Dr. Yusuf Gedikli, Yesevi Dergisinin Aralık 2020 sayısında "Sekülerizm nedir? Sekülerizm Olmasa Olur mu?" başlıklı bir yazı kaleme almış.

Bu yazı ile ortalama bir vatandaş "sekülerizm" konusu hakkında birçok şeyi anlayabilir ve yerli yerine oturtabilir. Ben de bu nedenle size hem dergiden hem de bu yazıdan bahsetmek istedim. Sizlerle bu sebeple yazının "İslam ve Sekülerlik" başlıklı bölümünü paylaşıyorum;

"... İslam toplumlarının bu dünyada değil daha çok öbür dünyada yaşadıklarını söyleyebiliriz. Gerçi "hiç ölmeyecekmiş gibi çalışın, yarın ölecekmiş gibi ibadet edin" "şerefli hadisi" vardır ama ölçüyü tutturmak kolay ve mümkün değildir. Muhakkak bir taraf ağır basacaktır. Ağır basan taraf bu dünya değil genelde öbür dünyadır (Bunu felsefesel ve ilkesel anlamda söylüyoruz). Her dindar Müslüman elinde tespih, dilinde zikir, kendisini bir an önce cennete atmaya çalışır. Evden camiye camiden eve gider. Gerisini çok önemsemez. Dünya işlerini boş verir. Çünkü dünya geçicidir. Kendisini asgari düzeyde kurtarmayı yeterli görür. Devletin toplumun ilerleyip ilerlememesini, gelişip gelişmemesini önemsemez. "Kefenin cebi yok", "bugünü akşam ettik, yarına Allah kerim", "üç günlük dünyada niye bu kadar çalışıyorsun", "bir lokma, bir hırka" anlayışı, İslam toplumlarının bugünden önceki hayatlarında olduğu gibi bundan sonraki hayatlarında da öncelikli ve belirleyici olacaktır. Bu İslam devlet ve toplumlarının laik ve seküler toplum bireyleri kadar ileri gidemeyecekleri anlamına gelir. Üzülerek ifade edelim ki durum budur, böyledir; görünüşe göre gelecekte de böyle olacaktır...

Sonuç olarak laiklik ve sekülerliğin birey, toplum ve devletlerin ileri gitmesi için ne denli önemli oldukları açıktır... Özetle din rejimleri veya dinsel rejimlerle kalkınma, ilerleme olamaz. En katı Hrıstiyan mezhebi olan Katolikliğin başı Papa'nın "dinsel devletlerin sonu iyi olmuyor" sözü çok doğru ve anlamlıdır...

 Aynı şekilde kadınsız da kalkınma, ilerleme olmaz. Çünkü toplumun yarısını devre dışı bırakırsanız, varlığımızın yarısını feda ediyorsunuz demektir...

İslam toplumlarının ve devletlerinin gelişmesi laiklik, sekülerlik ve demokratik rejimden geçer. Aksi halde olduğunuz yerde kalmaya ve patinaj yapmaya mahkumsunuzdur."

Siz en iyisi Yesevi Dergisi'ni alıp yazının tamamını okuyun!

Gerçekten bazı şeyleri anlamamızın ve karar vermemizin zamanı geçiyor...