çekilen sıkıntıların ve yapılan haksızlıkların.

Sen 30 gün boyunca kendini aç bırak, (bakın bunun adına oruç tut diyemiyorum) çünkü oruç tutmak sadece aç kalmak değildir. Sonra kendin gibi düşünmeyen insanları cezalandır veya onlara verilen cezalardan haz duy.

Dinler ve bütün emirleri insanları daha düzgün bir yaşama yönlendirmek, birlik beraberliği güçlendirmek için gönderilmiştir. 

Önce ruhunuzu o ibadetin özüne hazırlayın daha sonra şekle dönüştürün. Böylece mensup olduğunuz dini de en güzel şekilde temsil edin...

Nerede nefis terbiyesi, beynin terbiyesi, dilin terbiyesi.

Gerçekten ibadet anlamında bütün uzuvları, bedeni ve ruhuyla oruç tutabilmiş olan insanların bayramını kutluyorum. Ramazan Bayramı'nı onlar hakediyor çünkü. 

Sadece aç kalarak oruç tutanlar, her akşam bayram havasında yaptıkları gösteriş ibadetleri ve çevresinde acı çekenlere duyarsız kalışlarıyla bayramı hakettiklerini mi düşünüyorlar?

Özgür olma hakkını ararken sevdiklerini yitiren insanların acısını, bir gaz kapsülü yüzünden hala bitkisel hayattan çıkamamış küçücük canların yakınlarının çektiklerini
hissedemeyen, onlarla empati kurmayan insan kaç saat aç kalacağını hesaplayarak ibadet yaptığını sanmasın...

Vatansever olanların terörist damgasıyla hapislerde çürütülmeye çalışılmasına üzülemeyenler de aç kalmalarıyla övünmesinler lütfen...

Etrafına saygılı, her türlü kötülükten uzak duran, yaratılanı yaratandan ötürü seven, yalanı doğruyu ayırt edebilen, vatanının kıymetini bilen, insan gibi insan olan herkese İYİ BAYRAMLAR...

Ramazan Bayramınız kutlu olsun...