Türkiye’de o kadar olaylar birbiri ardına yaşanıyor ki.., Türkiye’yi yöneten siyasetçiler ile muhalif siyasetçiler ülkede insanları germeden, bir birine düşman etmeden başka bir şey yapmıyor...

Hemen diyeceksiniz ki,”Hükümet hizmet ediyor. Güzel işler yapıyor”
Evet hükümet güzel ihanet ediyor...

Bunu söyleyen Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan. Ne dedi geçmişte, “İstanbul’a ihanet ettik.”
Bende diyorum ki İstanbul’a ihanet Türkiye’ye ihanettir. Şimdi İstanbul’da imar planlarında değişiklik düşünülüyormuş....

İhanet eden, siyasi yapıyla değişiklik düşünüldüğünü ifade eden siyasi yapı aynı. Yani AKP iktidarı...
İstanbul’a ilk ihaneti eski belediye başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen önlemişti. Dolmabahçe bölgesindeki yeşil alanın içine Süzer’e verilen gökdelen iznini iptal etmiş, Taksim Kabataş arasında yapılacak Park Otel’inşaatının kendisinden önce verilmiş katlarını yıkmıştı...

Ama bugün Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, daha başbakanlığı sırasında İstanbul Zeytinburnu’nda yükselen ve İstanbul’un tarihi yarımadasının siluetini bozan gökdelenleri görünce " ‘kahrolduğunu’, sahibinden tıraşlamasını rica ettiğini, bunu yapmadığı için de onunla 5 yıldır konuşmadığını“ söylemişti.
Proje sahibi Mesut Toprak ise “Proje bittikten sonra tıraşlamamız mümkün değil” diye adeta rest çekmişti...

Şimdi bu bir örnek... Bunula kalmadı ki İstanbul’a ihanet...
Sayın Cumhurbaşkanı bu binaların 6 katını tıraşla diye iyi niyetle söylemiş olabilir. Peki bu binaların 6 katı ruhsatsız mı yapılmıştı. BU ruhsat nasıl verilmişti. Sahibi arkadaşın değil kim olursa olsun, ‘tıraşla’ sözle söylenmez . Devlet işlerini resmi kanalları vardır. Adli kanalları vardır.

Yaparsın yasal işlemi, ruhsat verilmişse dahi bir imar tadilatı ile tıraşlarsın, gerekirse vatandaşın haksız yere uğratıldığı bir zarar varsa devlet olarak karşılarsın.

Ama nerde... Halkın zihniyle oynanan sözler söylenip, arkasında herkes bildiğini yapıyor... İstanbul’un rantını yiyor.

Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakanlığı döneminde İstanbul’un ilk kentsel dönüşüm projesi temelinin atıldığı (hatırladığım kadarıyla 2008) Gaziosmanpaşa Sarıgöl Mahallesi’nde de “En fazla 4 kat, bodrumuyla birlikte 5 kat” demişti.. O gün başbakan Tayyip Erdoğan’ın önünde yapılacak binaların 10-15 katlı projeleri vardı. Ama “bu projeleri değiştirin” demedi. Deseydi, o binalar öyle kazık gibi dikilmezdi.

İnşallah bunlar sözde kalmaz, İstanbul’a ihanetten vaz geçilir.

Gerçekten İstanbul’da yaşamak o kadar zorlaştı ki. Artık trafik felç. Hiç bir noktada otopark yeterli değil. İnsanlar araçlarıyla bir yere gitmeyi bırakın, evlerinin bulunduğu noktalarda bile park sorunu ile karşı karşıya. Şehir içinin her noktasında sokaklar karşılıklı otopark olmuş. Aracınızla bir sokağa girdiğinizde karşıdan gelen bir araç olduğunda kalıveriyorsunuz.

Bunlar ihanetin sonucu...

Şehir planı yerine; rant planı yapmak, ganimet paylaşımı hesaplamak güzelim bir şehri böyle yaşanamayacak bir duruma getirir...

Onun için Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Sayın Başbakan Binali Yıldırım ve Sayın Bakanlar ile özellikle belediye başkanlarının yanlarında koruma, olmadın, yollar açılmadan bir vatandaş gibi kendilerini kamufle ederek şu sokağa çıkmalarını ve yaşananları kendilerinin de yaşamasını öneriyorum.

Bakalım o trafikte ne yapacaklar. Bakalım o sokaklardan araçlarıyla nasıl geçecekler... O zaman nasıl ihanet ettiklerini daha iyi görecekler.

İstanbul’a ihanet, Türkiye’ye ihanettir. Çünkü Türkiye’nin yaklaşık yüzde 20’si İstanbul’da yaşıyor. Türkiye’nin her noktasından insan İstanbul’da gurbetçi.